DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Van Kongresi’nde konuştu. Babacan, iktidarın son günlerde yargı reformunda değişim sinyalleri verdiği açıklamalarına, Van’daki işkence iddialarını örnek göstererek yanıt verdi.
“Bizler bir kişiye yapılan zulmü tüm insanlığa yapılmış bir zulüm olarak gören bir anlayışın sahipleriyiz” diyen Babacan, şunları söyledi;
“Ancak bugünkü iktidar işkenceye sıfır tolerans ilkesiyle çıktığı yolda işkenceciye sıfır ceza noktasına vardı maalesef. Bu da yetmezmiş gibi yapılan işkencelerin alanen teşhiri ve adeta devlet tarafından sahiplenilmesi de söz konusu olabiliyor. Polis karakolunda çekilen işkence fotoğraflarının ayan beyan servis edildiği bir ülke haline geldik. Biz soruşturma yapılsın derken bir de fotoğraflarla gurur duyarcasına paylaşımlar yapılıyor. İşkence adeta bir ceza politikası haline dönüştü. Kamu gücünü kullanan kimsenin vatandaşa kötü muamele hakkı yoktur.”
“İŞKENCE YAPANLAR KİMDEN GÜÇ ALIYOR?”
Van’daki işkence görüntülerini hatırlatan Babacan, şu ifadeleri kullandı;
*Son yıllarda Van’dan gelen işkence görüntüleri hepimizi derinden yaraladı. 3 sene önce mantar toplayan köylüler gözaltına alındı. Köylülere işkence yapıldı. İktidar medyası ‘Vanlı teröristler yayınlandı’ diyerek işkence görüntüleri yayınladı. Bu nasıl zihniyettir?
*Masum insanları soydular, dövdüler, köylümüzün gurunu kırdılar. Kan revan içinde fotoğraflarını çekip tüm Türkiye’ye gösterdiler ama gerçek ortaya çıktı. İşkence yaptıkları insanlar aslında sadece mantar toplamaya giden köylülerdi. Bu hatayı yapanlardan hesap soruldu mu? O günden bugüne özür dileyen oldu mu? Olmadı. Peki ne yaptılar?
*Devletin sitesinde hala, “Gevaş ilçemizde iftar vakti gerçekleştirilen roketatarlı saldırının failleri yakalanmıştır” yazıyor. Hala bu açıklama duruyor. Ne roketatarı ne saldırısı. Bu köylülerimiz sadece mantar topluyordu. Bu gariban insanlara işkence yapanlara göstermelik bir dava açıldı. Yargılanan sanık hakkında hemen beraat kararı verildi.
*Bu ülkede bir mahkeme işkence suç değildir yargısında bulundu. Adeta ‘Biz size terörist deyip iftira da atarız, öldüresiye döveriz, kimse de bizden hesap soramaz’ demeye getirdiler. Gerçekten içler acısı bir durum. Bu kararı veren hakimler kimden güç alıyor? o işkenceyi yapanlar kimden güç alıyorlar?
“İKTİDAR 90’LI YILLARIN CEBARRUH DEVLETİ RUHUNA BÜRÜNDÜ”
“Bu iktidar, 28 Şubat zulmünün mağdurlarının desteğiyle iş başına gelmiş bir iktidar. Bunu hiç kimse unutmasın” diye hatırlatan Babacan, “Zulme uğrayanların o zulme karşı isyanıyla iktidara gelmiş bir iktidar partisi var şu anda. Maalesef 18 yıl sonra 90’lı yılların cebarruh devletinin ruhuna büründü. Siz bu gariban köylüden ne istiyorsunuz? Masum insanların ahını alıyorsunuz. Bunun hesabı olacaktır. Türkiye insan haklarının sistematik olarak ihlal edildiği bir ülke haline geldi” ifadelerine yer verdi.
