Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Ankara’nın seçim öncesi halleri... Ekonomide, evdeki hesap çarşıya uymadı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, politika faizini, 500 baz puan artırdı ve yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkardı. 31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala gelen bu karar, sürpriz olarak değerlendirildi.

Neden? Merkez Bankası, ocak ayında yaptığı açıklamada, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini vurguladı. Banka, çok erken sayılabilecek bir tarihte seçim öncesinde faiz artışlarına (şubat ve mart aylarında) ara vereceği mesajını piyasalara iletti.

Ancak, evdeki hesap çarşıya uymadı. Şubat ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde geldi. Enflasyon, şubatta aylık bazda yüzde 4,53 arttı, yıllık 67,57'ye yükseldi. Ocak-şubat ayı enflasyonu, yüzde 12’ye yaklaştı.

Hemen anımsatalım. Merkez Bankası’nın, yıl sonu enflasyon tahmini alt sınır yüzde 30, üst sınır yüzde 42. Banka, 2024 yılının bu iki oranın ortasında bir enflasyonla yüzde 36 ile kapatılacağını tahmin ediyor.

Bu hedef gerçekçi mi? Bu orana ulaşılabilir mi? Çok zayıf bir olasılık. Bu yıl sonunda enflasyonun yüzde 50 dolaylarında gerçekleşmesi, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu dinamikler dikkate alındığında daha rasyonel görünüyor.

Dövizin ateşi yükseldi

Merkez Bankası, enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmesine karşın 2023 yılı haziran ayından başlayan, 2024 yılı ocak ayına dek devam eden faiz artış serisine, şubat ayında ara verdi. Banka, beklentiler doğrultusunda faizi yüzde 45'te sabit tuttu.

İzleyen günlerde, özellikle mart ayıyla birlikte faiz artışı konusu yoğun olarak konuşulmaya başlandı. Önce, yabancı bankaların, faizin artırılması yönündeki raporları gündeme geldi.

Ardından da Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), para politikası değerlendirme notunda politika faizinin 500 baz puan artırılması gerektiğini ifade etti. Ekonomistlerden de benzer yorum ve değerlendirmeler geldi.

Raporlar havada uçuştu. Faiz artışı tartışması dalga dalga yayıldı ve genişledi. Bu ortam döviz ve altın talebini deyim yerindeyse patlattı.

Merkez Bankası, kuru belli bir düzeyde tutmak için 20 milyar dolarlık döviz sattı. Rezervler eridi, swaplar hariç eski 62.8 milyar dolar düzeyine dek indi.

Faiz mi kur mu?

Ekonomi yönetimi, seçime sayılı günler kala kritik bir kavşakta kendini buldu. Faiz artışı mı? Hızla enflasyon geçişkenliği de olan döviz kuru artışı mı?

Merkez Bankası’nın, artan kurlara müdahale için olanaklarının da azalması üzerine faiz artışı kararı verildi. Politika faizi, yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıktı.

Faiz artışı kararıyla birlikte kurlar çok hafif gevşedi. Ancak, belirgin bir düşüş yaşanmadı.

Merkez Bankası’nın nisan ayında da faizi artırması durumunda döviz kuru üzerinde yukarı yönlü baskının azalması beklenebilir. Bu durumda vatandaşın, döviz yerine TL mevduata yöneliminin de önünü açabilir.

Ankara'dan elektrik telefonu

Faiz konusunu kapatalım. Vatandaşın borçlarına gelelim...

Türkiye'de, özel sektör eliyle kontrol edilen 21 şehir içi elektrik dağıtım şirketi bulunuyor.

Ankara’dan TEDAŞ Genel Müdürlüğü, bir süre önce şehir içi elektrik dağıtım şirketleri ile görüştü.

Şirketlerden, seçim döneminde borcu nedeniyle abonelerin elektriğinin kesilmemesi istendi. Abonelere, borcu nedeniyle uyarı yazısı gönderilebilir. Ancak, bu dönemde elektrikleri kesilmeyecek.

Seçim sonrası... Şirketler, kesme işlemlerine kaldıkları yerden devam edecekler.