BIST 100 9.652 DOLAR 34,70 EURO 36,61 ALTIN 2.967,30
10° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Bahçeli’nin 'Türk Tabipleri Birliği kapatılsın' çıkışına İYİ Part'den yanıt

Bahçeli’nin 'Türk Tabipleri Birliği kapatılsın' çıkışına İYİ Part'den yanıt

İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, “Belli ki “Ucube rejim”i tahkim etmek için Türkiye Barolar Birliği’nden sonra sıra TTB’ye gelmiştir” diyerek Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılması çağrısında bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yanıt verdi: 'Bu mevcut rejimin nasıl tuhaf, tamamen ucube bir mahiyete büründüğünün ve Türk Milletinin sağlık alanındaki genel iyiliğine ve çıkarlarına zarar verdiğinin ibretlik bir kanıtıdır...'

Yazılı basın açıklamasında bulunan Çıray, "Sayın Sağlık Bakanının neredeyse en başından itibaren meseleyi bir ‘kamu sağlığı’ değil, bir propaganda ve halkla ilişkiler meselesi gibi değerlendirmesinde belirleyici bir rol oynadı. Bütün bunların pandemi sürecinde getirdiği nokta maalesef çok vahimdir" İfadelerini kullandı.

Aytun Çıray’ın açıklamaları şu şekilde:

"Tek adam rejimi, bütün alanlarda olduğu gibi, COVID 19 Pandemi Sürecini de çok kötü yönetti.

Bu konuda yaptığımız erken uyarıları ve acil tedbir çağrılarını asla dikkate almadı. Neticede, tüm Türkiye’de üç haftalık etkili bir bilimsel kapanmayla çok hafif atlatılacak bir süreç, rastgele, amaca hizmet etmeyen ve görüntüyü kurtarmaya odaklı birtakım sözde tedbirlerle adeta adı konmamış bir sürü bağışıklığı politikasına dönüştü. Bu esasen tek adam rejiminin tüm belli başlı ekonomik parametreler açısından ülkeyi tam bir mutlak iflasa ve çöküşe sürüklemiş olmasının kaçınılmaz sonucuydu. Sayın Sağlık Bakanının neredeyse en başından itibaren meseleyi bir ‘kamu sağlığı’ değil, bir propaganda ve halkla ilişkiler meselesi gibi değerlendirmesinde belirleyici bir rol oynadı. Bütün bunların pandemi sürecinde getirdiği nokta maalesef çok vahimdir.

Türk Tabipleri Birliği, son derece hatalı ve tehlikeli bir şekilde yürütülen pandemi sürecinde, kendi misyonuna ve kurumsal sorumluluk anlayışına uygun olarak gerekli uyarıları yapmış, alınması gereken tüm tedbirleri bilimsel bir anlayış içinde kamuoyuyla paylaşmaya özen göstermiştir. Bu, 1953’ten beri Türk tabiplerini temsil eden, onların haklarını, sağlık politikaları geliştirmeyi ve halk sağlığını korumayı amaçlayan bir meslek örgütü olmasının doğal ve kaçınılmaz bir sonucudur. Asla imtina edilemeyecek bir görev ve yükümlülüktür.

Ancak tek adam rejimi ve onun destekçileri Türk Tabipleri Birliği’nin bir meslek kuruluşu olarak tamamen doğal ve kaçınılmaz olan bu görev ve sorumluluğun yerine getirilmesinden rahatsız olmuşlardır. Bu mevcut rejimin nasıl tuhaf, tamamen ucube bir mahiyete büründüğünün ve Türk Milletinin sağlık alanındaki genel iyiliğine ve çıkarlarına zarar verdiğinin ibretlik bir kanıtıdır.

Bütün bunlara rağmen pandemi süreci içinde dikkatle izlediğim ve zaman zaman bilgilerine başvurduğum TTB Başkanı ve yöneticileri dışlanmalarına, Sağlık Bakanı tarafından kendilerine aylarca randevu verilmemesine rağmen hiçbir siyasi mesaj vermeden yapmaları gerekeni azimle yapmışlardır.

Cumhur İttifakı Hükümeti de diyebileceğimiz Tek adam rejiminin bırakın bulaşıcı hastalıkla mücadele edememesini, adeta salgını teşvik eden karalarını ve ortaya çıkardığı sonuçları açıklayan TTB’nden rahatsız olmaları gayet normaldir. Belli ki “Ucube rejim”i tahkim etmek için Türkiye Barolar Birliği’nden sonra sıra TTB’ye gelmiştir.

Ancak hiç kimse unutmamalıdır ki, biz doktorlara ne kadar eziyet ederseniz ediniz bir gün önümüzdeki hasta masasına yattığınızda biz tereddütsüz Hipokrat yeminimize olan sadakatimizle sizleri muayene ve tedavi edeceğiz."