BIST 100 9.550 DOLAR 34,54 EURO 36,01 ALTIN 3.005,46
5° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Bakanlıklar ve kamu kurumlarındaki tarikat yapılanmaları araştırılsın

Bakanlıklar ve kamu kurumlarındaki tarikat yapılanmaları araştırılsın

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, bakanlıklar ve kamu kurumlarındaki tarikat yapılanmasının boyutlarının incelenmesi, kamuya girişte liyakatin geçerli kılınmasına yönelik alınacak önlemlerin belirlenmesi için TBMM'de araştırma komisyonu kurulmasını istedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesinde, son olarak Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Ali Edizer ile yaşanan kamuya giriş ve kamuda terfi sisteminde liyakata göre değil bir tarikat ya da cemaat mensubiyetinin etkili olduğu iddialarının araştırılması ve önüne geçilmesi ile şeffaf ve nesnel bir sistemin belirlenebilmesi amacıyla bir Araştırma Komisyonu kurulmasını önerdi.
CHP’li Özel tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesi, kamu hizmetine giriş ve kamuda yükselmede tarikat/cemaat ve çıkar gruplarının etkisinin araştırılması, bu etkiyi sıfırlayacak önlemlerin alınması, kamu hizmetine girişte objektif ve şeffaf kriterlerin belirlenebilmesi amacıyla Araştırma Komisyonu kurulmasını içeriyor. Önergenin gerekçesinde Anayasa’nın kamu hizmetlerine ilişkin 70’inci maddesinde, “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez” hükmünün bulunduğu anımsatılarak, “Bu hüküm açıkça kamu hizmetine girişte liyakat dışında hiçbir kriterin dikkate alınmaması gerektiğine işaret etmektedir” denildi. Gerekçede, şunlar kaydedildi:

DEMOKRASİMİZE KASTEDEN BİR DARBE GİRİŞİMİ GERÇEKLEŞTİ

“Ülkemiz, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında, kamu hizmetine giriş için çeşitli sınavlara ait soruların çalındığı acı gerçeğiyle karşılaşmış, iktidar partisinin uzun yıllar “dini bir cemaat” olarak vasıflandırdığı FETÖ, özellikle yargı, ordu ve emniyet teşkilatlarında Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının atamasına ve yükselmesine göz yumduğu ya da yol verdiği kadrolarıyla, 15 Temmuz 2016 günü demokrasimize kasteden bir darbe girişimini gerçekleştirmiştir. Kamuya giriş sınavlarında üyelerine soruları çalıp veren FETÖ, üst düzey bürokratik atamalar için iktidar partisinin kadrolarıyla yakınlaşmış, bir iktidar partisi mensubunun itiraf ettiği üzere Adalet ve Kalkınma Partisi, devletteki kadroları tasfiye etmek için FETÖ ile işbirliği yapmıştır.

AYNI HATALAR TEKRARLANIYOR

Bir cemaate, bir tarikata ya da bir çıkar grubuna mensup olmanın devlet kademelerinde hızlı terfiyle ödüllendirilmesinin acı tecrübelerini ne yazık ki 15 Temmuz 2016’da Parlamento’nun tepesine atılan bombalarla yaşamış olmamıza karşın, aradan geçen 4 yıl içinde iktidar partisinin aynı hataları tekrarladığı sayısız örnekle karşı karşıya kaldık. Son olarak Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne devredilen eski GATA, yeni adıyla Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin başhekim yardımcısı Dr. Ali Edizer’in sosyal medyaya yansıyan ifadeleri kendisinin liyakat kriterlerine göre değil ama bir cemaat/tarikat mensubiyeti üzerinden kamuda yükselebildiğini kanıtlamaktadır. Öyle ki özellikle Sağlık ve İçişleri Bakanlıklarının yaşananlardan ders almadığı ve halen bazı cemaat ve tarikat yapılanmalarıyla anıldıkları kamuoyunun bilgisi dahilindedir.

KAMUOYU YENİ ACI TECRÜBELER YAŞANABİLECEĞİNDEN ENDİŞE EDİYOR

Türkiye’de tarikat ve cemaatlerin dini bir yapılanma olarak ortaya çıktıktan sonra, siyasetle ve ticaretle ilgilenmeye başlayarak, İslam dinini hem ticari faaliyetlerine hem de kamuda kadrolaşma emellerine alet etme çabalarının yeni acı tecrübelere neden olacağına ilişkin kamuoyunda ciddi endişeler bulunmaktadır. Türkiye’de genç işsizliğin yine çok tartışmalı TÜİK verilerine göre resmi olarak yüzde 26,1 olduğu bir dönemde, Türkiye’nin iyi eğitim almış insan gücü, belli bir cemaat ya da tarikat bağlantısı olmadığı için işsizlikle ve açlıkla yaşamaya mecbur edilmekte, buna karşın bir dini yapılanmanın referansıyla liyakat gözetilmeden kamuya giriş yapan ve yükselen insan sayısı giderek artmaktadır. Bu da kamu vicdanında derin yaralara neden olmaktadır. Bu süreç; Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da konuşmalarında sıkça alıntıladığı, ‘Müslüman aynı delikten iki defa sokulmaz’ hadis-i şerifine de uygun olmayan bir biçimde yürütme erkini kullananların aynı hataları tekrarladığının işareti olarak önümüzde durmaktadır. Aynı hataların tekrarlanmaması, başka cemaat ve tarikatların kamuyu ele geçirmemesi ve kamu işleyişinde liyakatin hakim olabilmesi için kamuya giriş ile tayin ve terfi sisteminde nesnel kriterlerin hakim olması gerektiği görülmektedir.”