Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, yapısal değişiklik tartışmaları ve Anayasa Mahkemesi Üyesi Engin Yıldırım'ın "Işıklar yanıyor" paylaşımıyla gündeme gelen AYM'nin kararlarında güç dengesinin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde seçilen üyelerle Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde seçilen üyeler arasında pamuk ipliğine bağlı olduğu görüşünü savundu. Ergin, üyelerinden Burhan Üstün'ün bu yıl emekli olmasıyla üye sayısının 15'e düşeceği ve eşitlik ihtimalininde de gündemden kalkacağını hatırlattı.
Ergin, yazısında, "Bugün görev yapmakta olan 16 üyenin biri dışında tümü Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı dönemlerinde bu göreve gelmiş isimler. Tek istisna, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı döneminde 2004 yılında askeri yargı kontenjanından üyeliğe gelmiş olan Serdar Özgüldür. Kendisinin yaş haddinden bu yıl sonunda emekli olmasıyla –asker üyelere ait kontenjanlar son Anayasa değişikliği sürecinde kalktığından- mahkemenin üye sayısı 15’e düşecek. Mevcut üyelerden 8’i Gül’ün cumhurbaşkanlığı döneminde göreve başladı: Prof. Zühtü Arslan, Prof. Engin Yıldırım, Hasan Tahsin Gökcan, Hicabi Dursun, Celal Mümtaz Akıncı, Emin Kuz, Burhan Üstün ve Muammer Topal. (Dursun ve Akıncı TBMM, kalan üyeler doğrudan Gül tarafından seçildi.) AYM’ye 2014 yılından sonra doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından farklı kategorilerden şu 7 üye seçildi: Kadir Özkaya, Rıdvan Güleç, Recai Akyel, Prof. Yusuf Şevki Hakyemez, Yıldız Seferinoğlu, Selahaddin Menteş, Basri Bağcı. Bu üyelerden son üçü daha önce Adalet Bakanlığı’nda bakan yardımcısı ya da müsteşar yardımcısı olarak görev yapmış isimler." bilgisini paylaştı.
Ergin, "Bu arada, önümüzdeki ocak ayında bir üye daha yaş haddinden emekliye ayrılacak. Bu üye, Gül tarafından Yargıtay kontenjanından seçilen Burhan Üstün. Kendisinin yerine bu kontenjandan gelecek üyeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan seçecek. Mevcut 16 üyeli kompozisyonda oylar 8-8 eşit çıkabiliyor. Eşitlik durumunda Başkan’ın oyu ‘iki oy’ sayıldığından, yapacağı tercih kilitlenme durumlarında belirleyici oluyor. Ancak bu yılın sonundan itibaren üye sayısı 15’e düşeceğinden eşitlik ihtimali de gündemden çıkıyor. Son günlerde yaşadığımız gelişmeler, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının önümüzdeki günlerde her zamankinden daha yakın bir ilgiyle izlenmesine yol açacaktır. Üye yapısında meydana gelmekte olan değişikliklerin özellikle bireysel başvurularda bugüne dek yerleşmiş olan ve genelde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da olumlu karşılanan hak eksenli çizgisini etkileyip etkileyemeyeceği önümüzdeki dönemin en kritik sorularından biri olacaktır." düşüncesini dile getirdi.