Samsun'da Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Milli Mücadeleyi başlatmak için kente ayak bastığı noktaya konulan Onur Anıtı'na 3 Şubat günü saldırı düzenlendi. İnfial yaratan skandal olaya milyonlarca vatandaş tepki gösterdi.
Olaya ilişkin 2 kişi tutuklanırken Samsun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Yazıcı, olayın perde arkasındaki gerçekleri yazdı.
Yazıcı, olayda üçüncü bir kişinin olduğunu belirtirken, olayda ismi geçen bir kişinin 1 ay önce cemaat dergahına gittiğini ifade etti. Skandal saldırının Regaip Kandili'nde gerçekleşmesine dikkat çeken Yazıcı, üçüncü kişinin henüz kim olduğunun bilinmediğini belirtti.
Mehmet Yazıcı'nın SamsunHaber'deki yazısı şösyle:
"Samsun’da Atatürk Onur Anıtına yapılan saldırı…
Hiç de öyle göründüğü gibi değil…
Yazılanlara çizilenlere bakmayın siz!
Saldırgan, “Heykeline tahammülüm yok.
Atatürk Heykeli’ni yıkmak istedim” demiş...
Araçla anıta gittikten sonra inip ipi bağlamış!
Batuhan yanda beklerden, aracı hareket ettirmiş…
Ama ip kopmuş… Hepsi bu mu?
***
Yeğeni güya demiş ki?
Güya diyorum, çünkü bir kısım medya ısrarla böyle yazıyor!
“O sırada alkollüydük.
Celal bana ‘Gönlümü rahatlatacağım’ diyerek çelik tel ve halat aldı.
Çelik ip ve halatı anıtın üzerinden geçirip aracı hareket ettirdi.
İp kopunca biz de geldiğimiz gibi gittik”
Nasıl? Böyle iyi mi?
Yerseniz tabi!
***
Neymiş;
İki sarhoş sabaha kadar içmiş...
Sabah 6’da canları sıkılmış;
“Haydi gidelim Atatürk anıtını devirelim” demişler…
Ama kafaları nasıl güzel!
Ayakta duramıyorlar ama o saatte metrelerce uzunlukta çelik halatı nasılsa bulmuşlar…
***
Ancak Atatürk Onur Anıtı!
Son dönemde bazı belediyelerin yaptırdığı plastik ucubelere benzemiyor tabi!
Tunçtan yapılmış heykelin yüksekliği 4,75 metre...
Tonlarca ağırlıktaki taş blok kaidenin yüksekliği 4,10 metre
İki adam boyundan daha yüksek yani…
Tüm anıtın yüksekliği ise 9 metreye yakın…
***
Biri çıkmış kaideye, bağlamış çelik halatı…
Sonra inmiş, takmış lüks jeepin arkasına…
Basmış gaza…
Tam 6 dakikada olmuş bitmiş bu hadise!
Hadi bee!
***
Polisler bile kopmuş çelik halatı sabah anıttan sökmek için yarım saat uğraştı…
Bunlar altı dakikada anıta çıkmış, halatı bağlamış, inmiş…
Arabaya bağlamış… Çekmiş…
İnandırıcı geldi mi size?
***
Ben olanı biteni anlatayım…
Bu olayın kurgusu geçen sene yapıldı…
Yazılıp çizildiği gibi 1983 doğumlu olan şahısın alkolle uzaktan yakından bir ilgisi yok…
Sadece bir kez ruhsatsız silahla yakalanmış… Hepsi bu!
Yeğeninin suç dosyası biraz kabarık, doğru…
Uyuşturucu, kavga, dövüş birçok olay var…
Ama o da bir yıl önce tövbe etmiş…
Amcası, bir cemaat dergahını birkaç ay önce ziyarete gitmiş!
(Cemaatin adı bende saklı)
2021 yılında Amca-Yeğen ilk iş olarak telefon hatlarını değiştirmişler!
Birinin üzerinde son dönemde alınan tam 8 GSM hattı var…
Bu hatları İstanbul, İzmir ve Samsun’da gösterdiği adreslerden almış!
Bir insan bu kadar telefon hattını ne yapar?
***
Eylemden bir gün önce
Atatürk Onur Anıtının bulunduğu parka gelerek döner-ekmek yemişler!
Ama sadece Amca-Yeğen değil…
Yanlarında üçüncü bir kişi daha var!
Üçüncü kişinin kim olduğu henüz bilinmiyor!
***
Çelik halatın nasıl bağlanacağını,
Arabanın kaldırımdan nasıl ve nereden girip çıkacağını önceden hesaplamışlar…
Tatbikat yapmışlar yani!
Bunların hepsi kameralarda kayıtlı…
***
Ve nitekim…
Amca, sosyal medya hesabından aynı gün, eyleme gitmeden önce şöyle bir paylaşım yapar;
"Ya rabbim,
Sabırla hayırla bir sonuç bekleyen kullarını
haberlerin en güzeliyle sevindir”
Demek ki neymiş;
Atatürk Onur Anıtının yıkılmasını ve bunun haberini “Sabırla” bekleyen birileri varmış!
Ki, haberi alınca sevinecekler!
***
Amca-Yeğen olayın olduğu gece yarısı yeniden anıta gelir…
Çelik halatla ilgili düzeneği geceden kurarlar…
Tam o sırada yoldan geçen birileri durumu fark eder…
Tanıkların ifadesine göre saat gece yarısı 1 civarıdır…
Anıta halat bağlamaya çalışan amca-yeğene ne yaptıklarını sorarlar…
Zanlıların “Anıt tadilata alındı. Biz işçiyiz” dedikleri rivayet edilir…
Böylece sabah araçlarına bağlayıp çekecekleri çelik halat geceden kurulu hale getirilir!
***
Sonra…
Sabah 6.25’te gelerek eyleme girişirler…
Ama tonlarca ağırlıkta olan Atatürk Onur Anıtı’nın boylarından büyük olduğunu o zaman fark ederler!
***
Buraya kadar her şey kayıt altında zaten…
Ancak olayın daha ilginç bir yönü var!
Bütün bunlar 6.25 ile 6.31 arasında olup bitmiş…
Saldırganlar başarısız olunca da çekip gitmiş!
Ortada da hiçbir şey yok…
Sadece anıtın önünde, yerde kopmuş çelik halat var!
Yani ormanda bir ağaç devrilmiş ve bunu kimse görmemiş,
O ağaç devrilmiş sayılır mı?
Bu olay sessiz sedasız böyle de kapanabilirdi!
***
Ama sabah, bizim Atatürk Onur Anıtı’nın emekçileri, fotoğrafçı arkadaşlar geldi…
Çevredeki esnaf da yerdeki kopmuş halatlardan kuşkulandı tabi…
Patinaj yapan aracın zeminde bıraktığı tekerlek izleri de var…
Bunun üzerine saat 7.20’de karşıdaki pastaneden birileri polisi arar…
Polis gelir, çevredeki kamera kayıtlarını inceler…
Aracın plakasını belirler…
Ve kısa sürede zanlıları yakalar…
Olay budur…
***
Polis ve savcılık ifadelerinde şahısların alkollü olduğuna dair tek bir cümle dahi yer almamasına rağmen,
Bir kısım medyanın üstüne basa basa yazdığı gibi;
“Akşamdan sabaha kadar içtiler…
Sabah kafalarına esti Atatürk anıtını yıkmaya gittiler…
Olay sırasında alkollüydüler!”
İşin hikaye kısmı yani!
Yalanın kuyruklusu!
***
Ayrıca,
Olayın Milli Mücadelenin ilk adımının atıldığı yerde,
Samsun’da gerçekleşmesi…
Eylemin yapılış tarihi…
Kandil gecesinin seçilmesi…
Aynı saatlerde Edirne’de Adalet anıtının ateşe verilmesi…
Hayra alamet işaretler değil…
Benden söylemesi!"