Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Avukatlardan Çağlayan Adliyesi önünde 'Can Atalay' eylemi

Türkiye Barolar Birliği, cezaevindeki TİP Milletvekili Can Atalay için Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Türkiye Barolar Birliği başkanı Erinç Sağkan, "Siyasi hesaplarla alınan kararların yargı sistemimizi ve ülkemizin geleceğini esir almasına asla ama asla izin vermeyeceğiz” dedi.

Türkiye Barolar Birliği, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hakkında ikinci kez ‘hak ihlali’ kararı verdiği cezaevindeki Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmemesine karşı Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı.

Açıklamayı yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, “Bugün buradan bir kez daha ilan ediyoruz. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin yeni kararlarıyla perçinlenen ve anayasal düzene meydan okuyan bu başkaldırıya geçit vermeyeceğiz. Siyasi hesaplarla alınan kararların yargı sistemimizi ve ülkemizin geleceğini esir almasına asla ama asla izin vermeyeceğiz” dedi.

AYM’nin hakkında ikinci kez ‘hak ihlali’ kararı verdiği Gezi Parkı davası tutuklusu avukat, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın, yerel mahkeme ile Yargıtay kararlarıyla tahliye edilmemesine karşı hukukçuların tepkisi sürüyor. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve avukatlar Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bugün bir araya geldi. Avukatlar adliye önünde, “Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi tarafından avukat Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararını yok sayarak Anayasa’yı da hiçe sayan ve tüm yurttaşlarımızı hukuki güvenceden mahrum bırakacak tutumu karşısında hukuk devletine sahip çıkıyoruz” yazılı pankart açtı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan yaptığı açıklamada, 2 ay önce Türkiye Barolar Birliği’nin, Türkiye’nin dört bir yanından gelen meslektaşlarıyla Ankara’da, Yargıtay binası önünde olduklarını hatırlatarak şunları söyledi:

“YARGI BAĞIMSIZLIĞININ ÖNEMİNİ SAVUNDUK"

"Adalet, çözemeyeceği düğümü atmamalı demiştik. ‘Adalet mülkün temelidir’ sözü, yalnızca mahkeme salonunun dekorunun bir parçası olamaz demiştik. Bu süreçte yargının kurucu unsurlarından savunmayı temsil eden Türkiye Barolar Birliği ve barolar olarak hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü ve yargı bağımsızlığının önemini savunduk. Bizler yalnızca Yargıtay önünde Anayasa’dan kaynaklanan demokratik haklarımızı kullanarak değil, aynı zamanda hukuka uygun, rasyonel çözüm önerilerimizle yargının bu süreçten çıkarak itibarını nasıl koruyabileceğini de ortaya koyduk.

"YEREL MAHKEME İLE YARGITAY’DAN TALEP EDİLEBİLECEK HUKUKİ MESELE KALMADI"

Bugün söz konusu olan, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararında, Anayasa Mahkemesi’ni terör örgütlerinin söylemleriyle uyum göstermekle itham etmesidir. Bugün söz konusu olan, Anayasa’nın ilga edilerek Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması şeklinde karar verilmesi suretiyle Atalay’ın kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının, seçilme hürriyetinin ve onu seçen halkın seçme hürriyetinin gasp edilmesidir. Bugün söz konusu olan, Yargıtay Ceza Dairesi’nin Anayasa’ya, hukuka aykırı bir karar vermesi değil; Anayasa’nın yok sayılabileceğini, Anayasa’nın istenildiğinde askıya alınabileceğini, bu güce sahip olunduğunun gösterilmesi suretiyle Anayasal düzene meydan okunmasıdır. Geldiğimiz aşama itibarıyla haklarında suç duyurusunda bulunduğumuz İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nden talep edilebilecek hukuki bir mesele kalmamıştır. Bugün buradan diğer anayasal organlara, kurumlara, kişilere ve Anayasal düzene karşı açıkça suç işleyen heyet üyeleri hakkında gereğinin yapılması görevlerini hatırlatmak istiyoruz." (ANKA)

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER