DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Erdoğan’a bir iyi, bir de kötü haberim var. İyi haberden başlayalım: Enflasyon, mutlaka düşecek. Kötü haber: Enflasyon düşük seviyelere düştüğünde cumhurbaşkanı artık sayın Erdoğan olmayacak. Bu ülkeyi krizden çıkartmak da yine bize nasip olacak." ifadelerini kullandı.
Babacan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"ÜLKEYİ OYUN OYNAR GİBİ YÖNETİYOR"
Koskoca ülkeyi oyun oynar gibi yönetiyor. Birini göreve getiriyor, baktı ki yeterince itaat etmiyor, hop yenisini atıyor. Daha kendi kabinesinde istikrar sağlayamayan bir Cumhubraşkanının, ülkede istikrar sağlamasını düşünmek mümkün değil.
Sayın Erdoğan ‘Enflasyon daha düşecek’ diyor. Kendisine önce alfabeden başlayarak bir Türkçe dersi, sonra da, abaküsten başlayarak bir matematik dersi vermek lazım. Belli ki sayı saymayı da bilmiyor. Enflasyonda bir düşme eğilimi var mı ki ‘Daha da düşecek’?
29 Ocak’ta ‘Enflasyon daha da düşecek’, 31 Ocak’ta ‘Enflasyon yüksek gidecek’ diyor. Hani düşürecektin? Ortalıkta ‘Ocakta eksi enflasyon bekliyorum’ diye dolaşanlar bile var. Adeta, Beştepe’ye bir harikalar diyarı kurmuşlar. Millet yoksullaşırken eğleniyorlar.
"ERDOĞAN'A BİR İYİ BİR DE KÖTÜ HABERİM VAR"
Sayın Erdoğan’a bir iyi, bir de kötü haberim var. İyi haberden başlayalım: Enflasyon, mutlaka düşecek. Kötü haber: Enflasyon düşük seviyelere düştüğünde cumhurbaşkanı artık sayın Erdoğan olmayacak. Bu ülkeyi krizden çıkartmak da yine bize nasip olacak.
Tüm yetkiyi elinde topladığından bu yana ‘Ekonomi uçuyor, pik yapıyor, şahlanıyor’ diyor. Hâlâ ‘ekonomide başarılı olacağız’ diyor. Masal anlatmayı bırakın da ne yapacağınızı anlatın. Nedir ekonomi politikanız?
"20 ARALIK'TA DEVLETİ BATIRMA KAMPANYASINA BAŞLADILAR"
20 Aralık gecesi, resmen devleti batırma kampanyasına başladılar. Kumanda ekonomisinin tüm araçlarını da kullanmaya çalışıyorlar. Devleti batırma kampanyasına destek vermeleri için banka çalışanlarına ve şirketlere yoğun baskılar yapıyorlar.
Beştepe ekonomi yönetmeyi bir kenara bırakmış, tamamen algı yönetmeye çalışıyor. Önlerine gelen bütün düğmelere basıyorlar, ya birisi çalışırsa diye.
Az sayıda varlıklı mevduat sahibi, kendileri talep bile etmediği halde, döviz kuruna karşı korunsun diye, faturanın her gün yoksullaşan milletimize ödetilmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin hazinesini de düşürüldüğü bu bataklıktan kurtaracağız.
"HERKES NE OLUP BİTTİĞİNİ GÖRÜYOR"
Önce milletin bacaklarını kırıyorlar, sonra yürümesi için koltuk değneği sunuyorlar. Kusura bakmayın bu ülkede sadece akıllı siz değilsiniz. Herkes ne olup bittiğini görüyor. Herkes sabrediyor. Sandık gününü bekliyorlar.
Doğal gaz faturası konutlarda %47 arttığında siz maliyeti vatandaşa yansıtmamış mı oluyorsunuz? Artan enerji maliyetlerini vatandaşlara yansıtmadığınızı söylemek, apaçık yalan değil de ne?
Kışın sert geçtiği yıllarda İran'ın doğal gazı öncelikle kendi vatandaşı için kullandığını, artanını Türkiye'ye verdiğini yeni mi öğreniyorsunuz? Ama 20 yıl boyunca bizim sanayimiz, hiç böylesine bir darboğaz yaşamadı. Süresi dolan anlaşmaları niçin zamanında yenilemediniz? Eksik olan şey, doğal gaz kapasitesi değil, yönetim kapasitesi. Öyle ki, enerji krizinin sebebi; havaların kışın soğuyacağını, yazın ısınacağını dahi öngöremeyen bir yönetim anlayışıdır. Bu tam bir skandaldır.
"İLKOKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUĞUN SİYASİ POLEMİĞE ALET EDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ"
Erdoğan'ın mikrofonu verdiği ve Kılıçdaroğlu'na "hain" diyen küçük çocukla ilgili soruya Babacan'ın yanıtı şöyle oldu:
Daha ilkokul çağındaki bir çocuğun günlük siyasi polemiğe alet edilmesi gerçekten ülkemiz adına çok yazık. Kabul edilebilir bir şey değildir. Kendi sözüne artık güven olmadığı için 8 yaşındaki bir çocuğun sözüne muhtaç hale gelen bir duruma düşmeyi Allah kimseye göstermesin. Çocuğun bunu söylemesi onun sözünü güçlendirmez. Bunu bir başka partinin genel başkanı yapsa herhalde çok ciddi hukuki süreçler başlatılırdı. Cumhurbaşkanı şapkasını takıyor, istediğine istediğini yapıyor.