Son dönemlerde televizyon ve internet ortamında yayınlanan dizi ve filmlerde, Adana'nın mafya, şiddet ve uyuşturucu gibi konularla ilintilendirildiğini ifade eden Ayhan Barut, "Adana tarihin her döneminde bolluğun, bereketin, barışın, hoşgörünün ve kardeşliğin kenti olmuş, bu kadim topraklarda ilelebet yaşayacak sevginin dili hakim olmuştur. Bu gerçekliği bilmeyen ve görmeyenler, 'sanat' adına bir arada kardeşçe yaşama kültürümüze, kentimizin imajına zarar veriyor. Kentimiz ve insanlarımız aleyhine bu yanlış algı hareketleri son bulmalıdır" diye konuştu.
Sarı sıcağı, bereketli toprağı, Toros Dağları kadar engin yürekli insanlarıyla ünlü Adana'nın tarihin her döneminde 'duruş' sahibi olduğu olduğunu vurgulayan Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"HERKES SORUMLULUK DUYGUSUYLA HAREKET ETMELİ"
"Dünyanın kullanılmakta olan en eski köprüsü Taşköprü'nün bulunduğu Adana'da, her türlü inanç ve etnik kökenden insanımız bir arada barış ve hoşgörü ikliminde kardeşçe yaşamını sürdürmektedir. Yoksulluğa inat Seyhan ve Ceyhan Nehri'nin bereketini arttırdığı bu kadim topraklar, sevginin diline binlerce yıldır ev sahipliği yapmaktadır. Adana, haksızlığa ve eşitsizliğe karşı Yaşar Kemal romanlarında İnce Memed'lerin, tarihe altın harflerle yazılan insanlık destanlarında Dadaloğlu'nun, umut türkülerinde Karacaoğlan'ın yurdu olmuş, ulusal kurtuluş mücadelesinde Ulu Önder Atatürk'e ilham vermiştir. Bu kadim topraklarda her zaman haksızlığa isyan, güçlüye karşı haklının yanında yer alma ve geleceğe umut aşılayan bir duruş var olmuştur, olacaktır. Yaşar Kemal'inden Yılmaz Güney'ine, Orhan Kemal'inden İlhan Selçuk'una, Abidin Dino'sundan Suna Kan'ına dek Adana'nın sayısız değeri bunun en önemli göstergeleri arasında yer alır. Şiddetle bezeli karanlığa inat Adana, bağrında taşıdığı sevgi iklimini sonsuza dek yaşatacaktır. Milyonlarca insanın izlediği dizi ve filmlerde bu gerçekliklerin göz ardı edilmesine, kentimizin ve insanlarımızın bilinçli olarak yanlış tanıtılmasına tepki gösteriyoruz. Çoluk çocuk, yaşlı genç milyonlarca insanın izlediği dizi ve sinemalarda şiddet ve bağlı kötülükler değil sevginin, hoşgörünün ve barışın dili egemen olmalıdır. Herkesi bu konuda sorumluluk duygusuyla adım atmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz."