Kayseri’de düzenlenen mitingde konuşan MHP lideri Bahçeli de Erdoğan’ın ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i hedef aldı. Bahçeli şunları söyledi;
Dünyanın hiçbir yerinde milli kimliğe ve tarihi köklere bu denli tahammülsüzlük hain ve haşarat yığını görülmemiştir.
Osmanlı imparatorluğunun son padişahı Sultan Vahdettin, hain miydi değil miydi? Revaçtaki münakaşa budur. Sultan Vahdettin'in eksiği, gediği kusuru da asla hain değildir.
Mustafa Kemal Paşanın Milli Mücadele yolunu açan kimliksizler, kişiliksiz, edepsiz İzmir Belediye Başkanının küstahça sövdüğü Osmanlı imparatorluğu padişahından başkası değildir.
Oğlan babadan görür at oynatmasını kız anadan görür sofra donatmasını. İzmir’in meşrebiyeti ağır yaralı Belediye Başkanı ne öğrenmişse zalim babasından öğrenmiştir.
Bu CHP zihniyetinin yatacak yeri yoktur, günahları diz boyudur.
ERDOĞAN DA HEDEF ALMIŞTI
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da Ankara’da yurt açılış törenin de konuşma yapmış ve Tunç Soyer’i hedef almıştı. Erdoğan, şu ifadeleri kullanmıştı;
İzmir'de belediye başkanı çıkıyor Osmanlı'ya hakaret ediyor. Be haddini bilmez, be hadsiz. İzmir'i sen sel afetlerinden kurtaramıyorsun. İzmir'i pislikten, lağım sularından kurtaramıyorsun.
İzmir'i körfezi pis kokulardan kurtaramıyorsun. Acaba diktiğin ne var? Dikili taşın ne onu söyle.
Sen Osmanlı'ya hakaret edebilecek hadde ne zaman ulaştın? Be hadsiz, bunun babası da aynıydı, kendisi de aynı. Ama bu millet bu gençlik inanıyorum ki ilk seçimde bunlara haddini bildirecek.
Kendi evlatlarını Paris'e Londra'ya, Brüksel'e Washington'a gönderip en iyi eğitim kurumlarında okutup lüks ve şatafat içinde yaşattılar; Anadolu ve Trakya'nın pırlanta gibi çocuklarını ise fakirliğe, cahilliğe hatta göz göre göre ölüme ittiler. Biz bu oyunu bozduk.
TUNÇ SOYER NE DEMİŞTİ?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 9 Eylül İzmir’in kurtuluşunun yüzüncü yılı kutlamalarında yaptığı konuşmada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerine atıfta bulunarak, “Yüz yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler, gaflet, delalet hatta hıyanet içindeydi. Gençleri, kadınları, çocukları, geleceği hiç düşünmediler. Sadece ve sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe attılar. İnsanlık onurumuzu, bağımsızlık tutkumuzu ayaklar altına aldılar, teslim oldular. Bir sabah emperyalist ülkelerin askerleri, kirli çizmeleri ve kirli emelleriyle körfezin sularını ve güzelim şehrimizi işgal etti” demişti.