CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Mansi'dan döndükten sonra parti genel merkezinde ilk açıklamayı yaptı. CHP lideri Özel, konuşmasına başlarken gözyaşlarını tutamadı. Özel’in konuşması şöyle:
"SEÇMEN, TÜRKİYE'DE YENİ BİR SİYASETİN KURULMASINA KARAR VERDİ''
''Bugün, 81 ilimizde sandık başına giderek oylarıyla demokrasimize sahip çıkan tüm vatandaşlarımıza parti tercihlerine bakmaksızın yürekten teşekkür ediyorum. 206 bin seçim sandığında, tüm partilerden görev alan sandık kurulu üyelerine, müşahitlerine, gönüllülere şükranlarımı sunuyorum. Adaylardan önce, aday adaylarımıza aday gösterilmedikleri halde partisini terk etmeyen adaya adaydan çok çalışarak destek veren, var gücüyle bu partinin bayrağı dalgalansın diye emek veren aday adaylarına, kazansınlar/kaybetsinler büyük bir mücadele veren tüm adaylarımıza ve aday olmak, ismi bilinmek, kampanya yapmak çok önemli ama bu örgütün isimsiz kahramanlarına, sabah erkenden kalkıp parti binasını açanlara, birazdan gelirler diye çayı koyanlara, direklere bayrak asanlara, broşür dağıtanlara, kapı çalanlara, bütün parti emekçilerine, baba evinin bekçilerine, çorbasını kaynatanlara, bacısı tütsün diye odun çekip ocağı taşıyanlara, CHP örgütüne teşekkür ediyorum. Bugün, seçmenlerimiz çok önemli bir karar verdiler. Seçim sonuçları göstermiştir ki bugün seçmen, Türkiye'de yeni bir siyasetin kurulmasına karar verdi. Bugün seçmen 22 yıllık Türkiye fotoğrafını değiştirmeye, ülkemizde yeni bir siyasi iklime kapı aralamaya karar verdi. Bugün seçmen, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk seçimlerinde iktidarın orantısız gücünü yerelden dengelemeye karar verdi.
"TÜRKİYE İTTİFAKI, BU SEÇİMLERDE TARİHİ BİR SONUÇ ELDE EDİLMİŞTİR”
CHP ve milletimizle kurduğumuz Türkiye İttifakı, bu seçimlerde tarihi bir sonuç elde edilmiştir. Milletimiz sadece yerel yöneticilerin kim olacağına karar vermemiş, Ülkemizin ve belediyelerin nasıl yönetilmesi gerektiğine, nasıl yönetilmemesi gerektiğine dair de önemli bir karar ve mesaj vermiştir. Milletimiz ekmeğini küçütenlere, huzurunu bozanlara, demokrasiyi ezenlere, hukuk devletini çökertenlere açık bir mesaj vermiştir. Yok sayılanlar, bugün ülkeyi yönetenlere açık bir mesaj vermiştir. Bu mesaj benim okumamla, bizlerin okumasıyla şu şekildedir: Biz ülkemizin bir hukuk devleti olarak kalmasını, kaybedilen hukuk devleti vasfının geri gelmesini istiyoruz. Biz ülkemizde her türlü ayrımcılığa karşı çıkıyoruz. Biz bütün renklerimizle Türkiye Cumhuriyeti'yiz. Farklılıklarımız, zenginliğimizdir. Ve 31 Mart öncesi yaşananlar ne kadar haksız, ne kadar adaletsiz, ne kadar ötekileştirici olursa olsun, biz Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları olarak birlik ve beraberlik istiyoruz. Birileri öyle söylüyor diye, kimseyi milli; birileri öyle göstermeye çalışıyor diye kimseyi de gayri milli görmüyoruz. Biz, milletimizin verdiği bu mesajı bir kutsal emanet olarak alıyor ve tüm CHP’liler başımızın üzerine koyuyoruz. Ülkemizin gelecek yıllarda hakkı, hukuku, adaleti tanımayan siyasete bundan sonra geçit vermeyeceğini bugün gördük.
