İstanbul Barosu'ndan, son günlerde çokça tartışılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na karşı dikkat çeken bir hamle geldi.
İstanbul Barosu'nun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Türkiye Barolar Birliği'nin olağanüstü genel kurula çağrılması hususunda delegeleriyle toplantı kararı aldı.
İstanbul Barosu'nun aldığı karardan sonra, İzmir ve Ankara Barolarından da benzer bir tepkinin geleceği belirtiliyor.
TBB Yönetim Kurulu üyesi altı avukat, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki adli yıl açılış törenine katılmayacaklarını açıklamıştı. 51 baro ve 20 Yargıtay üyesi de törene katılmayacaklarını bildirmişti.
Törenlere katılmayan Ankara Barosu aynı saatler Anıtkabir'e Ata'nın huzuruna çıkmıştı.
Ankara Barosu neden törenlere katılmadıklarını şu sözlerler açıklamıştı:
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazmıştı:
"180 DERECE DEĞİŞİM"
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, "Feyzioğlu'nda 180 derece bir değişim var" demişti.
İSTANBUL'A ANTALYA'DAN DESTEK
Adli yıl açılışının cumhurbaşkanlığında yapılmasını protesto eden barolar, davete katılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) yönetiminin değişmesi için harekete geçti. TBB’nin olağanüstü genel kurula çağrılması için delegeleriyle toplantı kararı alan İstanbul Barosu’na Antalya Barosu da destek verdi. TBB’nin olağanüstü genel kurula gitmesi çağrısı, Ankara Barosu’nda da tartışmaya açıldı.
ANKARA BAROSU: TARTIŞACAĞIZ
Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun adli yıl açışında verdiği görüntüyü savunmanın, yargı bağımsızlığına vurulan bir darbe olduğunu söyledi. Baroların bu durumu tartışmaya açmalarının doğal olduğunu belirten Sağkan, Ankara Barosu olarak kendi içlerinde de değerlendirme yapacaklarını söyledi.
Sağkan şu açıklamayı yaptı: “Savunmanın bağımsız olmadığı bir ülkede yargı bağımsızlığından söz edemezsiniz; yargı bağımsızlığın olmadığı yerde de hukuk devletinden söz edemezsiniz. Bunun etkileri olacaktır. Barolar tabii ki tartışacaklardır. Biz de Ankara Barosu olarak bunun tartışmasını yapacağız. Yakın zamanda konuyla ilgili gelişmeler ortaya çıkacaktır” dedi.
FEYZİOĞLU'NDAN AÇIKLAMA: KAVGA ETMEMİZİ İSTİYORLAR, ETMEYECEĞİZ
Metin Feyzioğlu, "Türkiye'nin normalleşmesi sürecinde Cumhurbaşkanı da, biz de bir adım attık" dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 51 baronun Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen Yeni Adli Yıl Açılış Töreni'ne katılmasından dolayı kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt verdi.
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e konuşan Feyzioğlu, "Türkiye'nin normalleşmesi sürecinde Cumhurbaşkanı da, biz de bir adım attık. Türkiye'yi hep birlikte normalleştirmek ve artık bu sorunları aşıp önümüze bakmak zorundayız" açıklamasında bulundu.
Feyzioğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
"Ortam şu; Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı ‘Sizin sorunlarınızdan bana ne' demiyor. Gidip konuşabiliyorsunuz. 81 il valisi telefonu kaldırıp sorunu anlattığınızda, çözümünü bulmaya sizinle birlikte gayret ediyor. Yargıtay başkanının kapısı açık. Böyle bir diyalog ortamı kurduk. Kavgasız, gürültüsüz iş yapmaya odaklanmışız. Kavga etmemizi istiyorlar. Etmeyeceğiz.
'KAVGADAN BESLENENLER VAR'
Kavgadan beslenenler var. Ben hiçbir şekilde baroları kastetmiyorum. Başkan olarak barolarla polemiğe girmem. Aynı masa etrafında oturur, bunları konuşuruz. Ama dünyaya siyasi partilerin ideolojik gözlükleriyle bakanlar var. Bunlar az sayıdadır. Her kesimden vardır. Biz birbirinden uzaklaştırılmak, koparılmak istenen kitleler arasında köprü olmaya çalışıyoruz. İdeolojik gözlüklerle çözüme odaklanamazsınız. Biz çözüme odaklandık ve adım attık. Sonucunu da alacağız.
'KÜÇÜK BİR AZINLIK 'TRİBÜNE ÇIK BİRBİRİNE SÖV' DİYOR'
Biz köprü olmaya çalışıyoruz. Birbirinden uzaklaştırılmak, birbirinden koparılmak istenen kitleler var. Kopmak istemiyorlar, aynı masada iş konuşuyor çünkü. Aynı ailede biri baba, biri çocuk. Aynı ailede birbirine düşman olmak istemiyor. Karşı komşu, sırf siyasi gözlük sebebiyle kavga etmek istemiyor. Ama küçük bir azınlık, ‘tribüne çık birbirine söv' diyor. İşi çözülsün diye bekleyen çok büyük bir kitleye de ‘Gel gel, benim yanıma gel, karşı tarafa söv' diyor. Biz öyle yapmayacağız.
'YARGITAY DEVREYE GİRSİN İSTİYORUZ'
Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin içerisinde düşünce özgürlüğünü doğrudan ilgilendiren o kadar çok sayıda düzenleme var ki. Bir taraftan ‘Gazetecilere özgürlük', öbür taraftan hakikaten gazetecilik faaliyeti sebebiyle mi tutuklu ya da hükümlü, yoksa gazeteci şapkası altında terör örgütüne aktif destek mi verdi? Kim ayıracak bunu? Yargı ayıracak. Yargı ayırsın diye, Yargıtay devreye girsin istiyoruz. Bu, 82 milyonun Yargı Reformu belgesi keşke senin de olsaydı. Keşke sen de parmağının ucuyla katkıda bulunsaydın da daha iyisini yapsaydık.
'AÇILIŞI OTELDE YAPSAN NE OLUR, BİNADA YAPSAN NE OLUR'
Ben, yargı yılı açılışının Türkiye Barolar Birliği'nde yapılmasını önermiştim. Belki bir gün TBB'de yapılır. Öbür taraftan da diyorsunuz ki yargı bağımsızlığına ilişkin anayasal sorun var. Ben de söylüyorum bunu. Yargı bağımsızlığına ilişkin düzeltmemiz gereken anayasa hükümleri var. Peki biz bunları düzeltmeden açılışı otelde yapsan ne olur, o binada yapsan ne olur? Bunları düzelttikten sonra da nerede yaparsan yap töreni. Önemli olan Anayasa'daki düzenlemeyi, yargı bağımsızlığını tereddütsüz güvence altına alacak hale getirmek.
“Külliyeye gitti komutaya girdi” diyen çok. Peki ben de diyorum ki siz her elini sıktığınızın emrine mi giriyorsunuz? Vah vah. O zaman siz evinizden hiç çıkmayın. Kendinizi inzivaya çekin. Kimseyle görüşmeyin. Çünkü maazallah birinin elini sıkarsınız emrine girersiniz. Türkiye'nin normalleşmesi sürecinde Cumhurbaşkanı da, biz de bir adım attık. Türkiye'yi hep birlikte normalleştirmek ve artık bu sorunları aşıp önümüze bakmak zorundayız."