Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Yeniden Refah Partisi'nden erken seçim çağrısı: Türkiye'nin mecburiyeti vardır

Yeniden Refah Partisi'nin İBB Başkan Adayı Mehmet Altınöz, iktidara erken seçim çağrısında bulunarak, "Türkiye'nin erken seçim mecburiyeti vardır" dedi.

Yeniden Refah Partisi (YRP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Altınöz, iktidara erken seçim çağrısı yaptı.

Partinin il binasında düzenlenen basın açıklamasında konuşan Altınöz, “Türkiye'nin erken seçim mecburiyeti vardır. Çünkü mutfakta yangın var. İnsanların cebinde para kalmamış, esnaf iş yerini kapatıyor. Sonuç itibariyle erken seçim kaçınılmaz” dedi.

Yeniden Refah Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Mehmet Altınöz, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerini değerlendirmek üzere Zeytinburnu’nda bulunan il binasında basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya; YRP İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, YRP İstanbul İl Başkanı Mustafa Doğan ve parti temsilcileri katıldı.

“Bizimle helalleşmeniz gerekiyor”

Yeniden Refah Partisi İBB Başkan adayı Mehmet Altınöz, 31 Mart yerel seçimleri ile ilgili “Bütün ambargolara tehditlere, şantajlara, yalan haberlere rağmen bizimle birlikte yol yürüyen, bize inanan tüm İstanbullu hemşerilerimize teşekkürü bir borç bilirim. Bu süreçte bize çok ağır hakaretler eden, 14 Mayıs seçimlerinde ittifak yaptığımız ama bu süreçte her partinin kendi adayları ile girmiş olduğu yerel seçimde bizim kesinlikle layık olmadığımız hakaretleri yapan AK Parti yöneticilerine de seslenmek istiyorum; lütfen gelin bizimle helalleşin, bizimle helalleşmeniz gerekiyor. Bu helalleşmeyi yapmadan lütfen Türkiye’de siyaset yapmaya devam etmeyin. Sizin yapmış olduğunuz bu yanlış yöntemle, aynı zamanda bizim içimizden 3-5 kendini bilmezi sizin yandaş televizyon kanallarınıza çıkartma suretiyle bizlere söylenmedik hakaret bırakmadınız. Kaldı ki siz 16 milyon İstanbullunun ve 85 milyonun ferasetine güvenmediniz. Her şeyi bildiğinizi zannettiniz. Yapılacak ilk erken seçimde de Genel Başkanımız sayın Fatih Erbakan Bey’i inşallah Cumhurbaşkanı yapacağız” diye konuştu.

“Bu sonuç bir erken seçim sonucudur”

Seçim sonuçlarını erken seçim sonucu olarak değerlendiren Altınöz, “Sivil anayasa konusunda elbette genel merkezimizin yapmış olduğu çalışmalar mevcuttur. Bunları kamuoyuyla ve gerekse hükümetimizin temsilcileriyle paylaşmaya hazırız. Erken seçim konusunu dün akşam katılmış olduğum bir programda dile getirdim. Çünkü bu sonuç bir erken seçim sonucudur. Diyeceksiniz ki 14 Mayıs'ta seçim yapıldı bu kadar hızlı da erken seçim olur mu? Olur. Çünkü sahada yapmış olduğumuz seçim kampanyasında karşılaştığımız husus, insanların geçinememesiydi. Açlık sınırının altında yaşayan yüzde 56, yoksulluk sınırının altında yaşan yüzde 90’ı bulunan bir memlekette yaşıyoruz. İnsanlarımız şu anda maalesef geçinemez durumda. 10 bin lira emekli maaşıyla yaşayan 10 milyonun üstünde emeklimiz var” dedi.

