Türk Lirası, dolar karşısında yüzde 45 oranında değer kaybederken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu durum karşısındaki tavrı hayretle karşılanıyor.
Ekonomistler Erdoğan'ın, artan enflasyon, işsizlik ve mevcut yoksulluk rakamları karşısında alışılmışın dışında ve riskli bir ekonomik modeli benimsediğini söylüyor.
BBC haberinde, Türk Lirası’nın çöküşüne neden olarak; Erdoğan'ın, ülkenin ihracat potansiyelini artırma hedefiyle faiz oranlarının düşük tutulmasını baz alan sıra dışı ekonomi politikası gösteriliyor. Ekonomistler, yükselen enflasyon oranlarını kontrol etmek için uygulanan yöntemin faiz oranlarını artırmak olduğunu belirtirken, Erdoğan’ın faiz oranlarını “şeytan” olarak gördüğü kaydediliyor.
"HER ŞEY ÇOK PAHALI"
Haberde, enflasyon oranlarının dünya çapında yükseldiği ve merkez bankalarının buna karşılık faiz artırımında bulunduğu ifade edilirken Erdoğan’ın enflasyonun en nihayetinde düşeceği inancında olduğu öne sürülüyor.
Bir meyve pazarında BBC’ye konuşan yurttaş Sevim Yıldırım, “Her şey çok pahalı. Bu fiyatlarla bir ailenin masasına bir tabak yemek koyması bile imkansız” diyerek aile ekonomisinin ne durumda olduğundan bahsediyor.
BBC, Erdoğan’ın son iki yılda üç merkez bankası başkanını görevden aldığını, hazine ve maliye bakanını değiştirdiğini hatırlatarak bu hamlelere rağmen Türk Lirası’nın değer kaybetmeye devam ettiğini belirtiyor. Özel sektördeki döviz borcuna da değinen BBC, Türkiye’deki gelir ve servet eşitsizliğindeki uçurumun da giderek arttığını vurgularken Türkiye’deki üretim sektörünün ithal ürünlere bağlı olduğunu ve ekonominin kur dalgalanmalarının insafına kaldığı tahmininde bulunuyor.
BBC’ye konuşan ekonomist Arda Tunca, Türk ekonomisinin geleceğini görmenin olanaksız olduğunu söylüyor. Tunca, ”Türkiye olarak ilk kez ekonomik teorinin tamamen ötesinde bir model kullanıyoruz. Kriz zamanlarında bile ne olacağını tahmin edebiliyorduk fakat bu şu anda imkansız” ifadelerini kullanıyor.