“Cumhurbaşkanı'na hakaret” suçlamasıya dava açılarak cezaya çarptırılan müvekkili hakkında verdiği temyiz dilekçesi nedeniyle Cumhurbaşkanı'na hakaretten kendisi hakkında da dava açılan avukat Özgür Urfa, bugün İstanbul Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısında çıktı. Urfa’yı çok sayıda meslektaşı savunurken, bir sonraki duruşma 2 Nisan saat 10.30’a ertelendi.
“DAVANIN AÇILMA SEBEBİ SAVUNMALARIMDIR”
Savunmasına Tahir Elçi’yi anarak başlayan Urfa şunları kaydetti:
“İddianamedeki suçlamaya ilişkin beyanda bulunmadan önce burada yargılanıyor olmamın sebeplerini izah etmem gerekiyor. Bugüne kadar, huzurdaki dosyasının da müştekisi olan Recep Tayyip Erdoğan’ın müşteki olduğunu 100’e yakın hakaret davasında müdafilik görevi yaptım ve halen de yapmaya devam etmekteyim. Müşteki tarafı rahatsız eden ve hakkımdaki davanın açılmasının asıl sebebi belirtmiş olduğum davalarda yapmış olduğum savunmalarımdır. TCK’nın 299. maddesinin Anayasaya aykırılığını katıldığım tüm davalarda ileri sürerek Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması taleplerimdir kendilerini rahatsız eden. Ve 2016 yılında bu talebin kabul görerek TCK’nın 299. Maddesi'nin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi önüne gitmesidir esasen benim de sizin önünüze sanık olarak getirilmemin sebebi. Siyasi iktidarı ve yürütmenin başı konumundakileri rahatsız eden, ortadaki açık bir hukuksuzluğu yüksek sesle dillendirmemdir. Bunun karşılığında yaşadığımız bu süreç ise adalet mücadelesi vermenin bir bedeli olduğu gerçeğinin bir kez daha ortaya koyulmasıdır.”
4 YILDA CUMHURBAŞKANI'NA HAKARETTEN 92 BİN 802 SORUŞTURMA
Cumhuriyet'ten Tuğba Özer'in haberine göre, savunmasında Cumhurbaşkanı'na hakaret soruşturma ve davalarının boyutuna da değinen Urfa şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı'na hakaret davalarının yargılama konusu suçlama TCK’nın 299. maddesinde düzenlenen cumhurbaşkanına hakaret suçudur. 2014 yılına kadar TCK’da böylesi bir suçun varlığı yalnızca hukukçuların bilgisi dahilindeyken, gelinen noktada her yurttaşın haberdar olduğu hatta şüphelisi ve/veya sanığı olanların sayısının 100.000 civarında olduğu bir düzenlemeden bahsediyoruz. Ülke tarihinde ve hatta an itibariyle dünyanın nerdeyse tüm ülkelerindeki devlet başkanı/cumhurbaşkanlarına karşı hakaret suçlamasıyla açılan soruşturma ve dava sayısının toplamı kadar soruşturma ve dava ülkemizde son 5 yıl içerisinde açılmıştır.
2012-2014 yılları arasında 3 yılda açılan soruşturma sayısı 1871 dava sayısı 412’dir.
2015-2017 yılları arasında 3 yılda açılan soruşturma sayısı 66009’dir. Dava sayısı ise 12173’dir
2014-2018 yılları arasında toplam 92.802 Soruşturma 16.346 Kamu davası açılmıştır. Bu davalarda 17.541 kişi yargılanmıştır.
Karar verilen 14.822 dosyadan sadece 2676 tanesinde beraat kararı verilmiştir.”
“CUMHURBAŞKANINA HAKARET DAVALARINDA SIRA AVUKATLARA GELMİŞTİR"
Urfa, savunmasında davanın siyasi olduğuna sıklıkla vurguda bulunarak, “Sanık olduğum dosyada da görüleceği üzere burada yeni bir aşamaya geçilmiş, on binlerce kişiye soruşturma ve kovuşturma açılmasıyla yetinilmeyerek sıra bu davalarda müdafilik görevini yapan biz avukatlara gelmiştir. Cumhurbaşkanıyla ilgili eleştirel konuşmak suç ilan edildikten sonra bu davalarda yargılanan kişileri de savunmak suç olarak önümüze konulmaya çalışılmaktadır.
Söz konusu davalar elbette ki siyasi davalardır. Gerek davanın tarafları gerekse yargılama konusu fiiller siyasi içerikli tartışmalardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle siyasi davalarda gerek tarafların gerek avukatların siyasal değerlendirmelerde bulunmaları işin doğası gereğidir. Huzurdaki davada müşteki taraflara bakıldığında Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı görünmektedir. Bakanlar Kurulunun önemli bir kısmının müşteki olduğu bir dava elbette ki siyasi bir davadır ve değerlendirmelerin de siyasi boyutlarının olması olağandır” ifadelerini kullandı.
Temyiz dilekçesini 3 gün önce vermiş olsa, Cumhurbaşkanına değil, kamu görevlisine hakaretten yargılanacağını belirten Urfa sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temyiz dilekçesine konu olan mahkemenin gerekçeli kararı tarafıma 25 Ağustos 2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Recep Tayyip Erdoğan ise 28 Ağustos 2014 tarihinde yemin ederek resmi görevine başlamıştır. Eğer ki söz konusu dilekçeyi karar tebliğ edildikten sonra 3 gün içerisinde vermiş olsaydım kamu görevlisine hakaret suçlamasıyla yargılanacakken şu anda cumhurbaşkanına hakaretten yargılanmaktayım. Dilekçede yazılı olan beyanlardaki kastın hem şekli olarak Başbakan yazılı olması sebebiyle hem de dilekçe verilen davanın kamu görevlisine hakaret davası olması sebebiyle cumhurbaşkanına ilişkin kastın bulunmadığı açıkça ortadadır."
Urfa’nın savunmasının ardından söz verilen Müşeki avukatı Ela Ezgi Yelmen , “Şikayetimiz devam etmektedir. Savunmaları kabul etmiyoruz” dedi.
Mütalaasını açıklayan savcı ise Urfa’nın Cumhurbaşkanına hareket suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etti. Avukatlar esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için ek süre talep etti. Gelecek duruşma 2 Nisan saat 10.30’a ertlendi.
Davaya gerekçe olarak, Urfa'nın dilekçesinde kullandığı şu ifadeler gösterilmişti:
“Yaşanan bütün hukuksuzlukların ve yolsuzlukların sorumlusu konumunda olan AKP Genel Başkanı Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yolsuzluk operasyonunda ortaya çıkan kayıtlarında milyonlarca TL'yi nasıl sıfırladığı, kirli para ilişkileri ve bir çok yolsuzluk ilişkisi içinde olduğu ortaya çıkmıştır. Sanıklar yaşanan bu yolsuzluklara karşı demokratik tepkilerini göstermişlerdir. Eylemlerde kullanılan dövizlerin, içerisinde hırsızlık temasının olması, hayatın olağan akışına uygun ve anlık tepkisel reflekstir.”