Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

AYM, Rum Vakfı’nın Haliç kıyısındaki arazisinin iadesine karar verdi

Anayasa Mahkemesi, Haliç Projesi kapsamında yıkılan Rum Vakfı'na ait taşınmaza ilişkin dosyayı karara bağladı. Yüksek Mahkeme, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kanuna aykırı hareket ettiğini ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini kaydetti.

Boyacıköy Panayia Evangelistra Kilisesi ve Mektebi Vakfı, 2008 yılında AKP iktidarı tarafından çıkarılan genelgeye dayanarak Beyoğlu’nda Haliç kıyısında bulunan taşınmazlarının iadesini istedi.

Vakıf, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne yaptığı başvuruda, diğer 16 taşınmazla birlikte, Haliç kıyısında bulunan ve halihazırda Dimistokli, Yani, Sare, Despina ve Aleksandar adına tescilli taşınmazın iadesini istedi.

Vakıf, başvuru dilekçesinde , 1966 tarihli kadastro tutanağını, 1912 ve 1936 beyannamesini, taşınmaz üzerindeki dört dükkanın Haliç Projesi kapsamında yıkılmasına ilişkin kararı ve yazışmaları, taşınmazla ilgili emlak vergisi beyannamesi örneklerini, dükkanlarla ilgili kira kontratlarını vb ekledi.

BELGELER VAKIFLARIN ARŞİVİNDE

Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü evrakların eksik olduğu gerekçesiyle iade talebini reddetti. Vakıf konuyu mahkemeye taşıdı. İadesi istenen taşınmazların iktisabının yıllar öncesine dayandığını eksik olduğu söylenen belgeleri temin etmenin mümkün olmadığını, cemaat vakıflarının 1936 yılından sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün denetimine girdiğini, istenen belgelerin çoğunun müdürlüğün arşivlerinde bulunduğunu kaydetti. Ancak talep mahkemede de reddedildi.

KANUNİ TEMELİ YOK

Bunun üzerine vakıf, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

Anayasa Mahkemesi şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:

İdari işlem ve mahkeme kararında, vakfın ibraz ettiği belgelerin neden tescile dayanak teşkil etmediğiyle ilgili olarak bir açıklama yapılmamıştır.

Genel Müdürlüğün vakfın sunabileceği delilleri sınırlandırıcı bu uygulamasının kanuni temeli bulunmamaktadır.

Kanunun gerekçesinde, cemaat vakıflarının Hazine’ye geçmiş taşınmazlarının adli yargıda dava açılmasına gerek kalmadan idari yoldan cemaat vakıflarına iade edilmesinin temin edilmesi amaçlanmasına rağmen, genel müdürlüğün yorumu iade imkanını güçleştirmiştir.

HÜKÜM: MÜLKİYET HAKKI İHLAL EDİLDİ

Anayasa Mahkemesi incelem sonunda şu hükmü kurdu:

Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,

Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul 10. İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER