Geçen hafta yasal sınır olan 12 aylık TÜFE ortalamasının üzerinde zam yapmak için Ankara ile temasa geçen AVM’ler, şimdi de 16 Kasım 2018’de yayınlanan Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı karara ilişkin Tebliğ’in 19. maddesini gerekçe göstererek yabancı ve yüzde 50 yabancı ortaklı Türk markalarına organize bir şekilde dövizle fatura kesmeye başladı.
Dünya Gazetesi'nden Yener Karadeniz'in haberine göre, ülke genelinde organize bir şekilde hareket eden birçok AVM, yabancı ve yüzde 50 yabancı ortaklı Türk markalara dövizle fatura kesmeye başladı.
Sektör temsilcilerinden alınan bilgilere göre onlarca AVM’nin, ya günlük döviz kuru üzerinden fatura kestiği ya da ya da yasal sınır olan yıllık TÜFE ortalamasının üstünde ekstra zammı kabul edin diye baskı yaptığı öne sürülüyor. Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, dövizle kira kararının AVM’lerin kendilerinin aldığı bir karar olduğunu, ancak sadece birkaç AVM ile sınırlı bir uygulama olduğunu söyledi.
TÜRK MARKALARI DA MAĞDUR
Uygulamaya konu markalar arasında Beymen, Network, Koton, Ayaydın-Migrolio markaları, Watsons, Inditex markaları, Mango, Deichman gibi AVM’lerde 100’lerce şubesi bulunan onlarca marka yer alıyor. Markalar yanındaki komşusundan TL, kendilerinden ise döviz ile kira alınmasına tepki gösterdi. Bunun yatırımları negatif etkileyip, işsizliğe yol açacağını belirten sektör temsilcileri, en önemli negatif etkisinin ise enflasyonda görüleceğini belirtiyor. Zira üretici ile tüketici fiyatları arasındaki farkın 50 puanı aştığına dikkat çeken iş insanları, artan kira giderlerinin son ürün fiyatlarına yansıyacağını bunun da enflasyonist baskı oluşturacağını vurguluyor.
Hali hazırda ÜFE ile TÜFE arasındaki fark 50 puanı aşarken Türkiye İstatistik Kurumu’nda yer alan bilgilere göre giyim ve ayakkabının enflasyon içindeki ağırlığı da yüzde 5,87 seviyesinde bulunuyor. Uygulama kapsamında yer almamasına rağmen yüzde 100 Türk sermayeli bazı markalara da sektörün en önemli oyuncuları arasında yer alan bazı AVM’lerin sözleşme sonrasını işaret ederek, “ya zammı kabul et ya da 2 sene sonra sözleşme bittiğinde biz de ona göre davranırız” yönünde baskı yaptığı öne sürülüyor.