Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan tutuklanmasının ardından darp edildiğini açıklamıştı. yakın medyanın “yalancılıkla” suçladığı olayda, Barış Pehlivan’a uygulanan şiddete ilişkin kamera kayıtlarına ulaşıldı. Davanın iddianamesinde olaya ilişkin “dezenformasyon faaliyeti” şeklinde ifadeler kullanmıştı.
İŞTE O GÖRÜNTÜLER:
KAMERA KAYITLARINA ULAŞILDI
Odatv, Barış Pehlivan’a bir gardiyan tarafından uygulanan darbın görüntülerine ulaştı.
Savcılığın “darp yok” dediği, hükümete yakın medyanın “yalancılıkla” suçladığı olayda, Barış Pehlivan’a uygulanan darp açık bir şekilde görülüyor.
Kamera kayıtlarında Pehlivan’ı darp eden gardiyanın, Pehlivan’ı Silivri Cezaevi’ne getiren kolluk görevlilerini cezaevinden çıkardıktan sonra odaya girdiği görülüyor.
Odada sandalyede oturan Pehlivan’ın arkasından yaklaşan gardiyan sol eliyle Pehlivan’ın sırtına vuruyor ve eğilerek ve diklenerek 1-2 saniye Pehlivan’a bir şeyler söylüyor.
Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, 6 Mart’ta tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne götürüldü.
Pehlivan, cezaevine kabul sırasında bir gardiyan tarafından darp edilmişti.
Barış Pehlivan ve avukatlarının konuyla ilgili suç duyurusunun ardından başlatılan soruşturmada, savcılık “darp olmadığını” ileri sürerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Hükümete yakın medya, Pehlivan ve avukatları “yalancılıkla” suçlayarak savcılığın kararını manşetlerine taşıdılar.
Öyle ki Barış Pehlivan ile birlikte altı gazetecinin tutuklu yargılandığı 50 sayfalık iddianamede de savcılar darp olayının olmadığını öne sürerek, “dezenformasyon faaliyeti” şeklinde ifadeler kullanmıştı.
"ESKİ ŞEYLERİ ÇAĞRIŞTIRACAK MUAMELELER KABUL EDİLEMEZ, GEREĞİNİN DE YAPILMASI GEREKİR"
Çok konuşulan ve büyük tepki toplayan görüntülerin ardından AKP’nin eski Adalet Bakanlarından, bir dönem Meclis Başkanlığı görevini de yürüten Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek, Odatv’ye konuştu.
“AK Parti iktidara geldiğinde en temel sloganı işkenceye sıfır toleranstı” diyen eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek, “Bu Ak Parti’ye karşı olan çevrelerde bile sempati sağladı. Ak Parti’ye makul yaklaşımlar oluşturdu” ifadelerini kullandı.
Cemil Çiçek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“AB reformları çerçevesinde ve insanı reformlarla bu konuyu gündeme aldık. Hukukla bunu teminat altına aldık. İşkenceye zaman aşımını ortadan kaldırdık. Bu nedenle kimse ne sebeple olursa olsun kötü muamele yapma hakkında sahip değildir. İşkence, kötü muamele mubah değildir. Aksi halde kendimizi, insanlığımızı inkar etmiş oluruz.
Fikir ayrılıkları olur, herkes aynı düşünmek zorunda değildir ama bunlara tolerans gösterilmeli. Cebir, şiddet artık medeni dünyada yeri olmayan ilkel yaklaşımdır. Doğru bulmam. Ak Parti’nin en önemli adımlarından biri buydu çok da takdir topladı.
2002 yılını hatırlayın. Gündemdeki en önemli mesele cezaevi şartlarıydı. 2002’de ben Adalet Bakanı olduğumda Batı’dan gelen heyetlerin ilk görmek istediği yer Ulucanlar ve Sağmalcılar cezaeviydi. Mecburen programa koyardık, koymazsak bir şeyleri gizlediğimizi düşünürlerdi. Cezaevi şartları ve infaz hukuku ile ilgili hukuki düzenlemeleri yaptık. Bu mesele Avrupa’nın gündeminden kalktı. Şimdi eski şeyleri çağrıştıracak muameleler kabul edilemez, gereğinin de yapılması gerekir.”
“İDDİANAMELER HUKUKİ METİNLERDİR İDEOLOJİK SİYASİ METİN OLAMAZ”
“İddianamede bu görüntülerin olmadığı ifade edildi ve ‘dezenformasyon’ olarak anlatıldı” hatırlatmamız üzerine Cemil Çiçek, “Dünü unutarak bunu değerlendiremeyiz. Vural Savaş’ın hazırladığı Ak Parti’yi kapatma iddianamesine karşı çıkan biriyim. İddianameler hukuki metinlerdir, ideolojik siyasi metin olamaz. Aksi halde hukuki vasfını kaybeder. Hukuku ıskalayan hiçbir metinle ülkede adalet sağlanamaz” dedi.