"İSTANBUL, ANKARA, MERSİN, ADANA VE ANTALYA BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ BUGÜNKÜ ZAFERİN BAŞ MİMARLARIDIR”
Bilinmesini isterim ki bu galibiyetin bir kaybedeni yoktur. Bizim başarımız kimsenin hezimeti olmayacaktır, kimsenin hezimeti değildir. Bugün hangi partiye oy vermiş olursa olsun, kimsenin kaybetmiş hissetmesini istemiyoruz. Halkımız iyi hizmeti ödüllendirmiş, kötü hizmeti ve kötü niyeti cezalandırmıştır. Burada örgütümüzden sonra bir özel teşekkürü CHP’nin 2019 yılında, AK Parti’den aldığı; İstanbul, Ankara, Mersin, Adana ve Antalya belediye başkanlarımıza özel olarak teşekkür etmek isterim. Olmazsa olmazdı. Onlar iyi kriz yönetiminin, merkezi yönetimin desteği olmasa da kösteği de olsa, hatta belediye meclis çoğunlukları olmasa bile mazeret üretmeden, iyi icraatın ve ‘CHP iyi belediyecilik yapar, CHP temiz ve dürüst yönetir’ algısının yerleşmesine yaptıkları katkıyla bugünkü zaferin baş mimarlarıdır. Ayrıca zaten elimizde olup geçen seçimde de kaybetmediğimiz belediye başkanlarımız, en zor günlerde sancağı ellerinde taşıdıkları için ve hiçbir zaman yere indirtmedikleri için ayrıca övgüyü ve takdiri hak ediyorlar. Bu belediye başkanlarımızın dışında, ‘Biz büyükşehirleri CHP'li belediyeler gibi yönetiriz’ iddiasını ortaya koyan, o cesareti ve o özgüveni gösteren bütün adaylarımıza, bütün il adaylarımıza, ilçe adaylarımıza belde belediye başkan adaylarımıza da ayrıca teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
"TRT'YE, ANADOLU AJANSI'NA RAĞMEN...''
Şehirlerimiz emin ellerin teslim edilmiş, halkımızın yaşam alanlarını bir beş yıl daha halk için yönetecek belediye başkanları seçilmiştir. Seçmenlerimizin partimizin yaşadığı değişimi onayladıklarını, desteklediklerini, yüreklendirdiklerini ve kendi şehirleri ve Türkiye için de istediklerini ifade etmek gerekiyor. Geçen Mayıs ayında yaşadığımız büyük üzüntüden sonra seçmenimizde ortaya çıkan büyük duygusal kopuşa, CHP’nin kurultayı ve o kurultayda genel başkanı ve yönetimi seçimle değişebilen bir partinin Türkiye'de var olduğunu gösteren başta Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na ve CHP’nin kimi desteklemiş olurlarsa olsun bütün delegelerine hepimiz çok şey borçluyuz. Bundan sonraki süreçte de bu seçimin kaybedeni olmadığı gibi bu seçim sonuçlarının seçimi kaybetmiş olmalarına rağmen iktidar partisine de önemli katkılar yapacağını, bir öz eleştiri imkanı sunacağını, dünyadaki Türkiye algısının burada kamu yayıncılığını terk eden TRT'ye rağmen, bir partinin ajansına dönüştürülmeye çalışılan Anadolu Ajansı’na rağmen bütün dünyaya Türkiye'de halen demokratik yollarla iktidarların değişebilme ihtimalini ortaya koyması açısından Türkiye'ye hatta Türkiye ekonomisine yapılan önemli bir katkıdır.
"SİLAHLI KUVVETLER PERSONELİNİN KULLANILMAYA ÇALIŞILMASINA KİM TALİMAT VERDİYSE...''
Seçimde bizim başarı elde etmiş olmamız, bu seçimin hakkaniyetli bir seçim olduğunu ispatlamaz. Zira Doğu ve Güneydoğu illerinde taşınan seçmenlerle bir yerel seçim sonucunu değiştirilmeye çalışılması, daha önce o seçmenlerin seçtiği belediyelere kayyum atanması kadar kötü bir girişimdir. Kesinlikle doğru bulmadığımızı, o şehirde hiç yaşamamış ve belki de o şehirde hiç yaşamayacak kişilerin orada oy kullanmaya zorlanmasının ve böyle bir demokrasi ayıbına alet edilmeye çalışılmasının bütün yükümlülüğü; partiyi devletin, devleti partinin sanan anlayışa aittir. Cep telefonlarımızda hepimizin onlarca, yüzlerce zorla orada oy kullanmaya yönlendirilen Silahlı Kuvvetler personelinin yakınmaları vardır. Silahlı Kuvvetler personeli, bireysel olarak bu ayıptan sorumlu değildirler. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin yasal ve anayasal düzenlemelerle bir şehirde oy kullanmak için o şehirde yaşamak ve o şehirde yaşayacak olmanın teminat altına alınması zorunluluğunu da görüyoruz. Ve Silahlı Kuvvetlerin bir kısım personelinin bu işe alet edilmesine, bu işte kullanılmaya çalışılmasına kim emir ve talimat verdiyse bu ülkenin toplumsal barışına çok büyük bir kötülük yapmıştır. Affedilir tarafı yoktur.
"CHP ARTIK TÜM DEMOKRATLARIN PARTİSİDİR''
Kampanya boyunca CHP olarak seçmenin gündemiyle kurduğumuz bağın emeklilerden, gençlerden ve toplumdan yok sayıldığını hisseden atanmayan öğretmenlerden staj mağdurlarına, sesini duyurmak isteyen toplumun tüm kesimlerine kadar kurulan bu ilişkinin karşılık gördüğünü hep birlikte müşahede ediyoruz. Bugün elde ettiğimiz başarının en önemli mesajı şudur: CHP artık başının üzerindeki görünmez yüzde 25’lik tavanı söz verdiğimiz gibi kırmıştır, tuzla buz etmiştir. TRT'nin bize yaptığı onca haksızlığa, adaletsizliğe karşın onlara bir sürprizimiz var, demiştim. Onlara sürprizim 1977’den beri ilk kez, TRT ekranlarında CHP’nin şu anda birinci parti olmasıdır. Bu seçimlerde, hiçbir siyasi partiyle ittifak kurulmadığı halde CHP’nin gücü ve seçmenin vicdanının sandıkta kurduğu Türkiye İttifakı, 2019 başarısını daha da büyütmüştür. Bu sonuçları bizleri rehavete sevk edecek bir galibiyet olarak asla değil, seçmenin bize açtığı biz kredi olarak gördüğümüzü ifade etmek isterim. Tüm seçmen gruplarından gelen Türkiye siyasetinin akışını esastan değiştiren bu desteğin partimize büyük bir sorumluluk yüklediğinin farkındayız. CHP artık tüm demokratların partisidir. CHP sosyal demokratların partisidir ama aynı zamanda; milliyetçi demokratların, muhafazakar demokratların, Kürt demokratların aynı anda, birlikte oy verebildikleri bir partidir. Bunu, ‘Bu seçmenleri CHP’li yaptık’ olarak okumuyoruz. Bu seçmenlerin bize verdikleri bir kredi, bize verdikleri bir görev olarak adlediyor, bu emaneti alıyor ve başımızın üstüne koyuyoruz. Yeni seçmen kitlelerimizle bundan sonra kurulan yakın teması sürdürecek, bizden beklentilerinin detaylarına kadar dinleyecek, detaylarına kadar ineceğiz.
"SİYASİ RAKİPLERİMİZİ DAHİ YILLARDIR YAPTIKLARI ALAYCI ZAFER KONUŞMALARINDAN MAHRUM TUTACAĞIZ''
Bu seçimlerde, ilk kez CHP'ye oy veren seçmenimiz emin olsunlar ki bu verdikleri destekten dolayı hiçbir zaman pişman olmayacaklar, hiçbir zaman mahcubiyet duymayacaklar. Bu sonuçlar bizi kibirlendirmeyecek. Bugüne kadar taşıdığımızdan daha büyük bir sorumluluk altında olduğumuzu hissettirecek. Asla böbürlenmeyeceğiz. Aldığımız yükü sorumlulukla taşıyacağız. Siyasi rakiplerimizi dahi daha önce, yıllardır yaptıkları alaycı zafer konuşmalarından mahrum tutacağız. Çünkü ben çocukken duyduğum bir hikayenin bütün siyaset hayatınmda bana rehber olmasını hep diledim, hep istedim, hep dikkat ettim. Beşiktaş maçı kazanmıştır. Soyunma odasında büyük kıyamet kopmaktadır. Kapı açıldığında Süleyman Seba'nın koşup onlara sarılacağını düşünen bütün oyuncular, o büyük futbol adamının tarihi dersini almak üzere orada olduklarını birazdan öğreneceklerdir. Süleyman Saba onlara şunu demiştir: ‘Siz kazandınız ama yan odada sizin sevinciniz kadar büyük bir üzüntüyü yaşayan rakiplerimiz var. Centilmenliğe bu sığmaz.’ Ben, bütün CHP’lilerden köylerde davul çalmaktan tutun havai fişek atmaya, gürültü yapmaya, gürültülü konvoylarla diğer partililerin, adaylarının evin önünden geçmesine, bugüne kadar bize ne yapıldıysa tamamını unutmalarını, sevinçlerini mümkün olan en sessiz şekilde yaşamalarını ve özellikle silahlardan, patlayıcılardan, havai fişeklerden uzak durmalarını partinin Genel Başkanı olarak, özel olarak rica ediyorum. Bu seçim, gelecekte kazanacağımız çok daha büyük zaferlerin bir ilk adımıdır. Ve bugün bize bakanlar; kibirli değil tevazuyu, böbürlenmeyi değil başarıyı bölüşebilmenin erdemini hissetmelidirler. Demokrasi bunu gerektirir. Kötü örnekler, geçmişte bize yapılanlar, içimizdeki rövanş almaya ilişkin özlemi içimize gömüyoruz. Ve gerçek demokratların hazmettikleri gibi, hazmetmeleri gerektikleri gibi bu başarıyı bize oy seçmenlerinizle de paylaşmak üzere sevincimizi içimizden ve mümkün olduğu kadar sessiz yaşıyoruz.
''BAVULLARI ZİHİNLERİNDE TOPLADILAR VE BİR GÜN GİDECEKLER’ DENEN GENÇLER, BİR SEÇİM DAHA BEKLEMEYE KARAR VERMİŞLER”
31 Mart seçimlerinin Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan herkes için olduğu gibi, tüm siyasi partiler açısından da bir milat olduğunu, seçim sonuçlarının CHP'li ve CHP belediyeciliğinin halkçı belediyecilik anlayışımızın benimsendiğini gösterdiğini, seçimlerin şehirlerimizi koruyan, güçlendiren, insanlarımıza güven ve huzur veren belediyecilik anlayışının kazandığını da buradan altını çizerek hatırlatmak isterim. Seçim sonuçları bir milattır çünkü seçim haritasının da gösterdiği üzere CHP, artık her bölgenin, her şehrin, her kesimin ve her vatandaşın partisidir. CHP artık Akdeniz ve Ege kıyılarında değil, Türkiye'nin her köşesinde vardır. Siyasi partilerle değil, Türkiye'nin demokratlarıyla büyük bir birlikteliği kuran Türkiye İttifakı kazanmıştır. Hak arayanlar ve yok sayılanlar kazanmıştır. Yok sayılan ve çağrımızla her geçen gün daha kalabalıklaşarak miting meydanlarına koşan emekliler kazanmıştır. Hayalleri kırılan gençler yeni bir umuda tutunarak sandığa koşmuşlardır. Atanmayan öğretmenler, staj ve çıraklık mağdurları, emeklilikte adalet isteyenler kazanmıştır. Sorunlarıyla boğuşan üreticiler, çiftçiler, hayvancılar, arıcılar, balıkçılar kazanmıştır. Beyaz, mavi, gri yakalı emeği sömürülen emekçiler kazanmıştır. Ve onları yok sayanlar ve ‘Her ne olursa olsun bizi iktidardan bunlar uzaklaştıramazlar’ diyenler kaybetmiştir. Türkiyeyi, ‘biz ve onlar’ diye bölmeye çalışanlar kaybetmiştir. ‘Biz bölünmeyiz, bir ve bütünüz. Ötekinin hakkını kendiminki kadar çok savunurum’ diyenler kazanmıştır. Bunu en çok da yüzde 80’e varan desteğiyle kendi hakkı kadar diğerinin hakkını savunmayı bilen gençler kazanmıştır. ‘Onlar bu ülkeden ümidi kestiler, bavulları zihinlerinde topladılar ve bir gün gidecekler’ denen gençler, bir seçim daha beklemeye karar vermişler.
"YENİ BAŞLIYORUZ”
Biz gücümüzü milletimizden aldık, şimdi milletimize güç verme zamanıdır. Milletin bize yüklediği sorumluluğun gereği olarak yarından itibaren Türkiye'de büyük bir mücadele başlatacağız. Bu hükümete itiraz eden kim varsa onların hakkını aramak için durmadan, yorulmadan mücadele edeceğiz. Hakkını arayanların yanında, arkasında değil; gerektiğinde önlerinde yürüyeceğiz. Bugün elde ettiğimiz başarıyla genel seçimlere giden yolda elbette daha güçlüyüz. Artık az değiliz, daha çoğuz. Yarın daha da çok olacağız. Bugün yerelde kurduğumuz iktidarı, yeni seçimlerde daha da büyüteceğiz. Bugün hep birlikte kazandık. Ülkemizin geleceğini hep birlikte kuracağız. Bundan önce sorulduğunda hep şöyle söylemiştim: Bir siyasi partinin ve bir genel başkanın kendisinden önceki genel başkanlara göstereceği vefa onların partisini iktidar yapmakla olur. Onların partisini birinci parti yapmakla olur.’ Yeni başlıyoruz. Biraz önce genel merkezimizdeki hemen bütün çalışanları katlarında ziyaret ettim. Onlara teker teker teşekkür ettim. Bir kez daha sizlerin huzurunda partimizin emekçilerine, örgütümüzle birlikte teşekkür ediyorum.
"CUMHURİYET TARİHİNDE İLK KEZ; MANİSA, AFYONKARAHİSAR, KIRIKKALE, KİLİS, KÜTAHYA, UŞAK VE ZONGULDAK'I KAZANDIK”
Şu anda bizdeki verilere ve tüm kaynaklardan desteklenen verilere göre; Adana, Ankara, Antalya Aydın, Eskişehir, Mersin, Muğla, Tekirdağ, İzmir ve İstanbul'u yeniden kazandık. Balıkesir, Bursa, Manisa ve Denizli’nin büyükşehir belediyelerini kazandık ve ilçe belediyelerinde çok önemli başarılar elde ettik. 1989’dan sonra ilk kez Adıyaman'ı, Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa gibi Afyonkarahisar'ı, 1977’den beri Amasyayı, Bartın'ı, Giresun'u, Kastamonu'yu; Cumhuriyet tarihinde ilk kez Kırıkkale'yi, Kilis'i, Kütahya'yı, Uşak'ı ve Zonguldak'ı kazandık. Ardahan’ı, Artvin'i, Bilecik'i, Bolu'yu, Burdur'u, Çanakkale'yi, Edirne'yi, Kırşehir'i, Sinop'u ve Yalova'yı kazandık. Kırklareli, Hatay ve Çorum'da başa baş bir yarış devam ediyor. Dikkatle takip ediyoruz. Bu illerimizde sayımın uzama ihtimaline karşı o illere yönelik milletvekili görevlendirmelerimiz olacak. Ordu merkez ilçe Altınordu'yu, Trabzon Ortahisar’ı ve Samsun Atakum Belediyesi'ni kazanarak Karadeniz'deki merkez ilçelerde çok önemli başarılar elde ettik. İstanbul'da, elimizdeki 14 belediyenin tamamını korurken şu ana kadar buna 12 belediye ilave ettik. İl başkanımızı taahhüdü olan iki ilçe için yarış kıyasıya devam ediyor. İki ya da dört ilçeyi daha kazanmamız olası. Buradan sandık görevlilerimize, belediye meclis sonuçlarının çok önemli olduğunu, bunun için ıslak imzalı tutanaklar konusunda hassasiyetlerini sürdürmelerini istiyorum.
"BU GECE HER GELEN HABER BİR ÖNCEKİNDEN İYİ OLACAK”
Bugün sabah 08.30’da, tüm Türkiye'deki sandıklarımızdan yüzde 98 buçuk oranında kalktılar, gittiler, görev yerlerine oturdular. Oturmayanın yerine yedeği oturdu. ‘Sandıklar güvende’ bilgisini veren CHP’de bu seçimi yöneten, seçim ve hukuk işleri, genel sekreterlik ve bilgi teknolojileri başta olmak üzere örgütlerden sorumlu, yerel yönetimlerden sorumlu, bilgi iletişimden sorumlu olan tüm arkadaşlarımıza kampanyayı tüm Türkiye'de başarıyla ve bütün zorluklara rağmen yürüten sayman arkadaşımıza ve geniş ekibine yürekten teşekkür ediyorum. Biz geceyi takip ediyor olacağız. Taşkınlık yapmadan, kimseyi üzmeden, bu geceye leke getirebilecek bir üzüntü yaşamadan bu geceyi tamamlamak istiyoruz. ‘Her geçen anket bir öncekinden iyi geldi’ demiştim. Her gittiğimiz meydan bir öncekinden iyiydi. Bu gece de her gelen haber bir öncekinden iyi olacak.”