Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir’de yaşanan deprem sonrası sahada hasar tespiti çalışması yapmak için ekipler oluşturdu.
BirGün'ün haberine göre, Türk Mimar ve Mühendisler Birliği’ne bağlı odalar adına süreçte yer almak istediklerini belirten mimar ve mühendislere görev verilmedi. Bakanlığa tepki gösteren TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İnşaat Mühendisleri ve Mimarlar Odası İzmir Şubeleri Basın açıklaması düzenledi.
İZMİR’İ BİLENLER SÜREÇ DIŞINDA
İzmir Baro Bahçe’de düzenlenen basın toplantısında konuşan İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş şunları söyledi:
“İzmir’i bilen, işinin ehli mimar ve mühendisler İzmir için canla başla mücadele ederken ve sahada olmak için ilgili mercilere çok defa başvuru yapmışken ne yazık ki anlaşılamayan bir şekilde sürecin dışında tutulmuşlardır.
81 ilden mimar ve mühendisler davet edilip otellerde konaklatılırken İzmir’i bilen, İzmir’de yaşayan işinin ehli mimar ve mühendisler ilgili eğitimleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan almış olmasına rağmen sahada yetkilendirilmemiştir.”
TMMOB’ye bağlı odalar adına sahada görev almak istedikleri için süreç dışına itildiklerini belirten Ulutaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Meslektaşlarımız oda adına geldiklerini söyledikleri anda, odalar sahada görev almayacak diye sürecin dışına itilmişlerdir. İzmir’i seven, İzmir’deki herkesi hemşeri olarak gören, İzmir’de ikamet eden ve işinin ehli olduğunu her türlü ortamda kanıtlayabilecek meslek erbaplarını yok saymak kabul edilemez.
Kamuya karşı sorumluluklarımızı her baskıya rağmen yerine getireceğimizi buradan duyurmaktayız. İşimizi yapmanın hiçbir kurum ve kuruluş tarafından engellenemeyeceğini, bu denli acılar yaşanmışken bile ötekileştirme yapılmaya devam edilmesini kesinlikle kabul etmiyoruz. Tüm yaşanan bu sürecin akademik bilgiden bağımsız yanlış uygulamaların olduğu gerçeğini yok sayamazsın.”
'MESLEK ÖRGÜTLERİNİ YOK SAYAMAZSINIZ'
Süreç dışına itilmelerine tepki gösteren TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Ne yazık ki bizlerin bilimi ve tekniği esas alan, halkın ortak çıkarını önceleyen bu anlayışımız çoğu zaman siyasi iktidarın öncelikleriyle uyuşmuyor. Bu yüzden siyasi iktidarlar bize kulak vermek yerine, kendi çıkarlarının ve sermayenin ihtiyaçlarına kulak veriyorlar. Bu durum ne yazık ki insanların gündelik yaşamlarını ve geleceklerini tehlikeye atıyor. Bunun en çarpıcı sonuçlarını ne yazık ki deprem gibi doğa olaylarının toplumsal birer felakete dönüştüğü anlarda fark ediyoruz” dedi.
“Mühendis, mimar ve şehir plancılarının uyarıları dikkate alınmadan atılan her adım, bize toplumsal bir felaket olarak geri dönüyor” diyen Koramaz, sözlerine şöyle devam etti:
“İzmir’de yaşanan depremde yıkılan binalar ve kaybettiğimiz canlar, yıllardır planlı kentleşme, yapı güvenliği, imar affı, risk planlaması gibi konulardaki uyarılarımıza kulak verilmemesinin bir sonucudur.
Kamunun ortak çıkarını ve insan hayatını savunan bilim insanlarını ve meslek örgütlerini yok saymak, insan hayatını yok saymakla eşdeğerdir. Bizler meslek alanlarımıza ilişkin her konuda hiçbir karşılık beklemeksizin sorumluluk üstlenmeye ve işbirliği yapmaya hazırız. Yetkilileri bilimin ve tekniğin sesine kulak vermeye çağırıyoruz.”