İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz Ayasofya'daki bazı tarihi eserlerin kayıp olduğu iddialarıyla ilgili olarak "Çalıntı var diyenin ne olduğunu söylemesi lazım ki 'evet bu var ya da yok' diyelim. Bizim kayıtlarımıza göre bu konuda iddiada bulunmayı gerektiren bir durum söz konusu değil" dedi.
Ayasofya'daki eserlerden bazılarının kayıp olduğu iddia edildi. O iddialara İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz yanıt verdi.
Yılmaz Ayasofya'ya ait eserlerin envanter kayıtlarının ellerinde olduğunu ifade ederek, "Çalıntı var diyenin ne olduğunu söylemesi lazım ki 'evet bu var ya da yok' diyelim. Bizim kayıtlarımıza göre bu konuda iddiada bulunmayı gerektiren bir durum söz konusu değil. Ayasofya hepimiz için önemli bir konu. 24 Temmuz ise Türkiye'nin tarihinde önemli bir dönüm noktası. İddia sahipleri ya da Ayasofya hakkında görüş ifade edenler, Ayasofya'nın bu tarihi gününü ve konumunu aşağı çekebilecek ve lüzumsuz tartışmalara kapı aralayacak yaklaşımlardan uzak durması lazım" diye konuştu.
'ENVANTER KAYITLARI ELİMİZDE'
“Cumhurbaşkanımızın ve bakanımızın takibiyle Ayasofya'ya ait bütün eserleri tespit ediyoruz" diyen Yılmaz, "Ayasofya 1934 tarihinde müzeye çevrildikten sonra Ayasofya içerisindeki bazı eserlerle ilgili tasarruflarda bulunduğunu biliyoruz. Bizdeki kayıtlara göre bu eserlerin bir kısmı Ayasofya'da hala muhafaza ediliyor. Bakım ve onarımı bakanlığımız tarafından büyük bir titizlikle sürdürülüyor. Bunun yanında bazı müze, camii ve benzeri kurumlara da buradan bazı eserlerin nakledildiğini biliyoruz. Bunların envanter kayıtları elimizde var. Bunları bir araya getirip toparlayacağız" dedi.
'NE KADAR ESER VARSA HAÇLI ASKERLERİ TARAFINDAN ÇALINMIŞ'
Yılmaz, “Hırsızlık noktasında ise söyleyeceğim şu; Ayasofya'da ne kadar eser varsa, iğne ucuna varıncaya kadar Haçlı askerleri tarafından çalınmış, talan edilmiş, Avrupa'ya götürülmüş ve satılmıştır. Bunların bir kısmı bazı özel koleksiyonlarda, bazı müze meydanlarda sergilenmektedir. Gelin hep birlikte Ayasofya'nın tarihini inceleyelim hem Roma hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde Ayasofya'ya ait ne kadar eser varsa hepsini takip edelim, Ayasofya müzesinde insanlığın istifadesine sunalım" ifadelerini kullandı.
'AYASOFYA'DAKİ ESERLERDEN YENİ BİR MÜZE ORTAYA ÇIKACAK'
Yılmaz Ayasofya'daki eserlerden bir müze kurulacağını ve bunun bir ilk olacağını duyurdu. Yılmaz, "Bakanlığımız yeni bir uygulamaya gidiyor onun da müjdesini buradan vereyim. Sultanahmet Camii'nin hemen karşısında Türk İslam Eserleri Müzesinin yanında Tapu Kadastro binası var. Tarihi bir yapı. Bu yapı cumhurbaşkanımızın talimatıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsis edildi. Burada Ayasofya'ya ait eserlerin hepsi bir araya getirilecek. Sadece Ayasofya'ya ait eserler değil, müzeye çevrildikten sonra Anadolu'nun farklı bölgelerinden de bazı eserler Ayasofya'nın depolarına intikal ettirilmiş. Bunların hepsi incelenecek, değerlendirilecek. Ayasofya'da değerlendirilmesi uygun görülenler Ayasofya'da, diğer eserler ise Tapu Kadastro binasında oluşturulacak müzede insanların istifadesine sunulacak. Bu uygulama aslında bir ilk. İlk defa geniş bir ölçekte Ayasofya'ya ait ya da bir şekilde ilişkilendirilmiş eserler insanların ziyaretine sunulmuş olacak. Ayasofya'daki eserlerden yeni bir müze ortaya çıkacak" dedi.
'IŞIK SİSTEMİ DEĞİL, PERDE SİSTEMİ KULLANILIYOR'
Ayasofya içerisindeki ikonların nasıl kapatılacağını da açıklayan Yılmaz, “Işık sistemi değil, perde sistemi kullanılıyor. Açılıp kapanır bir sistem. Namaz vakitlerinde kapatılacak, sonra tekrar açılacak. Bir takvim sunuldu bütün hazırlıklar o takvime yetişecek şekilde sürüyor" dedi. Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü; "Ayasofya tarihini incelediğimizde aslında son 10-15 yılda Cumhurbaşkanımızın Başbakanlık dönemindeki takibiyle de çok ciddi hem mali açıdan hem bilimsel açıdan bir bakım onarım çalışılması yürütüldü. Adeta akciğer filmi çekildi. Her şey büyük hassasiyetle kayıt altına alınarak sürdürülüyor. Yani Ayasofya'nın iğne ucu kadar mermeri bile kayıt altında alınıyor. Yürüttüğümüz hazırlıklarla insanlara tarihi bir eserin, tarihi miras değerin muhafaza ederek nasıl dönüştürüleceğinin de güzel bir örneğini sunacağız. Umarım Ayasofya ile ilgili endişeli açıklamalarda bulunanlar Ayasofya'yı incelerle ve kendi ülkelerindeki Osmanlı İslam eserlerine bizim gösterdiğimiz hassasiyeti yansıtırlar"