Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 20 Ocak’ta, Ankara merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonla 43 kişi, gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden örgüt yöneticileri Salice Fedakar, Ali Ekşi ve savcı Hidayet Kaya tutuklanırken, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Bahtiyar Çolak’ın da aralarında bulunduğu 40 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturma sonrası hazırlanan iddianame, Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme, iddianamenin kabulüyle birlikte örgütün kurulduğu yerin İzmir olduğunu tespit ederek, yetkisizlik kararı verdi. İzmir Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede soruşturmanın, MİT’in 18 Aralık 2020 tarihinde İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı ihbar sonucu başlatıldığı aktarıldı.
İhbara göre, İzmir ve civar illerinde, kendilerini ‘devlete bağlı gizli bir yapı’ olarak lanse eden organize şebekenin bulunduğu, örgüt yapılanmasında hakim, savcı, emekli ve aktif devlet memurları, MİT’ten atılan ya da ayrılanlar ile üst düzey kişilerin olduğu belirtildi. İddianamede, örgütün hakim ve savcılarının ön plana çıkarılarak, yapının deşifre edilmemesi için üyelerde korku yaratıldığı ve iletişime geçilen kişilerin MİT’e bağlı olarak devlet adına gizli faaliyet yürütüleceği vaadiyle dolandırıldığı anlatıldı.
MİT’TE İMZA TÖRENİ YAPILACAĞINI VAAT ETMİŞLER
İddianamede, örgütün, Türkiye ve çeşitli ülke isimleri ile sözde masalar kurarak örgüte aldıkları kişileri buralarda görevlendirilecekleri ayrıca Ankara MİT merkezinde imza töreni yapılacağı ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ziyaret edileceğine ilişkin vaatlerde bulunduğu, yapılanmaya kabul edilen kişilerin yürütülecek gizli görev kapsamında ihtiyaca göre yurt içi ve yurt dışında çalışabileceği, bu çerçevede pasaport masrafları için kullanmak üzere 10 bin lira talep ettiği belirtildi.
Talep edilen ücretlerin örgüt lideri Salice Fedakar adına kayıtlı banka hesabına ‘protokol harç bedeli’ açıklaması ile transfer edildiği, yapılanmanın içerisinde Salice Fedakar’ın ‘Elçi Hanım Pınar Taşçı’ ismiyle tanındığı, zaman zaman ev, otel gibi farklı mekanlarda gizli toplantılar düzenlendiği, yapı içinde sözde ülke masası kurularak üyelere kod isimler verildiği, toplantılarda yapının arkasında Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı, MİT Başkanı’nın bulunduğunun söylendiği, şikayetçi olanların sıkıntı yaşayacağı söylenerek tehditkar ifadeler kullanıldığı belirtildi.
'VATAN İÇİN ÖLMEYE HAZIR MISINIZ?' DİYE SORMUŞLAR
İddianamede ifadelerine yer verilen tüm şüphelilerin, suçlamaları kabul etmediği aktarılarak, örgüt lideri Salice Fedakar’ın ise savunmasında; örgütün bir nevi ‘Titan zinciri’ olduğunu, amacının üye sayısını artırarak her üyeden 10 bin lira menfaat temin etmek olduğunu söylemesiyle amaç ve kastın ortaya çıktığı aktarıldı.
Ayrıca örgüt yöneticisi Ali Eşki’nin olayın başlangıcından sonuna kadar bizzat Salice Fedakar ile birlikte hareket ettiği, mağdur ve müşteki beyanları dikkate alındığında birçok kişinin diğer örgüt yöneticileri Hidayet Kaya ve Bahtiyar Çolak’ın da toplantılarda bizzat yer alıp, konuşma yaparak güven telkin etmek suretiyle suç işleme kastı ile hareket ettiklerinin anlaşıldığı belirtildi.
Sanık Sami Kılıç’ın beyanında, gruba kişileri dahil ederken ‘Vatan için ölmeye var mısınız?’ şeklinde cümleler kullanarak örgütün amacına hizmet ettiği, şüphelilerin eylemlerinin olmadığı ve gerçekte vatana millete hizmet edeceklerini düşünerek hareket ettikleri yönündeki savunmalarının ise gerçeği yansıtmadığı aktarıldı.
Sanıkların tamamının MİT’in hiçbir ayrım gözetmeden veya araştırma yapmadan, sınava tabi tutmadan, sadece kursla ve alenen işe alım yapmasının mümkün olmadığını bilebilecek konumda ve bilgide oldukları ifade edildi.
5 BİN 668’ER YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
İddianamede; örgüt liderinin Salice Fedakar olduğu, örgüt yöneticilerinin de Ali Ekşi, savcı Hidayet Kaya ve hakim Bahtiyar Çolak olduğu belirtildi. İddianamede örgüt yöneticileri işlenen tüm suçlardan sorumlu tutularak, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ ve ‘dolandırıcılık suçuna teşebbüs’ suçlarından 2 bin 300 yıldan 5 bin 668 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Ayrıca 39 örgüt üyesi hakkında da ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’ ve ‘kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ suçlarından 24 yıldan 5 bin 600 yıla kadar değişen yıllarda hapis cezası talep edildi.