BIST 100 9.613 DOLAR 34,60 EURO 36,58 ALTIN 2.944,18
10° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Bahçeli'den yeni TTB açıklaması: Birliğin yöneticilerinden hesap sorulmalıdır

Bahçeli'den yeni TTB açıklaması: Birliğin yöneticilerinden hesap sorulmalıdır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TTB ile ilgili sözlerinin arkasına olduğunu söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "16 Eylül'de Twitter'dan yaptığım açıklamanın sonuna kadar arkasındayım. Türk Tabipleri Birliği derhal kapatılmalıdır. Aynı zamanda dediğim şudur; Bu birliğin yöneticilerinden hesap sorulmalıdır. Türk Tabipleri Birliği yeni tip Koronavirüs kadar tehlikelidir. Ve gereği acilen yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.

Bahçeli, bir gazetecinin "Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılmasıyla ilgili çağrınız gündemin en çok konuşulan konu başlıklarından birisi oldu. Bu çağrınız farklı değerlendirmelere ve eleştirilere yol açtı. Son gelişmeler çerçevesinde görüşlerinizi alabilir miyiz?" yönündeki sorusuna şu yanıtı verdi:

Vahim bir salgınla mücadele ediyoruz. Her gün insanlarımızı kaybediyoruz. Vaka sayısı giderek tırmanıyor. Yoğun bakımdaki hasta sayımız artıyor. Buna karşılık hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve diğer sağlık çalışanlarımız hakikaten insanüstü bir emek sarfediyor. İnsani ve vicdani değerlere haiz hiçbir insanımız KOVİD-19 hastalığının yayılmasını istemez. Bunu temenni etmez.

Hükümet canla, başla, samimiyetle habis virüse karşı direniyor, bütün imkanlar seferber ediliyor. Sağlık Bakanımız çok başarılı. Fedakar hekimlerimiz ve sağlık personelimiz özveriyle felaketin önünü kesmeye uğraşıyorlar. Maske, mesafe ve temizlik kurallarının ihlal edilmesinden kaynaklı risk ve tehditler yoğunlaştıkça elbette kaybımız ve kaygımız çoğalıyor.

"KARANLIK VE MAKSATLI BİR EYLEM"

Bahçeli, açıklamalarını şöyle sürdürdü: Türkiye’nin böylesi kırılgan bir döneminde sağlık kuruluşlarında siyah kurdele takmanın ne manası var? Kime faydası var? Hükümeti ve devleti hedef alarak “Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz” temalı karanlık ve maksatlı eyleme niye ihtiyaç duyuluyor? Nereye varılmak isteniyor? Salgından toplumsal hareketlenme mi arzulanıyor?

Bunları millet adına sormak en tabii hakkımız. Türk Tabipleri Birliği sürekli korku aşılıyor. Vatandaşlarımızı telaşa sürüklüyor! Hekimlerimiz arasına nifak sokuyor. Güvensizliği yayıyor. Yani virüsün eksik bıraktığını tamamlamayı amaçlıyorlar.

Bu ihanet odağının hiçbir açıklaması kalpleri ferahlatmıyor. Milletimizin yüreğine su serpmiyor! Saklamaya, gizlemeye tevessül etmek nafiledir, çünkü yalın gerçekler ortadadır.

Ülkemiz terörle mücadeleyi kararlılıkla icra eder, mesela Afrin operasyonu başlatır, bu Birlik savaş halk sağlığı sorunu diyerek tenkit eder, milli güvenliğin karşısında cephe alır. Vatan evlatları şehit düşer, bir kez olsun onları rahmetle anmazlar. Türkiye düşmanları zehir saçar, bir kez olsun tepki göstermezler. Bu olacak şey değildir. Yeni tip Koronavirüs salgını olur, yandık, bittik, tükendik masalı söyleyip karamsarlık yayarlar.

Adı Türk olan, gerçekte bölücülüğün ve terörizmin saklandığı karanlık oluşum olan bu Birliğin milletimizin ne bir özlemini ne de hedef ve hayallerini paylaştığı vakidir.

"YÖNETİCİLERDEN HESAP SORULMALI"

Türk Tabipler Birliği'nin yöneticilerinden hesap sorulması gerektiğini söyleyen Bahçeli, devamla şöyle konuştu:

16 Eylül’de Twitter’den yaptığım açıklamanın sonuna kadar arkasındayım. Türk Tabipleri Birliği derhal kapatılmalıdır. Aynı zamanda dediğim şudur: Bu Birliğin yöneticilerinden hesap sorulmalıdır.

