BIST 100 9.550 DOLAR 34,53 EURO 36,19 ALTIN 2.966,67
3° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

AYM’den Gezi’de kör eden gaz fişeği kararı

AYM’den Gezi’de kör eden gaz fişeği kararı

Anayasa Mahkemesi, Gezi Parkı eyleminde polisin attığı gaz bombasının isabet ettiği Erdal Sarıkaya'nın bir gözünü kaybetmesi olayını "Eziyet" olarak nitelendirdi. Bu tür olaylarda savcılığın polisleri soruştururken valilikten izin almasına gerek olmadığını belirten AYM, polislerin etkili ve özenli şekilde yeniden soruşturulmasını istedi.

Anayasa Mahkemesi, Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz bombasının isabet etmesi sonucu bir gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya’nın anayasada güvence altına alınan eziyet yasağı hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, Sarıkaya’nın bir gözünü kaybetmesine neden olan polisler hakkındaki kapatılan soruşturmanın yeniden açılmasına da hükmetti.

Erdal Sarıkaya, 10 Haziran 2016 tarihinde Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı eylemlerine katıldı. Polisin göstericilere müdahale ettiği sırada attığı bir gaz bombasının fişeği Erdal Sarıkaya’nın sağ gözüne isabet etti. Bu nedenle bir gözünü kaybeden Sarıkaya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak, sorumlu polislerin cezalandırılmasını istedi. Başsavcılık, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden müdahale anına ilişkin kamera görüntüleri ile MOBESE kayıtlarını istedi. Ancak emniyet, kayıtları göndermedi.

Daha sonra dosyaya giren bazı kamera görüntülerini inceleyen bilirkişi, bazı polislerin kask numaralarını tespit etti. Savcılık, bu kask numaralarının hangi polislere ait olduğunu emniyete sordu. Emniyet, olay tarihinde bölgede gaz bombası tüfeği kullanma yetkisine sahip polislerin listesinin gönderirken, 5 adet kask numarasının ise kayıtlı olmadığını bildirdi.

VALİLİK POLİSLERİ KORUDU

AYM’den Gezi’de kör eden gaz fişeği kararı - Resim : 1

Erdal Sarıkaya

Başsavcılık, kimliği tespit edilen 16 polisle ilgili valilikten soruşturma izni istedi. İstanbul Valiliği, 2016’da polisler hakkında “somut delil olmadığı” iddiasıyla soruşturma izni vermedi. Bu karara itiraz etmeyen savcılık, 2017’de polisler hakkına takipsizlik kararı verdi. Sarıkaya’nın açtığı tazminat davası da “süresi içinde başvurmadınız” iddiasıyla reddedildi.

Sarıkaya, bunun üzerine son çare olarak AYM’ye başvurdu.

AYM: OLAY EZİYETTİR

Yüksek Mahkeme, oybirliğiyle olayın “eziyet” olduğuna karar verdi. Mahkeme, kararın bir örneğini ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla yeniden soruşturma yapılması için İstanbul Başsavcılığı’na gönderilmesine de hükmetti. Kararda, soruşturmanın ihlal kararındaki tespitleri giderecek şekilde yapılması istendi.

AYM’DEN HUKUK DERSİ

Yüksek Mahkeme, gerekçesinde hukuk dersi verdi.

Soruşturma izni çıkmaması nedeniyle takipsizlik kararı verilmesi eleştirilen kararda, “Soruşturma iznine tabi olmayan suçlar bakımından izin yönteminin benimsenmesi nedeniyle şüpheli kamu görevlileri hakkında soruşturma yapılmaması veya soruşturmanın gereksiz uzaması faillerin eylemlerinin cezasız bırakılmasına yol açması ve sonuçta bu tür eylemlere müsamaha gösterildiği izlenimi yaratması bakımından kötü muamele yasağının etkili soruşturma yükümlülüğü yönüyle ihlal edilmesi sonucunu doğurur” denildi.

POLİSİ SORUŞTURMAK İÇİN İZİN ŞART DEĞİL

Kararda, başsavcılıkça isnat edilen suçun “zor kullanma yetkisinin sınırının aşılması” olarak nitelendirilerek soruşturma izni istendiğine dikkat çekilerek, şöyle denildi:

“Söz konusu suçun 4483 sayılı Kanun’un 2. Maddesinin son fıkrası kapsamında açıkça düzenlenmesi nedeniyle bu fıkranın eklendiği 2 Ocak 2013 tarihinden itibaren soruşturulmasının izne tabi olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda incelenen soruşturmada gerekmediği halde izin prosedürünün işletildiği ve sonuçta olayla ilgili kimliği belirlenmiş şüpheli polisler hakkında soruşturma yapılmadığı tespit edilmiştir. Soruşturma makamınca izne tabi olmayan suçların soruşturulması için izin prosedürünün işletilmesi ve bu nedenle sorumluluğu bulunan kişiler hakkında soruşturma yapılmaması başlı başına kötü muamele yasağının etkili soruşturma yükümlülüğünü ihlal eder. Bu nedenle bu tür soruşturmalarda kamu makamlarınca izin prosedürü başlatılmış ise de gerekli olmayan bu yolun tamamlanmasının başvurucudan beklenmesi makul olmadığından başvurucunun soruşturma izni verilmemesi kararına itiraz etmemesinin somut başvurunun esas yönden incelenmesi bakımından engel oluşturmadığı değerlendirilmiştir.”

8 YILDA SORUŞTURMAYI TAMAMLAYAMADIN

Savcılığın soruşturmayı etkili yürütmediği eleştirisi getirilen kararda, “2013 yılında meydana gelen olay hali hazırda aydınlatılmamış, soruşturma yaklaşık 8 yılda tamamlanmamıştır. Dolayısıyla başsavcılıkça resen ve derhal hareket etme yükümlülüğüne aykırı hareket edilerek maddi gerçeğin araştırılması bakımından gereken özenin gösterilmediği, kaybolması muhtemelen delillerin zaman kaybetmeksizin tamamlanmadığı dikkate alındığında kötü muamele (eziyet) yasağı kapsamında etkili soruşturma yükümlülüğünün ihal edildiği sonucunda ulaşılmıştır” denildi.

İDDİA TEMELSİZ DEĞİL

Mahkeme, olayı esas yönden de değerlendirirken, Sarıkaya’ya yönelik müdahaleyi “eziyet” olarak nitelendirdi. Kararda, başvurucunun gaz fişeğiyle yaralandığı iddiasının temelsiz olmadığı, polisin müdahaleyi haklı gösterecek bir delil dosyaya sunamadığı vurgulandı.