Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM 77.Genel Kurulu sonrası New York’ta bulunan Türkevi’nde bugün basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu şöyle konuştu:
BM Genel Kurul haftası esnasında Rusya’nın kısmi seferberlik kararı, Luhansk, Donetsk, Zaporijya ve Herson’da referandum ilanı ve esir takası önemli gelişmeler oldu. Rusya Ukrayna arasında adil ve kalıcı bir çözüm için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Öte yandan ikili temaslarımızın yanı sıra, çok taraflı toplantıya katıldık. Bu toplantılarda da ülkemizin görüşlerini ve gündemdeki sorunlara dair çözüm önerilerimizi paylaşma imkânı bulduk. Finlandiya ile birlikte ‘Barış için Arabuluculuk Girişimi’nin Dostlar Grubu 12.Toplantısı’nı Türkevi’nde gerçekleştirdik. Dönem Başkanlığını yürüttüğümüz MİKTA Meksika, Endonezya Kore Türkiye ve Avustralya’nın oluşturduğu bu MİKTA’nın 22. Dışişleri Bakanları Toplantıları’nı gerçekleştirdik.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve İranlı mevkidaşım Abdullahiyan ile ASTANA Dışişleri Bakanları Toplantısı’nı da Türkevi’nde gerçekleştirdik.
Bu akşam buradan Los Angeles’a geçerek vatandaşlarımızla yarın sabah bir araya geleceğiz. Ardından Japonya Eski Başbakanı Şinzo Abe’nin cenaze törenine katılmak üzere Tokyo’ya geçeceğiz.
'ANLAŞMA SAYESİNDE TAHIL FİYATLARINDA 2008’DEN SONRA EN BÜYÜK DÜŞÜŞ YAŞANDI'
Çavuşoğlu konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, Türkiye’nin uluslararası gündemdeki artan rolüne ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
Tüm muhataplarımız, şu an Türkiye’nin barış için bir umut olduğunu söylüyor. Ayrıca tahıl anlaşmasının imzalanmasında Türkiye’nin rolü ortada. Diğer taraftan tahıl anlaşmasının sorunsuz bir şekilde işlemesi, bunu yürütmek de kolay değil. Gıda fiyatlarında, özellikle tahıl fiyatlarında 2008’den sonra en büyük düşüş yaşandı bu anlaşma sayesinde. Herkes 4 aylık olan bu anlaşmanın uzatılmasının mümkün olup olmadığını soruyorlar. Ateşkes olacaksa Rusya ile Ukrayna olacaksa bunun da Türkiye sayesinde olacağını herkes biliyor.
'SÜREÇ NORMAL İŞLİYOR'
Çavuşoğlu, F-16 tedariki sürecine ilişkin ise şu açıklamayı yaptı:
Süreç şu anda normal işliyor. Kongre’den gelen sesler nedeniyle herkes ister istemez ‘Bir engel mi çıkacak, şartlı mı olacak’ diye soruyor. Ama teknik düzeydeki müzakereler normal seyrinde devam ediyor. Yönetimin bu konudaki kararlılığı da devam ediyor. Blinken ile yaptığımız ikili görüşmede de bunu söyledi.
Kongre’den bir karar çıktı ama bu bağlayıcı değil. Kongre’nin alt kanadından Temsilciler Meclisi’nden, Senato’dan yine bir karar sonra iki karar birleştiriliyor ve sonuçta bir karar çıkıyor F-16 ile ilgili. Kongre düzeyinde de temaslarımız devam ediyor. Sayın Volkan Bozkır ve Efkan Ala buradan Washington’a geçtiler ve Kongre’de temaslar bulunacaklar. Daha önce de Parlamento Heyetimiz de Washington’da temaslarda bulundu. Bizim de temaslarımız oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın burada görüştüğü Kongre üyeleri senatörler oldu. Bu görüşmelerde de önemli senatörler de F-16’ların Türkiye’ye verilmesi konusunda güçlü destek veriyorlar.
Biz yönetime şunu da söylüyoruz, bizim elimizi kolumuzu bağlayan bir anlaşma içinde biz olmayız. F-16’yı alacağız şöyle kullan böyle kullan diye bir NATO üyesinin diğer bir NATO üyesine böyle kısıtlama getirmesi de zaten kabul edilir bir şey değil. Burada bazı lobilerin, özellikle Yunanistan Başbakanı’nın Yunanistan’a gelmesinden sonra Yunan lobisi, Ermeni lobisi gibi bazı lobilerin buna karşı çıktığını biliyoruz. Ama bunu destekleyen lobilerin olduğu da bir gerçektir.
'CAATSA YAPTIRIMLARININ KALDIRILMASI KONUSUNDA ÇABALARIMIZ DEVAM EDİYOR'
Çavuşoğlu, CAATSA’nın (Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası) Türkiye’ye yönelik yaptırımlar için de şunları söyledi:
CAATSA yaptırımlarının kaldırılması konusunda çabalarımız devam ediyor. Bu konuda ABD’nin bir çifte standart içinde olduklarını doğrudan yüzlerine de söylüyoruz.
Diyelim ki F-16’yı bu şekilde oldu, alamadık. F-16 gibi savaş uçaklarını üretinceye kadar mutlaka bir yerden alacağız. Dolayısıyla F-35 programına da NATO müttefikliği çerçevesinde diğer 9 ülke gibi biz de katıldık. CAATSA’dan dolayı oradaki ortaklığımız askıya alındı. Bu çok yanlış bir karar. Bunun düzeltilmesi için çabalarımız sürüyor.
Çavuşoğlu, G-20 Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın görüşmesine yönelik bir plan olup olmadığına ilişkin “Şu an planlanmış bir görüşme yok. Kasım ayına daha çok var. Ama genellikle bu tür platformlarda Sayın Biden ile Sayın Cumhurbaşkanımız görüşme imkanları buluyorlar” açıklamasını yaptı.
'MUHALEFETİN TÜRKİYE’NİN MİLLİ MESELELERİNDE NEREDEYSE İKTİDAR KADAR SORUMLULUĞU VAR'
Çavuşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretine ilişkin de şöyle konuştu:
Bir ana muhalefet partisinin yurt dışında temaslarının olması son derece doğaldır. Biz her zaman olduğu gibi yurt dışındaki misyonlarımızla gerek yerel yöneticiler gerek siyasi partilerin temsilcileri tabii ki yüce meclisimizin üyeleri dahil, bizden bir talepleri olursa biz gereğini yapıyoruz devletin yurt dışındaki kurumları, misyonları olarak. Sonuçta dış politika ve diğer konularda ana sorumluluk iktidarda. Ama muhalefetin de sorumluluğu var. Muhalefetin de Türkiye’nin milli meselelerinde, ana meselelerinde neredeyse iktidar kadar sorumluluğu var. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun Amerika olsun veya başka ülkelerdeki temasları olsun bunlar son derece doğal.
(ANKA)