BIST 100 9.490 DOLAR 34,56 EURO 36,11 ALTIN 2.998,38
12° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Bahçeli Parlamenter Sistem'i hedef aldı: Ölmüş ve ortadan kalkmış bir sistem güçlendirilemez

Bahçeli Parlamenter Sistem'i hedef aldı: Ölmüş ve ortadan kalkmış bir sistem güçlendirilemez

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Muğla'da vatandaşlara seslenirken, “Ölmüş ve ortadan kalkmış bir sistem güçlendirilemez. Bu itibarla Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i tekrar uygulamayı hedeflemek, binbir gece masalları kadar gerçek dışıdır, hayal tacirliğidir. Milletin geleceği, nasıl ve ne zaman yapılacağı belirsiz bir hükümet sistemi değişikliği ile karartılamaz. İstikrarsızlığa özlem duymak, Türkiye’nin önüne taş koymaktır." dedi.

Devlet Bahçeli, bugün Aydın'ın ardından ikinci mitingini Muğla'da düzenledi.

Bahçeli, mitingte şunları kaydetti:

"Deniziyle, güneşiyle, doğal zenginlikleriyle, en önemlisi mert, müşfik ve merhamet sembolü insanıyla Muğla, her zaman göz bebeğimiz olmuştur. Muğla, her şart altında, zulmün karşısında mazlumun yanında durmuştur. İki eliyle kalp işareti yapan iki yüzlü siyasetçiler, Muğlalı kardeşlerimi aldatamazlar. Bukalemun siyasetçilere Muğlalı yüz vermez, fırsat vermez, izin vermez, şans vermez. Milli ve manevi değerlerle çatışıp çelişen siyasi ittifakların Muğla'yla muhabbet bağı olamaz.

"SİZ SAHİP ÇIKMAZSANIZ AYDINLIK YARINLARIMIZI KARANLIĞA BOĞACAKLAR"

Önümüzde tarihi bir seçim vardır. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, 74 ülkede 177 merkez ile 46 gümrük kapısında 27 Nisan 2023 tarihinden 9 Mayıs 2023 tarihine kadar oylarını kullanacaklardır. 3,4 milyon vatandaşımızın iradesi sandığa yansıyacaktır. Bazı ülkelerde demokrasi düşmanları sahne almıştır. Bölücü terör örgütü yandaşları, vatandaşlarımızın hür iradesine kilit vurmak istemişlerdir. Bu vandallığın görüldüğü ülkelerde demokrasi cellatlığına maksatlı şekilde sessiz kalınmıştır. Sandık, demokrasinin namusudur. Bu namusa musallat olanlar, insanlık düşmanıdır. Bölücü ve terör sevicilerin demokrasi iddiası, özgürlük istekleri, insan hakları ifadeleri baştan ayağa sahtekarlıktır. Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan her vatandaşıma çağrımdır; mutlaka sandığa gidiniz, mutlaka oyunuzu kullanınız, ülkenize ve geleceğinize mutlaka sahip çıkınız. Siz sahip çıkmazsanız Türkiye'yi ateşe atacaklar, siz sahip çıkmazsanız aydınlık yarınlarımızı karanlığa boğacaklar.

Siyaset, millete hizmet vasıtasıdır. Siyasetçi dürüst olmalı, sorunlara çözüm üretecek yetkinliğe ve yeterliliğe haiz olmalıdır. Biz, haysiyetli bir mücadele çizgisiyle her zaman sizlerin yanındayız. Sözümüz, milletin sözüdür. İrademiz, milletin iradesidir. Sevdamız Türkiye'dir. Kim ne yaparsa yapsın, hangi provokasyona müracaat ederse etsin, biliniz ki ayrılmayacağız, ayrışmayacağız, kavga ve karışıklık bekleyenlerin oyununa gelmeyeceğiz. Ancak zillet ittifakı tehlike saçmaktadır. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ağırlaştırılmış etnik ve mezhep kutuplaşmasını kışkırtmaktadır. Sayısı altıyla başlayıp sonunda dokuza çıkan kumar masası, ülkemizin geleceğini karartma, kundaklama arayışındadır. Türk milleti bu tuzağa düşmez, düşmeyecektir. Muğla bu kötülüğe geçit vermez, müsaade etmez, etmeyecektir. Zillet ittifakının Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde, güvenlik ve terörle mücadele politikasının Batı’yla entegre edileceği ifade edilmiştir. Milli güvenliğimizin neresini, nasıl ve niçin entegre edecekler? Terörle mücadele politikasının entegresini nasıl ve hangi hakla yapacaklar?

Zillet ittifakının gizli ajandası, teslim olmuş bir Türkiye'dir. Kılıçdaroğlu'nun siyasi amacı, egemenlik çıkarlarından vazgeçmiş bir Türkiye'dir. Kılıçdaroğlu'nun kanlı destekçileri HDP'dir, PKK'dır, YPG'dir, FETÖ'dür. HDP'nin bir eş başkanı, 28 Nisan 2023 tarihinde dedi ki 'Bu rejimi değiştirmek için Kılıçdaroğlu ile hedeflerimiz örtüşüyor, destekleyeceğiz'. Bir başka HDP'li bölücü milletvekili adayı, 100 yıllık Cumhuriyet’i değiştirmeyi vaat etmiştir. Şu pervasızlığa, şu şımarıklığa, şu kepazeliğe bakar mısınız? Anlaşılan Cumhuriyet, zillet ittifakını rahatsız ediyor. 29 Ekim 1923 ruhu, Kılıçdaroğlu'nun uykularını kaçırıyor. Muğla'dan sesleniyorum; Türkiye'de rejimi değiştirecek, Cumhuriyet’i yıkacak bir alçak, bir şerefsiz henüz anasının karnından doğmadı. Kılıçdaroğlu, soracağım sorulara derhal cevap vermelidir. HDP ile yapılan görüşmede rejimi değiştirme hususunda söz birliği, hedef birlikteliği yapıldı mı? Özerklikten federasyona kadar farklı farklı bölünme modelleri konuşulup üzerinde mutabakata varıldı mı? Kılıçdaroğlu'nun terörist Demirtaş'ı serbest bırakma açıklamasını biliyoruz da acaba İmralı canisini önce ev hapsine, sonra da dağlara bırakmak konusunda ittifak sağlandı mı? Kutuplaşmadan ve savrulmadan şikayet eden bu zat, ‘Türkiye'yi barıştıracağım’ derken neyi kast ediyor? Ülkemizde küs kim, kırgın kim, kavgalı kimler? Kumar masasından başka, anlaşmazlık ve gerilim nerede var?

"TÜRKİYE'NİN MAKUS TALİHİNİ YENMESİNDEN MUTLU DEĞİLLER"

Atatürk Havalimanı’nı CIA ilişkili ABD’li bir şirkete vereceğim diyen Kılıçdaroğlu, diyet borcunu ödeme vaadini taksit taksit paylaşmaktadır. Fakat hevesi kursağında kalacaktır. Hayalini kurduğu, hedefini koyduğu, temelini dinamitlemek istediği karanlık bir ülke tablosuna asla ulaşamayacaktır. Zira 14 Mayıs’tan sonra Kılıçdaroğlu ve yanında hizaya girmiş parti başkanları tarihin çöp sepetine atılacaklardır. Savunma projelerine dokunacaklarını söyleyenleri Muğla affetmez. İHA’larımıza, SİHA’larımıza, insansız savaş uçağımız Kızılelma’ya, milli muharip uçağımız Kaan’a, TCG Anadolu’ya, Hürkuş’a, köprülerden barajlara, otoyollardan demir yollarına, tünellerden dev şantiyelere varıncaya kadar hazımsız olanları Türk milleti asla hoş görmez. Diyorlar ki 'Savaşa mı gidiyoruz?' Bu milli ve yerli savunma sanayii ürünlerinin niçin gösterildiğini, neden devamlı gündemde tutulduğunu soruyorlar. Çünkü baktıkları yer Kandil’dir, Brüksel’dir, Berlin’dir, Londra’dır, Washington’dur. Türkiye’nin yükselişinden memnun değiller. Türkiye’nin makus talihini yenmesinden mutlu değiller.

Asgari ücret üzerindeki vergileri kaldırmayı vaat eden, ne var ki 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren asgari ücretin gelir vergisinden ve damga vergisinden istisna edildiğini dahi bilmeyen Kılıçdaroğlu, cahil cesaretiyle atıp tutmayı bıraksın da bir zahmet Muğla’ya baksın, zilletin musluğunun 10 gün sonra kesileceğini de şimdiden görsün. HDP’nin sözde demokratik tutum belgesiyle CHP’nin İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi aynı tornadan çıkmıştır. Bugünkü CHP yönetimi, HDP’nin oyun uşağı haline gelmiş, yazboz tahtasına dönüşmüştür. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarının paravan cumhurbaşkanlığı adaylığına ‘tamam’ demiştir. Bugünkü CHP yönetimi, Gazi Mustafa Kemal’in hatıra ve emanetleriyle yollarını, kapanmamak üzere ayırmıştır.

