İskenderun’da, 15 Ocak’ta dershaneden çıkıp, evine gittiği sırada uğradığı asitli saldırı sonucu yüzü tanınmaz hale gelen ve sağ gözünü kaybeden 19 yaşındaki Berfin Özek’in saldırganına ilişkin iddianame 14 Mayıs’ta tamamlandı.
Birgün'den Erk Acarer'in haberine göre; iddia, kriminal raporları, müşteki, şüpheli, tanık beyanları, görüntü inceleme tutanakları, adli muayene raporları ve görüntü kayıtlarının incelenmesi ile hazırlanıp mahkemeye sunulan iddianame kabul edildi.
SAVCILIKTAN EMSAL İDDİANAME
İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı emsal bir iddianameye imza attı. Berfin Özek’in yüzüne sülfürik asit atan ve olay günü gözaltına alınıp 24 saat içinde tutuklanan saldırgan Casim Ozan Çeltik’in, “kasten yaralama” değil, “kasten öldürme” suçundan yargılanmasını istedi.
'PLANLADI VE SOĞUKKANLILIKLA ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTI'
Çeltik’in, Özek’i öldürmeye kast ettiği iddianamede özetle şöyle anlatıldı: “…Şüphelinin üzerine, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 81/1 maddesinde yazılı ‘kasten öldürme’ suçunun atılı olduğu, şüphelinin eyleminin TCK’nın 6. maddesi gereğince silahtan sayılan yakıcı maddeyle gerçekleştirdiği, müştekinin olay sonrasında alınan adli muayene raporunda yüzünün değiştiği, sağ gözünün işlevini kaybedecek şeklinde yıprandığının belirtildiği, böylece şüphelinin eyleminin TCK’nın 35. maddesine göre teşebbüs aşamasında kaldığı kanaatine varıldı…” Şüphelinin eylemini ani bir öfke ile değil soğukkanlılıkla ve önceden planlayarak gerçekleştirdiğine dikkat çekildi.
ÇİÇEKLİ BİR POŞETTEN ASİT ŞİŞESİ ÇIKARDI, DÖKÜP KAÇTI
İddianame ve savcılık talebinde, olay da özetle şu şekilde anlatıldı:
“Uzun süredir sevgili olan müşteki ve şüphelinin olaydan bir süre önce ayrıldıkları, şüphelinin müştekiye, tehdit içerikli mesajlar gönderdiği tespit edildi. Şüphelinin, müştekinin dersaneden çıkış saatlerini takip ederek, ikametine giden yolda onu beklediği, saat 19.45 sıralarında, siyah renkli bir araç ile bina duvarının arasında kalan yolda yürüyen müştekiye yaklaşarak ani bir hareketle elindeki pet şişenin içerisindeki sıvıyı onun yüzüne doğru fırlattığı, ardından olay yerinden hızlıca kaçtığı belirlendi…”
Görgü tanıkları, Çeltik’in olay öncesi elinde çiçekli bir poşet ile sokakta bir aşağı bir yukarı yürüdüğünü anlattı.
DAHA ÖNCE DE BURNUNU KIRMIŞ
Berfin Özek ise olayın ardından karakol ve savcılıkta verdiği ifadesinde; saldırganı, yüzü, kafası kapalı olduğu halde, ayakkabısı, atkısı ve gözlerinden tanıdığını beyan etti.
Savcılık ifadesi şöyle yazıldı:
“Evine yakın bir yerden dolmuştan indiğini, ardından cep telefonundan kız arkadaşına mesaj atarak yolda yürüdüğü, o esnada yanına yaklaşan, bir yıl önce erkek arkadaşı olan olay tarihinde ise ayrı olduğu şüpheli Çeltik’in elindeki pet şişe içerisindeki sıvıyı yüzüne doğru akıttığını, ardından kaçtığını, yüzünü sarı-lacivert atkı ile kapadığını, altında siyah eşofman ve siyah spor ayakkabı olduğunu anlattı. Ayrıca kendisinden ayrıldıktan sonra sık sık kendisini ve annesini tehdit ettiğini, arkadaş oldukları dönemde ona sürekli şiddet uyguladığını bir keresinde de burnunu kırdığını anlattı. ‘Çelik’ten davacıyım’ dedi.”
SALDIRGN RAHATLIĞI: ŞİŞELERDE ALKOL VE GAZ YAĞI VAR, BEN YAPMADIM
İskenderun Sulh Ceza Hakimliği’nin 16 Ocak tarihli kararına istinaden, şüphelinin evinde yapılan aramada, 1.5 litrelik pet şişede sarı sıvı ve 0,5 litrelik pet şişede kırmızı renkli sıvı madde ele geçirildi. Olay yerinde ise 1 litrelik kap ve içinde bir miktar sıvı ile zemin üzerinde parmak uçları erimiş yün eldiven bulundu.
Materyallerdeki parmak izlerinin şüpheliye ait olduğu tespit edildi. Çeltik’in saldırıdan önce amcasının evine gittiği ve burada pantolonunun üzerine eşofman altı giydiği de ortaya çıktı. Sanık Çeltik, tüm bunlara rağmen “Olayı ben yapmadım” dedi. Amcasının evinde üzerini değiştirmediğini iddia etti. Evinde ele geçirilen büyük pet şişede gaz yağı, küçüğünde ise kaçak alkol olduğunu ileri sürdü.
DOĞRU KARAR, ANLIK ÖFKE DEĞİL
Özek’in avukatı Mehtap Sert iddianameyi şöyle değerlendirdi:
“Kadına şiddet konusunda cezaların caydırıcılık etkisinin olması için aslında ayrıca bir düzenleme yapılması gerekiyor. Mevcut TCK çerçevesinde hazırlanan iddianame olabilecek en hukuki niteleme. Üstelik kamu vicdanına da hitap ediyor. Hazırlık soruşturmasının titizlikle yürütüldüğü olayla ilgili her iddianın değerlendirildiği ve hukuki karşılığı bulunduğu görülmektedir. Şüphelinin beyanlarında bulunduğunu söylediği her yer MOBESE ve HTS eleştirmesi yapılarak sağlaması yapılmıştır. Delillerin değerlendirilmesi ve mevcut delil durumuna göre tutukluluk halinin devamına karar verilirken yasal hiçbir boşluk bırakılmamış. Ama asıl önemli husus hukuki nitelemenin kasten öldürme olarak yapılması. Bizimde talebimiz bu yöndeydi. Çünkü sanık bu işi planlamış, hazırlık yapmış, istek ve iradesinde hiç tereddüt yaşamamış, kimyasalın miktarı itibariyle canice hareket etmiş, çevresindeki insanlarla bunu paylaşmış. Bilgi sahibi olarak beyanda bulunan Özhan Üçel şüphelinin kendisine ‘Ailesi beni istemiyor ama bu burada kalmayacak’ dediğini söylemiştir. Bu da bir anlık öfkeyle değil soğukkanlılıkla hareket ettiğinin göstergesidir.”