BIST 100 9.629 DOLAR 34,59 EURO 36,29 ALTIN 2.982,69
8° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Babacan'dan 'ekonomik kurtuluş savaşı' yorumu: Yerli ve milli bir kriz var

Babacan'dan 'ekonomik kurtuluş savaşı' yorumu: Yerli ve milli bir kriz var

DEVA Partisi Başkanı Ali Babacan, kötü giden ekonomide haftanın suçlusunun bu kez ekonomistler olarak ilan edildiğini söyledi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhuriyet'ten Jale Özgentürk'ün sorularını yanıtladı.

Siyaset hayatına ve gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Babacan, "İktidara 1000 maddeden oluşan acil eylem planı ile hazırlanıyoruz. İlk 90 gün ilk 360 gün için programımız hazır." ifadelerini kullandı.

Babacan, AKP'den ayrılık süreciyle ilgili, "2009’da ilk istifa mektubumu verdim. En çok rahatsız eden şuydu. 2007 seçimlerinden sonra insan kaynağı yapısının değişmeye başladığını gördüm. 2009’da yanlış, problemli tipler sisteme nüfuz etmeye başladı. Kabine değişikliği oldu. 2008-2009 krizi vardı. Erdoğan’ın isteğiyle Dışişleri Bakanlığı’ndan ekonomiye yeniden döndüm. Ancak liyakatsiz kişilerin etkisi artmaya başlamıştı. İstişaresiz karar almaktan, düzgün sonuç alınmayacağını gördük. Başkanlık sisteminden sonra ise koptu. Bakanlar yardımcısını Resmi Gazete’den öğreniyor." diye konuştu.

FAİZ DEĞERLENDİRMESİ: "EMEĞİN İSTİSMARI İLE BÜYÜMEK"

İktidarın faiz politikasını da eleştiren Babacan, "Ekonomide hükümet yeni bir formül denediğini açıkladı. Faiz neden enflasyon sonuç tezi doğru olabilir mi?" sorusuna, "İtibarı yüksek iktisatçılar arasında bu tezi doğrulayan bir isim yok. İddia edilen şu: Türk lirasının değerini düşürelim, rekabetçiliğimiz artacak. Bu ne demek? Asgari ücreti 220 dolara düşürerek ucuz iş gücünü kaynak olarak kullanmak, demek. Bu emeğin istismarı ile büyümedir. Bazı otoriter yönetimlerin modeli bu. Ancak 12 bin 500 dolar milli gelir seviyesini yaşayan vatandaşımıza tekrar fakirliğe razı olun, çünkü bizim büyümemiz lazım, diyemezsiniz. Rekabet gücü sadece ucuz işgücü ile olmaz. Bir ülkede yatırım için istihdam için en önemlisi hukuki güvendir. Yargı düzgün işleyecek, önünü görebilecek. Kendi iş insanları da uluslararası yatırımcılarda ucuz işgücü için yatırım yapmaz. Otoriter ülke bile olsa kural ve hukukun üstünlüğü olması gerekir. Ayrıca devlet yatırımcı için yok, vatandaşları için var. Yani yatırımcı için cazip olmak, yatırımcı para getirsin de ne olursa olsun demek doğru olamaz. Türkiye’nin ihtiyacı bu değil." yanıtını verdi.

"KÖTÜYE GİDİŞ VAR"

Babacan, ülkedeki hayat pahalılığıyla ilgili olarak 'ciddi bir kötüye gidiş var' ifadelerini kullandı. Babacan, "Bu politikanın getirdiği ciddi bir kötüye gidiş var. Memlekette bayat ekmek kuyruğu var. Depolarını doldurmak isteyenlerin oluşturduğu benzin kuyrukları var. Marketlerde yağ, un miktar sınırı ile satılıyor. Bolluk ülkesini yokluk ülkesine çevirdiler. Ülkeyi o eski karne günlerine döndürüyorlar. O günleri hatırlatıp başarıyı anlatan Erdoğan, Türkiye’yi o günlere götürüyor. İtibar kalmadı. Suçladığımız ülke sırf para için dost oluyor." dedi.

"İKTİDARA 1000 MADDEDEN OLUŞAN ACİL EYLEM PLANI İLE HAZIRLANIYORUZ"

Babacan, iktidara geldiklerinde ilk olarak neler yapacaklarını da açıkladı. Babacan, "İktidara 1000 maddeden oluşan acil eylem planı ile hazırlanıyoruz. İlk 90 gün ilk 360 gün için programımız hazır. İlk 90 dakikayı da planladık. Birinci açıklamamız özgürlükler, ikincisi yargının bağımsızlığı ile ilgili olacak. Bunlar açıklama ile düzelecek konular. Gençlere korkmayın, sosyal medyada rahat olun diyeceğiz. Medyaya hiç kimseyi yazdığından çizdiğinden dolayı, televizyonlarda söylediğinden dolayı işten attırmayacağız. patronları aramayacağız, nefes alın diyeceğiz. Yargıya hükümetten size baskı gelmeyecek diyeceğiz. Yargının bağımsızlığı kolay ancak tarafsız çalışması kritik. Bunun için de insan kaynağı yapısı devreye giriyor. Hükümetten bağımsız ama başka yere bağımlı mı, performansları nasıl diye bakacağız. Yargı reformunu hazırlıyoruz." ifadelerini kullandı.

"YERLİ VE MİLLİ BİR KRİZ VAR"

Ali Babacan, "Şu anda bir ekonomik kurtuluş savaşından sözediliyor. Böyle bir savaş var mı gerçekten?" sorusunu, "Türkiye’de şu anda bir ekonomik kurtuluş savaşı falan yok. Kötü yönetimin elinde değersizleşmiş bir Türk lirası, itibarını yitirmiş bir Türkiye var. Bugün kendi kendilerine çıkardıkları gayet ‘yerli ve millî’ bir kriz var. Kurdaki bu artışı adeta bir kurtuluş savaşı kimliğine büründürmeye çalışıyor. Bu kafa ile giderlerse bu ülke parayla benzin bulamaz, doğalgaz bulamaz. Yanlışta inat etmeyin." sözleriyle yanıtladı.