Bugünkü CHP yönetimi, PKK’yla ittifak tüneline girmiş, HDP’yle bölücülüğün gergefinde işlenmiştir. İP ise bunların proje süsüne, zillet mezesine dönüşmüştür. Kitabın ortasından konuşuyorum; HDP’yle veya kayyumu Yeşil Sol Parti’yle ortaklık, şehitlerimizin kanının, analarımızın gözyaşlarının dökülmesine alçakça hizmettir. CHP’ye verilecek her oy, Mehmetlerimize kurşundur. İYİ Parti’ye verilecek her oy, yıkıma destektir. Kılıçdaroğlu’na verilecek her oy, Türkiye’ye suikasttır. HDP’yle gelecek planlamak, siyaset denkleminde buluşmak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü kurcalamaktır. CHP ile İP, işte böylesi bir tezgahın gönüllü müdavimleridir. Bunlar yüz karasıdır, yürek sızısıdır, demokrasi infazcısıdır.

Herkes şerefi kadar, ederi kadar, haysiyet ve namusu kadar konuşursa, karşımızda siyasi bölücülerden, terör işbirlikçilerden ağzını açıp da bir şey söylemeye hiç kimsenin hali ve hakkı olamaz. Değerleri çatıştırarak siyasi geleceğini kurtarmaya çalışanların, cepheleşmeleri siyasi varlık sebebi olarak görenlerin ve gerilim ortamından beslenenlerin şu hususu çok iyi anlamaları gerekmektedir. MHP, Türkiye’nin milli birliğinin, toplumsal huzurunun, dayanışma ruhunun temel harcı ve güvencesidir. Türkiye’yi kamplara ayırarak çatışma ortamına davetiye çıkaranlara geçit vermeyecek yegâne siyasi güç, MHP ile yaprağın dahi kımıldamadığı en ağır ve ümitsiz şartlarda fikri namus imtihanından şerefle geçmiş olan Türk milliyetçileridir. Devletimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde verilen muhteşem bir bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesi ile aziz milletimizin iradesiyle kurulmuştur. Büyük milletimizin değer ve ülküleri ise 100 yıl boyunca varlığında ruh ve anlam bulduğu Cumhuriyet’imizin himayesi ve koruması altında şekillenmiş ve yükselmiştir. MHP, Türkiye’de birlik ve beraberlik içerisinde toplumsal barışın, refahın, huzurun ve güven ortamının kalıcı olarak tesis edilmesini hedeflemektedir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ortaya konulan güçlü ve istikrarlı hükümet modeli, 15 Temmuz darbe girişiminin yaralarını sarmış, milli beka kararlılıkla ve kahramanca müdafaa edilmiştir. Bu sistemin ilk 5 yılı başarıyla geçmiştir. İkinci 5 yıllık dönemi de sizlerin desteğiyle 14 Mayıs’tan sonra başlayacaktır. Irak, Suriye, Libya, Karabağ gibi bölgesel sorunların üstesinden gelinmiştir. Dünya tarihine geçen küresel bir salgınla mücadelede kararlı bir yönetim sergilenmiştir. Rusya-Ukrayna savaşında, dirayetli bir yönetim ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin rüştü yeniden ispat edilmiştir. Ölmüş ve ortadan kalkmış bir sistem güçlendirilemez. Bu itibarla Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i tekrar uygulamayı hedeflemek, binbir gece masalları kadar gerçek dışıdır, hayal tacirliğidir. Milletin geleceği, nasıl ve ne zaman yapılacağı belirsiz bir hükümet sistemi değişikliği ile karartılamaz. Siyasi kriz ve koalisyon dönemlerine geri dönemeyiz. İstikrarsızlığa özlem duymak, Türkiye’nin önüne taş koymaktır. Buna da Muğlalı kardeşlerim müsaade etmeyecektir. Türkiye’nin geleceği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, geleceğin mimarı da Cumhur İttifakı’dır." (ANKA)