Gezi Parkı eylemleri esnasında başına gaz kapsülü isabet eden ve 269 gün boyunca komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın davasında 12. duruşma bugün gerçekleştirildi.
İstanbul 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada yine karar çıkmazken, ertelemeye gerekçe olarak 'Bilirkişi raporunun hazır bulunmaması' ileri sürüldü. Duruşmaya, bir önceki duruşmada tanık olarak dinlenilmesine karar verilen polisler de katılmadı.
Duruşmanın ardından açıklama yapan anne Gülsüm Elvan, konuşmasında "Keşfin sonucu gelmedi. Beş, altı tanık daha var ama onlar duruşmaya gelmedi. 19 Haziran'a yine burada olacağız. Raporun sonucunu bekleyeceğiz. Avukatlarımızla birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz hukuka, adalete açız. Sadece Elvan ailesi değil, bütün toplum adalete aç. İşte İstanbul seçimlerini gördük. İşte bizim mahkeme sonucunu da öyle uzatıyorlar. Zaman her şeyin ilacı. Ama gidiciler. Artık bunların sonunun geldiğini düşünüyorum. Umarım en kısa zamanda hak yerini, adalet yerini bulur" ifadelerine yer verdi.
"Anneler günü yaklaşıyor. Çok güzel hediyeler veriyorlar bizlere de. Ben adliyelerde kaç senedir sürünüyorum. Emir vererek çocuğumu vurdurdu. Beni meydanlarda yuhalattı. Şimdi benim mi anneler günümü kutluyor" diyen Gülsüm Elvan, "İnanıyorum ki bu adalet gelecek" dedi.
Soruşturma süreciyle beraber 5 yıldır süren davanın seyrini, yakından takip eden gönüllü avukatlardan Özge Demir anlattı.
"Soruşturmanın başından beri Elvan ailesi, dosyada sanık veya şüpheli olarak yer alması gerekenin sadece nişan alarak Berkin'i vuran kişinin değil, onunla birlikte o gün orada bulunan ve bu suçun işlenmesine engel olmayan bütün polis memurlarının yargılanması gerektiğini dile getiriyor" diyen Demir, sanığın duruşmalara getirilmediğine, yalnızca SEGBİS bağlantısıyla katıldığına dikkat çekti.
"Bugün Türkiye'de hukuki alanda kamuoyu oluşturulamadığı müddetçe bir sonuç alınamıyor" diyen Avukat Özge Demir 19 Haziran'a ertelenen duruşmaya herkesin katılmasının ve aileye destek çıkmasının oldukça önemli olduğunu dile getirdi.
Avukat Özge Demir'in kaydettikleri şöyle:
Berkin Elvan, 16 Haziran 2013 tarihinde vuruldu ve bunun hemen sonrasında ailesi suç duyurusunda bulundu. Ancak dava 3 yıl sonra açıldı. O sürece kadar da Emniyet ve bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığı olası şüpheliler hakkında, olay günü orada bulunanlar hakkında hiçbir bilgi vermek istemedi. Bununla beraber mobese görüntülerinin de dahil, herhangi bir görüntünün ellerinde bulunmadığı söylendi.
Bugün dava dosyasındaki fotoğraflar, TOMA kayıtları gibi verilerin hepsi, ailenin ve avukatların bu işin peşini bırakmamasıyla ortaya çıkarıldı. Toplumsal bir mesele olması itibariyle de o gün orada bulunan, video çeken, fotoğraf alan kişiler de dosyaya katkı sağladılar. Şu an TOMA görüntüleri ve tanıkların çektiği görüntüler üzerinden, olası kişi Sanık Fatih Dalgalı'nın ismi belirlenmiş oldu. Elimizdeki raporlara ve görüntülere göre o gün nişan alarak Berkin Elvan'ı gaz kapsülüyle vuran kişinin büyük olasılıkla sanık Fatih Dalgalı olduğu ortaya çıktı denilebilir.
DELİLLERİN İŞARETLERİNE RAĞMEN TUTUKLANMADI
Fatih Dalgalı ilk duruşmadan beri İstanbul'a getirilmiyor ve SEGBİS yoluyla duruşmalara katılması sağlanıyor. Sanık duruşmalara okuma gözlüğü ve bıyık ile katılıyor. Ailenin avukatlarının "Gerçek yaşantısında gözlük kullanıyor mu" ve "Taktığı bıyık gerçek mi" sorularıyla sanığın kendisini gizlemeye çalışıp çalışmadığını sorması üzerine, Dalgalı gözlüğü aksesuar olarak kullandığını dile getirmişti. Kendisi şu anda Van'da polis memuru olarak görevine devam ediyor. Deliller büyük olasılıkla Dalgalı'yı işaret etmesine rağmen, kendisi hala tutuklanmamış durumda. Daha da kötüsü görevine devam eder halde. Sanığın hala görevine devam ediyor olması, duruşmalara şahsen katılmıyor olması net olarak bir tavırdır. Büyük olasılıkla bu şekilde "Biz onu buraya getirmiyoruz, kimse ile de yüzleştirmiyoruz" denilmek isteniyor.
Keşif ilk duruşmadan beri Berkin'in ailesi ve avukatlar tarafından talep ediliyordu. Fatih Dalgalı'nın bulunduğu yerle, Berkin'in muhtemel bulunduğu yer arasındaki nişan alma biçimi ve mesafesinin ölçülmesi gerekiyordu. Çünkü yönetmeliklerde bahse konu gaz kapsülü silahının kullanımına yönelik belirli bir mesafe de belirtiliyor. Dosyadaki her şey, çok yakın bir mesafeden nişan alınarak ateş edildiğini gösteriyor. Bu nedenle bu durumun bilirkişilerce tespit edilmesi istendi. Ancak bugünkü duruşmaya rapor gelmedi. İlgili kurul raporun mahkemeye teslimi için ek süre istedi.
ELVAN AİLESİ EMRİ VERENLERİN DE YARGILANMASINI İSTİYOR
Soruşturmanın başından beri aile, dosyada sanık veya şüpheli olarak yer alması gerekenin sadece nişan alarak Berkin'i vuran kişinin değil, onunla birlikte o gün orada bulunan ve bu suçun işlenmesine engel olmayan bütün polis memurlarının yargılanması gerektiğini dile getiriyor.
Bunu söylemek için erken ancak, sanığın şu ana kadar tutuklanmıyor olması, dediğim gibi bir tavrın göstergesi. 12. duruşma oldu bugün. Kaçıncı duruşmada gerçek bir kararın çıkacağına dair henüz bir şey söyleyemiyoruz. Ama şu bir gerçek, bugün Türkiye'de hukuki alanda kamuoyu oluşturulamadığı müddetçe bir sonuç alınamıyor. Berkin'in dosyası en başından beri toplumsal bir baskının sonucu olarak sonuç alınabilecek düzeye taşındı. Duruşmalar ilk başından beri kalabalık geçiyor. Bu oldukça önemli. Kaldı ki ailenin en başından beri talebi orada bulunan polislerin, olayın olduğu gün ve yerde görev yapan amir memurların tamamının yargılanıyor olması. Ancak öyle bir durum hiç söz konusu olmadı. Bir kişinin sanık sıfatıyla dosyaya konulması bile oldukça geç oldu.
BİR SONRAKİ DURUŞMA 19 HAZİRAN'DA
Tüm bunlardan dolayı 19 Haziran'da saat 10:00'da Çağlayan Adliyesi'nde gerçekleşecek bir sonraki duruşmaya herkesi davet etmek istiyoruz. Duruşmalara katılımın yüksek olması ve Elvan ailesine destek çıkılmasını oldukça önemli görüyoruz.
