Hollanda'nın seks işçiliğini yasallaştırmasının üzerinden geçen 20 yılın ardından, bölgeyle ilgili atılan en radikal adım belediye başkanı tarafından hayata geçiriliyor.
Amsterdam'ın ilk kadın belediye başkanı Femke Halsema, şehrin turistler için en dikkat çekici bölgelerinden olan 'Kırmızı fener sokağında' kadınların fuhuşa zorlanma vakalarının artması üzerine çeşitli önlemlerin alınması gerektiğini savunuyordu.
Konuyla ilgili olarak Reuters'a konuşan Halsema, bölgeye ilişkin atılacak somut adımlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Artan insan kaçakçılığı ve kadınların fuhuşa zorlandığı örneklerin çoğalmasına dikkat çeken Halsema, yapılacak değişikliklerle ilgili olarak "Şartlar bizi buna zorladı çünkü Amsterdam değişiyor. Bölgede çalışan kadınların çoğunun aşağılanmış hissettiğini düşünüyorum, değişklik yapmayı istememizin bir nedeni de bu" ifadelerini kullandı.
'TURİSTLER NASIL DAVRANACAKLARINI BİLMİYOR'
Halsema, bölgeyi ziyaret eden turistlerin kadınlara yönelik aşağılayıcı davranışlarda bulunduğunu belirterek "Turistler bu bölgede kadınlara nasıl davranacaklarını bilmiyor" dedi.
Halsema ayrıca, değişiklik planlarının dört ana senaryodan oluştuğunu belirterek bunların 'vitrin uygulamasının sonlandırılması, şehir merkezindeki genelevlerin kapatılarak başka yerlere taşınmaları, genelev sayılarının azaltılması ile vitrinlerde çalışan seks işçilerinin lisanslarını artırmaktan' oluştuğunu söyledi.
Söz konusu planların düzenlenecek toplantılarla şehir sakinlerine sunulacağını belirten Halsema, kararın nihai olarak belediye meclisine yapılacak oylama sonucunda belirleneceğini açıkladı.
'SEKS İŞÇİLİĞİNİN YASALLAŞMASI KADINLARA BAĞIMSIZ OLMA ŞANSI VERİYOR'
Öte yandan Halsema, seks işçiliğini tamamen yasaklamak gibi bir planları olmadığını da sözlerine ekledi:
"Seks işçiliğine yasallık kazandırdık çünkü yasallaşmasının kadınlara özerklik ve bağımsız olma şansı verdiğini düşündük, hala da böyle düşünüyoruz. Seks işçiliği ABD'de kriminalize edildi ve bu durum kadınları daha savunmasız bir hale soktu."
Yapılması planlanan değişikliklerin üç ana amacı olduğunu vurgulayan Halsema, bunların 'kadınları aşağılayıcı çalışma koşullarından korumak', 'suç oranını düşürmek' ve '500 yıllık mahale ruhunu yeniden canlandırmak' olduğunu söyledi.