Bakıyorum ki, malum medya organları, kalemini satmış sözde yazar çizer taifesi bizi eleştiriyor. Hepsi birden ağız birliği yapmışlar, Milliyetçi Hareket Partisi’ne nefret kusuyorlar! Mayalarının ve mizaçlarının gereğini yapıyorlar. Yine CHP’den İP’e, HDP’den marjinal partilere kadar Türk Tabipleri Birliği’nin tetikçiliğine heveslenen siyasi çıkarcıları da aziz milletimiz ibretle takip ediyor. Hevesleri beyhude, çabaları boşuna. Türk Tabipleri Birliği’nin derdi hastalarımızın şifa bulması, tedavi edilmeleri, insan ve toplum sağlığının güvenceye kavuşması falan değil. Bunların asıl meselesi acaba surda gedik açabilir miyiz, sorusuna cevap aramaktır.

Şehidi bilmeyen, bayrağı bilmeyen, milli ve manevi değerlere yabancılaşmış bir Birliğin neresini tasvip edeceğiz? Bu kokuşmuşlara millet hesap soracaktır. Bunlarla mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Haklıyız, haktan ve halktan yanayız. Bugünden geçerli olmak üzere, Başkanlık Divanı üyesi bir arkadaşımızın başkanlığında bir heyet teşekkül etmiştir. Bu heyet marifetince Türk Tabipleri Birliği’nin dünü, bugünü, bütün fiili ve eylemleri incelenecek, gerekirse hazırlanacak dosya Cumhuriyet Savcılıklarına intikal ettirilecektir. Ümidimiz, kirli çamaşırların ortaya çıkmasıdır.

HDP’nin yanında hizaya giren Türk Tabipleri Birliği Başkanı’na destek amacıyla telefon kuyruğuna girenler bize göre kendilerine yakışanı yapmıştır! Biz millet ne diyorsa onu söylüyoruz. Türkiye’ye husumet besleyen mihraklara da her zeminde karşı çıkacağız. Diyeceğim odur ki, Türk Tabipleri Birliği yeni tip Koronavirüs kadar tehlikelidir. Ve gereği acilen yapılmalıdır."

***

KULİS: HEDEFTE MESLEK ÖRGÜTLERİ VAR

Kulislerde “yeni yasama dönemiyle birlikte meslek odalarıyla ilgili çoklu baro gibi bir düzenlemenin de Meclis’e gelebileceği” tartışılmaya başlandı. AKP’de, “vakalar artarken böyle bir düzenlemenin salgını sekteye uğratacağı” endişeleri dile getirildi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Türk Tabipleri Birliği derhal kapatılmalıdır” sözleriyle birlikte, siyaset kulislerinde, “yeni yasama dönemiyle birlikte meslek odalarıyla ilgili bir düzenlemenin de Meclis’e gelebileceği” tartışılıyor.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bir dönem meslek odalarının başındaki “Türk” ifadesinin kaldırılacağına yönelik açıklamasıyla birlikte, iktidar cephesinde yeni yasama yılında aynı “çoklu baro” sisteminde olduğu gibi meslek örgütlerinin yapısını da ilgilendiren bir düzenlemenin “gelmesi gerektiği” de konuşuluyor.

Buna göre, aynı “çoklu baro” sisteminde olduğu gibi meslek odalarının da üye yapıları ve seçim sistemlerinin değişmesi gündeme gelebilecek.

İktidar, uzun süredir meslek örgütleriyle ilgili bir çalışma yürütüyordu. Hatta Meclis’ten “çoklu baro” sisteminin kabul edilmesiyle birlikte, AKP MYK’de de meslek odalarıyla ilgili bir düzenleme yapılması gerektiği tartışılmıştı.

Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre, meslek odalarıyla ilgili yeniden “nispi seçim” üzerinde durulabilecek. Nispi temsil sisteminde, her oda veya grup, “aldıkları oy oranlarına göre” üye çıkarabiliyor. Aynı “çoklu baro” sisteminde olduğu gibi bir odanın delege sayısının düşmesi söz konusu olabilecek.

‘SEKTEYE UĞRATABİLİR’

Salgın sürecinde her geçen gün vakalar artarken, iktidarın özellikle TTB gibi kurumlar üzerinde bir düzenleme yapmasının “salgınla mücadeleyi sekteye uğratabileceği” görüşleri AKP içinde de tartışılsa da partinin önceki çalışmaları da “odalar ve birliğin organında yer alan üyeleri ve personeli ile ilgili suç teşkil eden hareketlerden dolayı cezalandırılması” üzerinde de durabilecekleri ifade ediliyor.

Buna göre, birlik üyelerinin “kamu görevlisi gibi cezalandırılması” da yeniden tartışılıyor. İktidarın yeni yasama döneminde Meclis gündemine getirip getirmemeyi tartıştığı düzenlemenin içinde “meslek odalarının başındaki Türk ifadesinin de kaldırılabileceği” ifade ediliyor.