“64 YAŞINDAKİ KÖYLÜ İŞKENCEYE DAYANAMAYIP HAYATA VEDA ETTİ”
Yakın zamanda Van’da askeri operasyonda gözaltına alındıktan sonra hastanede yaralı oldukları ortaya çıkan, helikopterden atıldığı iddia edilen köylüler hakkında konuşan Babacan, “Partimizin yetkili kurulları bu iddiaları yakından takip etti” dedi. Kongredeki konuşması öncesi yaşamını yitiren Servet Turgut’un ailesini ziyaret eden Babacan, şunları söyledi:
*Sağlıklı bir şekilde gözaltına alınan iki köylümüzden Servet Turgut, gördüğü işkenceye dayanamayarak 64 yaşında hayata veda etti. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet yakınlarına da başsağlığı diliyorum.
*Servet Turgut ile birlikte gözaltına alınan Osman Şiban ise gördüğü işkence ve kötü muameleden ağır yaralı olarak kurtuldu. Osman beye de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Biraz önce arkadaşlarımızla birlikte Servet Turgut’un evini ziyaret ettik.
*Eşini, 6 kızını, bir oğlunu gördük, onlara başsağlığı diledik. Aile yakınları perişan. Şu anda Mersin’de bulunan Osman Şiban vatandaşımızı telefonla arayıp geçmiş olsun dileklerimizi ilettik.
“SERVET TURGUT VE OSMAN ŞİBAN’A YAPILANLARI AÇIĞA ÇIKARIN”
*Ben buradan hükümete sesleniyorum. Bu günlerde hukuk reformundan bahsediyorsunuz, insan hakları eylem planı diyorsunuz. Buradan açık çağrı yapıyorum. Haydi gelin, hukuk devletinin gereğini bu örnekte yapın.
*Servet Turgut ve Osman Şiban’a yapılanları açığa çıkarın. Sorumluluları yargılayın. 64 yaşındaki bir insanın ölümünü her yönüyle açığa kavuşturmak zorundasınız. Gereğini yapmazsanız bu millet sizi ülkeye işkenceyi geri getiren iktidar olarak hep hatırlayacaktır.
*Bugünkü ziyaret hepimizin içlerini yaraladı. Son derece üzgünüz. Biz bu ülkenin her köşesine adalet için yola çıktık. Biz kötü muamele gören, aşağılanan, dayak yiyen, acı çeken insanların sesi olmak için, bu haksızlıklara son vermek için yola çıktık.
*Biz bunun için çok çalıştık. 2002’de hükümet ilk kurulduğunda berbat bir tablo vardı. Güçlü bir irade koyduk. Bunu kısa bir süre de olsa Türkiye’de gerçekleştirebildik. İşkenceye sıfır tolerans…Döndü dolaştı her alanda olduğu gibi Türkiye’nin eskiden ne kadar hastalıklı alanı varsa, o hastalıklar aynen yeniden nüksetmeye başladı.
“İŞKENCEYİ TÜRKİYE’DE YENİDEN SIFIRLAYACAĞIZ”
“DEVA Partisi, insanın doğuştan gelen tüm haklarını koruyacak” diye devam eden Babacan, “Vatandaşlarımızın tüm haklarına sahip çıkacağız. Söz veriyoruz, biz işkenceyi Türkiye’de yeniden sıfırlayacağız” sözlerini sarf etti.
“İKTİDAR SEÇİMLERLE KAZANAMADIĞINI BAŞKA YOLLARLA ELE GEÇİRİYOR”
Hükümetin kayyum politikasıyla da hukuku ayaklar altına aldığını ifade eden Babacan, şunları söyledi;
*Seçilmiş belediye başkanlarının makamlarından indirilip yerine atanmış kişilerin oturtulduğu bir süreçten geçiyoruz. Halkın iradesi, seçme ve seçilme hakkı ayaklar altında.
*Seçimler adeta bir aldatmaca haline gelmiş. İktidar seçimle kazanamadığı her belediyeyi hukuksuzca ele geçirmeye çalışıyor. Seçimde kaybettiği şehirlere kayyum atıyor.
*Sadece belediye başkanları görevden alınmıyor. Belediye meclisleri de çalışamaz hale getiriliyor. İktidarın kayyum politikası, seçimlerde kazanamadığı yönetimleri başka yollarla ele geçirme politikası haline döndü.
*Bizim sözünü verdiğimiz Türkiye’de bağımsız ve tarafsız bir yargıdan başka hiç kimse seçilmiş bir insanı görevden alamayacaktır.