Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Ayakları Maltepe’de bir tiyatro köprüsü

Üye sayısını 21’e çıkaran Avrasya Tiyatrolar Birliği, çok sık yan yana gelmeyen ülkeleri bir araya getirerek özgün bir çatı oluşturuyor.

2019 yılında yedi kurucu ülkenin imzaladığı protokolle hayata geçen ve Maltepe Belediyesi’nin desteklediği Avrasya Tiyatrolar Birliği (ETA-Eurasia Theatre Association), üye sayısını 21’e çıkarttı ve Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirmek üzere Maltepe’de bir araya geldi. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde bir araya gelen temsilciler, hem fikir alışverişinde bulunurken hem de ortaklaşa gerçekleştirilecek projeler üzerine konuştular. Pandemi koşullarından en çok etkilenen sanat dallarından olan tiyatronun geleceği açısından önemli bir yerde duran Avrasya Tiyatrolar Birliği, aynı zamanda kıtalar arası yapısıyla kültürler arası köprüler oluşturuyor. Birliğin Genel Sekreterlik ve Türkiye Ofisi, Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yer alıyor.

DAHA İYİ BİR NESİL İÇİN ERKEN TANIŞMA

Avrasya Tiyatrolar Birliği Başkanı ve Ukrayna Kherson Devlet Tiyatrosu Direktörü Oleksandr Kniga, pandemi döneminde sıkıntılar yaşandığını ancak bu sıkıntıların kendilerini dönüştürdüğünün de altını çizerken, “İnsanların sağlıklı olmaları için gülmeye, duygulara ihtiyacı var. Tiyatro, bunu insanlara veriyor. O yüzden insanlar tiyatrolar ile güçlü olacaklar. Karşılaştığımız zorlukları dönüştürerek, yeni yollar bularak devam edeceğiz.” dedi. Zaman zaman politik sebeplerle sıkıntılar yaşadıklarını belirten Kniga, Maltepe’de karşılaştığı ortamdan çok mutlu olduğunu, burada kendisini farklı ülkelerden ama benzer düşüncelere sahip insanlar arasında bulduğunu söyledi. Beş çocuk babası Kniga, bugünün çocuklarının çok zeki, belki kendisinden bile zeki olduğunu vurgularken, “Çocuklara ne kadar erken yaşlarda güzellikler içeren tiyatroları, müzikalleri gösterebilirsek, o kadar daha iyi insan olma ihtimalini arttırırız, daha iyi bir nesle sahip oluruz.” diyerek tiyatro ile erken yaşta tanışmanın önemine dikkat çekti.

“TİYATRONUN ÖNEMİ ANLAŞILDI”

Kielce Stefan Zeromski Theater Sanat Yönetmeni, Yapım ve Eğitim Sorumlusu Tanja Milecic Orucevic ise Avrasya Tiyatrolar Birliği’nin çok sık karşılaşmayan, bir araya gelmeyen ülkeleri bir araya getirdiği için çok önemli olduğunu belirtti. Orucevic, “İtiraf etmeliyim ki, burada yer alan Kafkas ve diğer ülkelerin tiyatroları hakkında çok fazla bilgim yok. Bu gerçekten bu ülkelerin tiyatrolarını öğrenmek, performanslarını görmek ve bazı ortaklıklara imza atmak açısından büyük bir fırsat.” diye konuştu. Polonya’da mayıs ayı sonunda tiyatroların açıldığını söyleyen Orucevic, birçok performansın dolu salonlar önünde gerçekleştiğini belirterek, “Gördük ki, insanlar izole oldukları zaman zarfında tiyatroları özlemiş. Seyirciler, tiyatronun diğer sanatlara göre nasıl önemli olduğunu gördü sanıyorum. Çünkü tiyatro canlı insanlarla gerçek bir sosyal temas sağlıyor.” dedi. İstanbul’a daha önce de geldiğini ama Maltepe’ye ilk kez geldiğini söyleyen Orucevic, Maltepe ile ilgili izlenimlerini şu sözlerle aktardı: “Burası merkez bölgelerden farklı ama görüyorum ki burada halka hizmet eden kurumlar var. Kültür Merkezi gerçekten büyük ve iyi işlev görüyor. İçinde bulunduğumuz park (Cumhuriyet Parkı) kesinlikle şaşırtacak kadar güzel. İstanbul’un diğer yüzlerini görmek adına da burada olmak çok güzel.”

“TİYATRODA ESAS OLANA BAKMALIYIZ”

Porto Devlet Müzik ve Tiyatro Okulu (ESMAE) Kostüm Tasarımı, Görsel Sanatlar Akademisyeni ve Modern Sanat Süreçleri Uzmanı Manuela Bronze da Orucevic gibi bu oluşumun özgünlüğüne vurgu yaparak, “Bence çok ilginç bir fikir çünkü öyle kolayca bir araya gelemeyecek ülkeler arasında olasılıklar sağlıyor. Herkesin kendi sesini sunabildiği bir program sağlanabilirse bu olasılıklar için kusursuz bir birlik olur.” dedi. Tiyatronun araçlarla yapıldığını, bu araçların farklı zamanlarda değişebileceğini ama araçları kategorileştirmemek gerektiğini belirten Bronze, “Söyleyeceğiniz bir şey varsa, elinizdeki araçları aklınızdakine uyan bir şekilde kullanırsınız. Bazen arkeolojik araçlar hiç düşünmediğiniz kadar modern, çağdaştırlar. Çünkü temel araçlardır. Bizim de tiyatroda esas olana, temel olana bakmamız lazım. Ondan sonra kullandığınız araç ne olursa olsun, artistik olarak onu dönüştürebilirsiniz. Ben buna inanıyorum.” diye konuştu. Tiyatronun kanlı, canlı insan vücuduna ihtiyaç duyduğunun altını çizen Bronze, “Tiyatroya sadece harika müzikleri dinlemek ya da harika sahneleri izlemek için gitmezsiniz. Oturursunuz ve düşünmeye başlarsınız. Bunun için tiyatroya gidersiniz. Tiyatroya ihtiyacınız olan ilaçları almaya gider gibi gidebilirsiniz. Bu normal ama hayatınızı ilaçlarla sürdüremezsiniz. Hislerinizi, tat aldığınız şeyleri, her şeyi anlamalısınız.” Sözleriyle fikirlerini belirtti.

ZOR ZAMANLARDA VAZGEÇMEMEK

Prizren Art Theatre Sahibi ve Direktörü Sonay Buş ise bu toplantıda pandemiden dolayı hissettikleri boşlukların biraz olsun kapandığını belirtirken, “Farklı sesler duymak, düşüncelerimizin birleşmesi, yeni fikirlerle daha ileriye gidebilmek gerçekten çok güzel. Dünyanın farklı bir ülkesinde, kendi içimizde farklı melodiler olsa da tiyatro ortak dilini konuşuyoruz.” dedi. Kosova gibi genç bir ülkede tiyatro yapmanın zorluklarından da bahseden Buş, Genç bir ülkede tiyatro yapmak istiyorsanız bir şeyleri siz başlatmalısınız. Çünkü size daha önceden sunulmuş şeyler çok olmuyor.” diye konuştu. Kosova’da sahnelerin yeniden açılmasından sonra seyirci sayısında yüzde 50 kadar bir düşüş gözlemlediklerini belirten Buş, aile büyüklerine kızgın olduğu noktadan kendisine bir yaşam enerjisi dönüştürüyor. Buş, bu durumu şu sözlerle anlattı: “Birkaç ay önce bir çocuk oyunu da oynadık. Çocuk seyircilerimizde de düşüş vardı. Bu pandemi dönemi çocukları telefona ve tabletlere daha da bağımlı yaptı. Burada bize daha çok iş düşüyor. Tiyatroculara daha çok iş düşüyor. Eskisinden daha çok çaba göstermek zorundayız. Çocukların gözlerindeki ışığı gördükçe daha çok keyif alıyorum. Belki biz normal zamanlara göre daha çok yorulacağız ama gelecek nesillere daha güzel bir gelecek bırakacağız. Babam ve dedem de tiyatro oyuncusu. Savaştan sonraki dönemde tiyatroyu fazlaca boşladılar. Bu durumdan onlara biraz kızgınım. ‘Neden daha fazla çabalamadılar, neden bu kadar çabuk pes ettiler’ diye. O yüzden ben pes etmeyenlerden olmak istiyorum. Gücüm yettiği kadar devam ettirmek istiyorum.”

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER