İzmir’de şehir tiyatroları kuracaklarını belirten Tunç Soyer “Şehir tiyatrolarını kuracağız hem özel tiyatroları destekleyeceğiz. Benim için şehir tiyatrosu kurmak kolay, basarsınız Büyükşehir Belediyesi logosunu olur. 1 milyon tiyatro izleyicisine ulaşmayı hedefliyoruz. Biz ne özel tiyatroları dışlayacağız ne Büyükşehir Belediyesi’nin tiyatrosuz bırakacağız ne de güzel sanatlar mezunu öğrencileri İstanbul’a göndereceğiz. Sadece ön sıralara değil, arka sokaklarına, sıralarına tiyatroyu taşıyacağız’ dedi.
Soyer ayrıca, “Sinema, müzik, endüstrisine ev sahipliği yapacağız. İzmir bunları yapmaya muktedir. İzmir tam bir köprü ve kalp… İzmir hem doğuya hem batıya taze kan pompalıyor. Biz bir kalp masajı yapıyoruz şu an” dedi.
İZMİR’İN ULAŞIM PROBLEMİ RAYLI SİSTEMLERLE KÖKÜNDEN ÇÖZÜLECEK
Ulaşımla ilgili raylı sistemlerin önemini anlatan Soyer, “ Narlıdere metro hattını 2020 ‘de bitireceğiz. Yüzde 25’i tamamlandı.1 milyar TL’lik proje. Tamamen Büyükşehir Belediyesi finanse ediyor. Buca’da yapılan da 13 buçuk kilometrelik bir hat. İzmir’in ulaşım problemi raylı sistemlerle birlikte kökünden çözülecek” diye konuştu.
DOĞRU BAŞKAN PARTİLER ÜSTÜ OLANDIR
‘Belediye başkanları partiler üstü olmalı mı?’ sorusu karşısında konuşan Soyer, “Yüzde yüz partiler üstü olmak zorunda. Sen bana oy verdin mi vermedin mi diyemez bir belediye başkanı” ifadelerini kullandı. Soyer ayrıca ülkedeki siyasi anlayışa eleştiri getirirken, partililer ile yerel yönetimler arasında sağlıklı bir yapı olmadığını söyledi. Soyer, “Çok sağlıklı bir ilişki yok. Aslında hayat yerelde akıyor. Geleceğin dünyası aslında şehirler dünyası. Bu hikaye değişecek. Şehirlerin önemi çok daha fazla anlaşılacak. Türkiye’nin çok köklü bir yerel yönetim reformuna ihtiyacı var. Tarım reformu, ekonomi reformu yok deniyor ama hepsinden önemlisi yerel yönetim! O kadar sakat ki, bunun tepeden tırnağa değişmesi lazım. Biz devletiz aslında, belediyeler kamudur. SGK borcunuzu ödemezseniz, mal aldığınız şirketin parasını ödemezseniz haciz memuru gelip haczedebilir. O gelen icra memuru kadar ben de devletim. Ama yapabiliyor. Devlet devlete haciz uygular mı? Biz deve miyiz, kuş muyuz? Böyle bir şey olur mu? Bunların değişmesi lazım… Bakış açısının değişmesi lazım. Seçiliyorsunuz, ‘ben rozetimi çıkardım’ diyorsunuz. Peki bu rozet niye o gün oradaydı? Bu sürdürülebilir değil? Seçileceğiniz zaman bir daha takıyorsun. Bunun yeni baştan çözülmesi, lazım. Hayatın akışını karşılamıyor. Bence duvara tosladı. Bu suni hikayeyle hayatın sürdürülmesi imkansız” dedi.
MAZERETİM YOK, BAŞARILI OLMAK ZORUNDAYIM!
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları ile ilgili ilişkisi hakkında bilgi veren Soyer, kendisini daha şanslı gördüğünü ifade etti. Soyer, “Sürdürdüğüm bir yapı devraldım. Benim bir mazeretim yok. Ben başarılı olmak mecburiyetindeyim. Onların kendilerinin kaybedeceği zamanları olursa ben katkı vermek mecburiyetindeyim. Bir umut büyütülecekse onu buradan ben büyütmeliyim. Çok iyi anlaşıyoruz. Sorumluluklarımızın farkındayız. Hepimiz canla başla olanca gücümüzü seferber etmeye çalışıyoruz” dedi.
DÜNYA KENTİ OLMALIYIZ
Geçmiş dönemde yaşanan marka şehir tartışmalarına değinen Soyer, “Marka şehir olmak gibi bir durum yok. Dünya kenti olmalıyız. İzmir bir dünya kenti olmaya talip. İzmir aslında tek başına İzmir değil. Bütün Ege’nin aslında başkenti… Akdeniz’in değil doğudan gelen İpek Yolu’nun da son durağı olmuştur. Bizim İzmir’e yapmayı istediğimiz şeyin özeti bu. Biz bir yandan doğunun batıya açılan kapısı olacağız, bir yandan Akdeniz çanağının lider kenti olacağız” diye konuştu.