TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, AKP milletvekili Bekir Bozdağ, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine ilişkin yeni açıklamalarda bulundu. Dönemin Adalet Bakanı Bozdağ, “Evden çıkarken hayatım gözümün önünden geçti. Kendi kendime ‘belki bu son gecemiz, inşallah bu gece bize bir şehitlik nasip olur’ dedim. Evden ölmeyi göze alarak çıktım” dedi.
Bozdağ, şöyle devam etti:
“Eşim ve çocuklar memleketteydi. Büyük oğlum teyzesindeydi. O sırada müsteşarım Kenan İpek aradı, ‘alçak uçuşlar var, köprü kapatılmış’ dedi. Bunun üzerine televizyonu açtım. Alt yazıları gördüm. İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızı aradım. Telefonları kapalıydı. Sonra Başbakanımız Binali Yıldırım telefonu açtı ve bir darbe girişimi olduğunu söyledi. Bir istişarede bulunduk. Halkla bir mücadele vermemiz gerektiğini istişare ettik.”
‘YÜRÜYEREK KIZILAY’A GİDECEKTİM’
“Kıyafetimi giydim, abdest aldım. Korumalarım da yok. Ben yürüyerek Kızılay’a gidecektim. Sonra büyük oğlum eve geldi. Özel arabayla evden çıktık. O sırada ben başkaları ile görüştüm. Ben önce, ‘Külliye’ye gidelim’ dedim. ‘Fahri Kasırga’yla beraber Külliye’ye gidelim’ dedim. Ama o sırada Fahri Bey’i darbeci teröristler lojmandan almışlar. Hukukçu eski bir milletvekili arkadaşımızın bürosuna uğradık. Benim aklımdan geçen Kızılay Meydanı’nda halkla birlikte mücadele vermekti. Ama halkın da hayatını tehlikeye atmamak için Parlamentoya gitme kararı aldık.”
“Evden çıkıp arabayla giderken hayatım gözümün önünden film şeridi gibi geçti. Kendi kendime dedim ki, ‘belki son gecemiz olacak, inşallah bugün bana bir şehitlik nasip olur’, şehit olmak ölümlerin en şereflisi. Ben ölümden hiç korkmadım. Çünkü evden ölmeyi göze alarak çıktım. Eşimi aramak istedim, arayamadım, helallik almak istedim, alamadım, onları korkutmak istemedim. Büyük oğlum yanımdaydı. ‘Bak oğlum, bana bir şey olursa annen, kardeşlerin sana emanet’ diyemedim, ‘korkmasın’ diye. 3 yıl oldu. Yunan işgalinde bile düşmanların bomba atmadığı TBMM’ye, bu ülkenin okullarında okuyanlar, bu ülkenin silahları ile Türkiye’nin kalbine bomba attılar. Parlamentonun yokluğu demek Türkiye’nin varlığını kaybetmesi demek. Allah bu millete bir daha böyle bir gece yaşatmasın.”