Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Ankara’da yapımı devam eden Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binasında incelemelerde bulundu. Ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Ersoy, Galata Kulesi’nin işletmesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınması ile ilgili, “Söz konusu İstanbul olduğunda siyasi bakış açsıyla İstanbul adına bir karar almayı ben doğru bulmuyorum. Siyasi bakış açısıyla ‘Karşıyız’ demek veya ‘Hukuki yollara başvurup haklarımızı koruyacağız’ demek İstanbul açısından doğru bir uygulama değil” ifadelerini kullandı.
NET TARİH HAZİRAN’DA
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası projesinin sonuna geldiklerini dile getiren Bakan Ersoy şunları ifade etti:
* Artık projede sona geliyoruz. Projenin tarihi çok eski. 1980 yılında böyle bir projenin yapılmasına karar veriliyor. Alan ve yer tahsisi yapılıyor. 1992’ye kadar bir süreç geçiyor ve sonrasında bir proje yarışması yapılıyor ve yarışma sonrasında projeye başlanmış oluyor.
* Yıl 2020, artık 28 yıl geçiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bizi atadığında söylediği projelerin başında burası geliyordu. 2020 yılında buranın açılması talimatını vermişlerdi. Bu yıl sonuna kadar kesinkes bu projeyi hayata geçireceğiz inşallah. Çok hızlı gidiyoruz. Sona gelindi.
* Haziran ayında da bu proje ile ilgili net bir tarih vererek açılışını yapacağız. Ama peyzaj ve son montaj işlerimiz kaldı. Bu projeyle ilgili kaynak ve finansman sıkıntımız yok. Bu yıl içerisinde başta Ankaralılar olmak üzere halkın hizmetine sunacağız.
“TAMAMI BAKANLIĞA AİT”
Galata Kulesi’nin işletmesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınması ile ilgili soruya ise Bakan Ersoy, şöyle cevap verdi:
* Söz konusu İstanbul olduğunda siyasi bakış açısıyla İstanbul adına bir karar almayı ben doğru bulmuyorum. Siyasi bakış açısıyla ‘Karşıyız’ demek veya ‘Hukuki yollara başvurup haklarımızı koruyacağız’ demek İstanbul açısından doğru bir uygulama değil. Biliyorsunuz Beyoğlu Kültür Projesi’nin bir parçası bu. Bu projede yer alan binaların tamamı bakanlığımız ve bakanlığımıza bağlı kurumlara ait binalar.
* Onlarla birlikte yaptığımız yatırımları içeriyor. Bu bağlamda baktığımız zaman Galata Kulesi’nin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan bir bina. Biz herhangi bir yanlış anlayışa mahal vermemesi için özellikle Büyükşehir Belediyesinin vakıflarla olan sözleşme bitiş tarihi olan 31 Aralık 2019’a kadar bekledik. Aylar önce kendilerine bildirimde bulunduk buranın işletmesinin devir alınmasıyla ilgili.
“BURADA BİR EKSİKLİK VAR”
Projenin galata kulesini işletme projesi olmadığını söyleyen Bakan Turhan şöyle konuştu:
* Ocak ayında tekrar bildirimde bulunduk. Sürpriz bir bildirim, durup dururken çıkmış bir bildirim değil. Burada da bir eksiklik var. Galata Kulesi projesi bir işletme projesi değil. Basit bir işletme projesi gibi algılanıyor. Ben tebdili kıyafetle sık sık geziyorum ve açıkçası işletmesini beğenmiyorum. İçerisinde çakma sultan kıyafetleri, resim çekilmiş, bizim İstanbul için istemediğimiz görüntüler var. Kafeterya işletmesi olsun, bina işletmesi olsun çağımıza ve turizme uygun bir işletme mantığı orada yok.
* Tekrar ediyorum bizim projemiz orada Galata Kulesi’ni işletme projesi değil. Galata Kulesi biliyorsunuz bir Ceneviz kulesi ve orası da İstanbul’un ilk meydanlarından. Bizim amacımız işletmeyi devir alırken esas meydanı eski canlılığına kavuşturmak. Orada bir bina daha var. Orası tarihi bir yuvarlak ve onun içinde aykırı bir bina var. Biz aslında hemen o binanın kamulaştırılmasına başlayacağız. O meydanı açacağız. Binanın olduğu yerden yokuşa doğru konumlanmış durumda. O yokuşa da meydan içerisinde doğal setler oluşturacağız.
* Meydanı bozmayacak oturma alanları oluşturacağız. Amfi gibi burada bakanlığımıza bağlı genel müdürlüklerin opera, bale olsun, güzel sanatlar olsun düzenli aktivitlerini gerçekleştireceğiz. Biz orayı kültür meydanı haline getirmek istiyoruz. Biz sadece Beyoğlu Belediyesi ile görüşmüyoruz. Tebdili kıyafetle gezerken esnaflarla da, oraya yerleşmiş insanlarla da konuşuyorum, fikirlerini alıyorum. Proje hayata geçerken onların görüşlerini de alacağız. Bir proje yaparken onlarca yıldır yaşayan insanları rahatsız etmeyecek, herkese yararı olacak bir proje oluşturmamız lazım.”
“DEFALARCA GÖRÜŞTÜM”
Hazırlanan projenin İstanbul için çok iyi ve faydalı bir proje olduğunun altını çizen Bakan Ersoy sözlerini şu sözlerle bitirdi:
* Bu projeye karşı çıkıp dava konusu etmek bana çok mantıklı gelmiyor. Burada yaptığımız bütün binaları sadece kültür, sanat amaçlı ve İstanbul için yapıyoruz. Unutmamalıyız ki bizim de bakanlık olarak hem İstanbul’a hem de İstanbul halkına karşı sorumluluklarımız var. Elimizdeki kaynaklarla ısrarlı bir şekilde bu bölgelere yatırım yapıp, yarım kalmış projeleri tamamlamaya çalışıyoruz.
* Bizim başkanla herhangi bir iletişim sıkıntımız yok. Kendisi istediği zaman arayabiliyor. Her seferindede kendisine en kısa sürede dönüyorum. İsteyen belediye başkanları da turizm bölgesinde olsun, diğer bölgelerde olsun benden çok rahat randevu alabiliyorlar. Buna CHP ve büyükşehir belediyeleri de dahil. Defalarca görüştüm. Sayın Ekrem İmamoğlu da ne zaman isterse benden randevu alabilir. Her türlü desteği ve fikri de vermeye hazırım. Ama basın üzerinden konuşmayı doğru bulmuyorum.