FERİT DEMİR
Arslan, yıllardır ekilip biçilmeyen bakir topraklara Aspir bitkisini ekerek bölge halkına rol model olmak istediğini belirtti. Hülya Arslan, Elazığ'ın Kovancılar ilçesine bağlı Karabörk köyünde 250 dönümlük alana ektiği Aspir bitkisi ile bölgede rol model olmak istediğini ve ekonomik değeri yüksek olan bu bitkinin ekimini teşvik etmek için böyle bir adımı attığını belirtirken köylülerin bu konuda heveslendiğini önümüzdeki yıl birçok kişinin Aspir ekerek daha iyi bir ekonomik gelir elde edebileceğini söyledi.
Hülya Arslan üniversite eğitimi için genç yaşta Fransa'ya gittiğini, Paris Sorbon Üniversitesi Coğrafya Fakültesi'nden mezun olduktan sonra bir süre Fransa'da yaşadığını ve daha sonra Türkiye'ye dönüş yaparak Ankara'ya yerleşme kararı aldığını belirterek Halk Tv muhabirine, "Eğitim amaçlı Fransa'ya gittim Paris Sorbon Üniversitesi Coğrafya bölümünden mezun oludum. Uzman coğrafyacıyım. Master tezimi GAP projesi üzerine yaptım. Kuru tarımdan sulu tarıma geçişteki adaptasyon sorunları konulu tez konusunu hazırladım. Daha sonra da temelli olarak Türkiye'ye geri dönüş yaparak Ankara'ya yerleştim" diye konuştu.
Hülya Arslan, uzun yıllar Ankara'ya yaşadığını ve özel okullarda ve Fransa elçiliği ile işbirliği yaparak Fransızca dersler verdiğini belirtirken, Fransızca tercümanlık yaptığını söyledi. Arslan, yaşadıklarını, "Ankara'da ilk olarak kendime ait bir anaokul ve Fransızca etüt merkezim vardı. Daha sonra Fransız büyükelçiliğinin lisesi olan okuldu Fransızca dersleri vermeye başladım. Şu an ise Tevfik Fikret lisesindeki öğrencilere özel Fransızca dersleri veriyorum. Ankara'da yeminli Fransızca tercümanlıkta yapıyorum'' diyerek anlattı.
Hülya Arslan salgın döneminde Ankara'da yaşamanın artık çok sıkıcı olduğunu belirten Arslan, Tunceli -Elazığ sınırında bulunan Elazığ'ın Kovancılar ilçesine bağlı Karabörk köyüne dönme kararını ise "Bu salgın bütün dünya için gerçekten çok sıkıntılı bir süreç. Salgın bize şunu da öğretti, doğa ve tarım gerçeği bu gerçeği bu süreçte hepimiz öğrenmiş olduk. Aslında köyüme geri dönüşü düşünüyordum ancak salgın süreci bu geri dönüşü hızlandırdı. Ankara'da dört duvar arasında sadece online ders vermek çok çekilmez bir hale almaya başlayınca köyüme ata topraklarına dönüş yaptım. Kendimce bir çalışma yaptım nasıl bir tarım yapalım diye ve en son tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda adım atmaya karar verdik. Bu konuda eğitim almam gerekiyordu. Bunun içinde Elazığ Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün düzenlediği tıbbi ve aromaromatik bitkiler kursuna giderek kursu tamamladıktan sonra ilk adımı attım ve Aspir bitkisini ekim kararı aldık ve hemen yola koyulduk'' diye anlattı.
Hülya Arslan, Aspir bitkisinin ekonomik değerinin yüksek olması, veriminin çok iyi olması nedeniyle böyle bir çalışma yaptığını da sözlerine eklerken "Bu bölgede daha önce böyle bir tarım yapılmamış yani Aspir bitkisi ekimi ve üretimi hiç olmamıştı bölgede daha çok, arpa, buğday, şekerpancarı ekimi yapılıyordu. Zaten bu ürünlerden köylü fazla gelir elde edemiyor. Aspir bitkisinin ekonomik değeri bir hayli yüksek özellikle Türkiye'nin biodizel ve yemeklik yağ konusundaki dışa bağımlılığı göz önüne alındığında iyi bir ekonomik getirisi var. Özellikle yemeklik yağ kalitesi çok yüksek ve sağlıklı. Aynı zamanda Aspir bitkisi kozmetik sanayide de kullanılıyor. Özellikle Aspir bitkisinin çiçeği zamanında toplandığı zaman çiçeklerinin kilosu 10 dolara alıcı buluyor ve alım garantisi de veriliyor. Yani Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Federasyonu Aspir çiçeğinin kilosunu 10 dolardan alma garantisi veriyor" dedi.
Hülya Arslan şu an 250 dönüm araziye Aspir bitkisi ektiğini, kademeli olarak bir iki yıl içinde bu ekimi bin dönüme kadar çıkaracaklarını ve bölgede yeni bir tarım sektörü oluşturması ile birlikte köylünün, ekonomik değeri yüksek olan tarıma geçişi için rol model olmayı hedeflediğini de belirterek "Geleneksel tarımda köylü bir kazanç elde edemiyor bunun için Aspir ekerek bölgeye yüksek ekonomik gelir elde etme konusunda bir model oluşturmaya çalışıyorum. Köylü aspir ekimi yaparak tarım alanında daha yüksek gelir elde etsin diye böyle bir çalışma yaparak örnek oluşturuyorum. Ayrıca Aspir tohumunu da ABD'den getirdik en iyi verimi elde etmek ve en çok ürün veren Aspir tohumu getirdik tarım müdürlüğü tohumu hibe olarak verdi ve biz ilk etapta 250 dönümlük alana ektik gelecek yıl 500 sonraki yıl bin dönüme ekmeyi planlıyoruz. Buradaki tarım için köylüler için rol model olmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Hülya Arslan lüks hayat yaşamı değil, burada toprak ile uğraşıp tarım yaparken daha çok mutlu oluyorum derken "Burada doğduğum topraklarda tarım yapmak için toprak ile uğraşmak tabiki çok daha fazla mutlu ediyor. Doğa ile iç içe maskesiz bir hayat her zaman beni daha çok mutlu eder. Buradaki yaşam kalitesini Ankara'daki en lükse yaşama asla değişmem. Tohumu toprak ile buluşturduğum an daha çok mutlu oluyorum. Dünya ekonomisinin tarıma olan muhtaçlığı da benim buraya gelmeme neden olan etkenlerden biri'' dedi.
Hülya Arslan Gün içinde tarım işleri uğraştıktan sonra da akşam saatlerinde köydeki evine gelerek evin bahçesinde Ankara'da Fransızca ders verdiği öğrencileri ile internet üzerinde uzaktan bağlantı kurarak bir yandan da öğrenencilerini mağdur etmeyerek dersleri de aksatmadan öğrencilere Fransızca ders vermeyi başarıyor.