“Ekonomi yönetilemiyor”

Emeklilerin geçim sıkıntısına değinen Altınöz, “İnanın bu süreçte en çok emeklilerin geçim sıkıntısını görmüş olduk. İnsanlar dediler ki ‘Ben köye yerleşeceğim, ben gideceğim. Köydeki evime gitmek zorundayım çünkü geçinemiyorum. Bu yaşta oğluma, kızıma avucumu açtım, elimi açtım. Kendi evimden çıkıp onlarla birlikte yaşamak zorunda kaldım’ diyen emekliler var. Türkiye'nin şartlarını örnek olarak vermek gerekirse özellikle de 2009 yılında tedavüle giren 200 liradan yola çıkmak durumundayız. Bakın şu 200 lira, şu anda Türkiye Cumhuriyeti devletinin basmış olduğu en büyük para birimi. 2009 yılında piyasaya sürüldüğü zaman bu para 135 dolar alıyordu. Şu anda kaç dolar alıyor? 6 dolar. 129 dolar buharlaşmış. Türkiye'nin beka meselesi budur değerli arkadaşlar. Türkiye'de hükümetimiz devamlı vatandaşımızın önüne çeşitli beka meseleleri sürüyor, bunların bir kısmı doğru olabilir ama esas beka meselesi budur. Erken seçim neden olacak? Erken seçim işte bu 200 liradan dolayı olacak. Çünkü ekonomi yönetilemiyor” ifadelerini kullandı.

“Türkiye'nin erken seçim mecburiyeti vardır”

Türkiye’de erken seçimin kaçınılmaz olduğunu belirten Altınöz, “Türkiye şu anda Bangladeş şartlarında yaşıyor. Hatta bazı yerlerde de Somali şartlarında yaşıyor. Bunları bilerek anlatıyoruz. Türkiye'nin erken seçim mecburiyeti vardır. Erken seçime giderken de elbette halkımız bizi şu anda üçüncü parti konumuna getirdi. Biz de üçüncü parti konumuna gelmiş bir partinin yöneticileri ve bu partinin sorumluluk sahibi olan insanları olarak bu iradeyi ortaya koymak zorundayız. Vatandaşımızın bize vermiş olduğu oyların karşılığını, bize gösterilen teveccühü onların bize vermiş olduğu yetkiyi parlamentoda kullanmak durumundayız. Erken seçim olacağı an itibariyle en hızlı bir şekilde bunu isteyen parti biz olacağız. Çünkü mutfakta yangın var. İnsanların cebinde para kalmamış esnaf iş yerini kapatıyor. Sonuç itibariyle erken seçim kaçınılmaz” dedi.

“Yarın erken seçim istiyoruz”

Gazze’nin durumu ile ilgili olarak da Altınöz, “Biz Gazze'nin bu şartlarında ne yapıyoruz? Hamas’la İsrail'i buluşturup onları barıştırmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin işi bitti, buna kaldı. Ben burada size soruyorum. Eğer genel başkanımız Sayın Fatih Erbakan Bey iktidarda olsaydı İsrail Gazze'ye bu saldırıyı yapabilir miydi? Yapamaz mıydı? Soruyorum size. Aklından bile geçiremezdi. Acaba biz böyle bir operasyon yapabilir miydik diye aklından geçiremez. İşte milli görüş farkı bu. Derhal bizim iktidara gelmemiz lazım. Saniye geçirmeden. Erken seçim ne zaman, yarın. Yarın erken seçim istiyoruz” diye konuştu.

“Adaylarımız üzerine baskı oluşturarak sindirmeye çalıştılar”

Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin ise “81 ilin valileri bifiil iktidar yanlısı olarak, adeta devletin valisi olarak değil de iktidarın il başkanları gibi hareket ederek psikolojik baskı uyguladılar. Özellikle Güneydoğu’da çok büyük oy sıçraması yapacakken burada bizzat valilerin baskıcı tutumlarını görmemiz mümkün oldu. Hatta bazı illerde adaylarımız üzerine baskı oluşturarak onları istifa etmeleri konusunda psikolojik telkin yoluyla sindirmeye çalıştılar. Kendilerini her ne kadar müdahale etsek de ne yazık ki aynı davranış biçimini seçime kadar sürdürmeyi yeğlediler. Bu da çok yanlış bir durumdur. Bu tarafsızlık ilkesine ve seçimin burada sağlıklı yürümesine çok büyük gölge düşüren ve önemli bir etmen oldu” dedi.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER