Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Özgür Özel, Burcu Köksal’ın konuşmasını düzeltti: Afyon'da bir sürçülisan oldu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Uşak'ta konuştu. Özel, CHP’nin Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’ın, “Belediye başkanı olarak seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları DEM Parti hariç, bütün siyasi partilere açık olacak” şeklindeki sözlerini ‘sürçü lisan’ olarak nitelendirdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Uşak CHP İl Binası önünde yurttaşlarla bir araya geldi. CHP Lideri Özel'e Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Uşak Belediye Başkan Adayı Özkan Yalım, İl Başkanı Sevinç Yazgan, ilçe başkanları ve çok sayıda partili de eşlik etti. Halk buluşmasında konuşan Özel, “Bundan önce seçimlerde geldik. Seçim olmadığı zamanlarda geldik. Referandumlarda geldik. Ama bu sefer Uşak’ın derdine derman olmak için, sıkıntıları çözmek için, bu sorunları bilen, uzun yıllardır bunu Meclis kürsülerinde söyleyen, emek veren bir kardeşimi size emanet etmeye, Uşak’ı da ona emanet etmeye, Uşak’ın şehri emini, belediye başkanı olmak için size Özkan Yalım’ı emanet etmeye geldim. Özkan Başkan başkanlığa, onun başkanlığı Uşak’a çok yakışacak. Yıllardır birlikteyiz. El eleyiz, omuz omuzayız. O gitti milletvekilliğinden sonra sevgili Ali Karaoba geldi, onunla birlikte Uşak’ın sorunlarını dile getirmeye çalışıyoruz. Ancak her yerde sorun olur ama Uşak’ınkiler olabilecek gibi değil” dedi.

Özel konuşmasında, Uşak’tan önce Afyonkarahisar’da düzenlediği mitinde CHP’nin Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’ın, “Belediye başkanı olarak seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları DEM Parti hariç, bütün siyasi partilere açık olacak” şeklindeki sözlerini ‘sürçü lisan’ olarak nitelendirdi.

Özel, "Afyon Belediyesi’nin de Uşak Belediyesi’nin de seçildikten sonra kapıları ardına kadar tüm siyasi partilere, Uşaklılara, Afyonlulara açıktır” dedi.

“İlklerin şehrinde devlet hastanesi yok”

Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Koskoca ilklerin şehrinde, ilk şeker fabrikasının, ilk elektriğin geldiği şehirde devlet hastanesi olmaz mı kardeşim? Mevcut hastaneyi kapattılar, iki hastaneyi, ‘Yerine iki hastane yapacağız’ dediler. Şimdi sadece eğitim ve araştırma hastanesi ile tedavi olunmaya çalışılıyor. Hizmetler aksıyor. Doktor randevuları çok geç geliyor. Ayrıca çevre yolu Binali Beyin Ulaştırma Bakanıyken, ‘3,5 yılda bitireceğim’ dediği çevre yolu, 11 yıl oldu, tamamlanmadı ve ancak yüzde 65’i kullanıma açıldı. Bir diğer mesele Uşak’ın havalimanı. Ne güzel havalimanı var, 2020 yılında 7 bin 500 yolcu uçmuş. 2023 yılında düşe düşe 57’ye düşmüş. Niye, çünkü Zafer Havalimanı’na uçuş garantisi verdiler. Uşak Havalimanını yok olmaya terk ettiler. Uşak’ın Cumhuriyet'ten olan bütün kazanımları, yatırımları, hastane dahil elden gidiyor teker teker. Bunu kabul etmek, buna sesiz kalmak mümkün değil. Buna itiraz ediyoruz. Uşak’ın hakkını sonuna kadar arayacağız.

“Emekliler ayın sonunu getiremiyor"

Türkiye’de 4 tane kadın il başkanımız var. Bu bizim için çok üzüntü verici bir durum. Ama benim memleketimde de hemen komşu memleketimde, sizin memleketinizde de birer kadın il başkanınız var, meslektaşım var. Onun için de sizlere teşekkür ediyorum. Sayın Başkanım sana şaşıracağın bir şey göstereceğim. Bütün Türkiye’de oluyor ama bu kadarını hiç tahmin etmiyorsundur. Meydandaki emekliler bir el kaldırsın. Meydanın neredeyse yüzde 80’i emekli. Peki 10 bin lira en düşük emekli maaşını alanlar kaldırsın. Neredeyse hepsi. Türkiye’de en büyük yangın şu anda emeklilerde. Emeklilerin evlerinde, mutfaklarında, sofralarında, cüzdanlarında. Onlardan, onların okuttuğu çocukların, varsa torunlarının beklentileri eskiden dedesi, anneannesi, babaannesi maaş alacak, onları güldürecekti. Şimdi ayın sonu gelmiyor. Recep Tayyip Erdoğan, 3 Kasım 2002 günü geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Bugün asgari ücret 17 bin lira. Yani o düzeni bozmasaydı, bugün en düşük emekli maaşı 26 bin lira olacaktı. Ama bugün 10 bin lira veriyor. Geçen sene 7 bin 500’dü. Dedik ki enflasyon çok yüksek. Bunu mutlaka artır. En azından asgari ücrete kadar çıkar ama ne 25 yaptı, ne 17 yaptı. Sadece yüzde 33 zamla emekli maaşını 10 bin lira yaptı. O 10 bin lira ile geçinmek mümkün değil. Ben buna dedim ki emekliye söz verdim, her yerde anlatacağım diye. Her yerde bir örnekle anlatıyoruz. Örneğin, Afyon’da biraz önce şu hesabı yaptık. Geçen seneki en düşük emekli maaşıyla alınan sucuk 19 kilo, bu seneki emekli maaşıyla Afyon sucuğu alırsan 11 kilo. Yani geçen yıldan bugüne emeklinin dolabından, sofrasından, kursağında 8 kilo sucuğu çalmışlar. Afyonlular bağırıyordu, 8 kilo sucuk kayıp.

“İlk emeklilere bayram ikramiyesi nasıl verildi? Hakkını teslim edelim, Kılıçdaroğlu sayesinde verildi"

Şimdi burada bir başka hesabı yapalım. Bunu ilk kez Uşak’ta söyleyeceğiz. Biliyorsunuz, ramazan geliyor, Tarım ve Kredi Kooperatifleri'nin mağazaları da ramazan kolisi satıyor. Bu koli ile en düşük emekli maaşıyla 29 ramazan kolisi alınabiliyorken bu sene en düşük emekli maaşıyla 22 ramazan kolisi alınabiliyor. Yani 7 ramazan kolisini düşünün. 7 çiçek yağı, 7 kilo siyah zeytin, 7 bir kiloluk bulgur, 7 tane 1,5 kiloluk fasulye, 7 kilo beyaz pirinç, 7 kilo tereyağı. Tamamı kötü ekonomi yönetimi yüzünden ve Tayyip Erdoğan’ın emekliye kaynak ayırmaması yüzünden elinizden gitti. 200 lira, 200 lira ilk çıktığında şuradaki kuyumcuya gidip de dolar almaya kalktığınızda 131 dolar alıyordunuz. Şimdi 6 dolar. Bakın paradan 6 sıfır atıldı, paranın değeri değişmeden hesap kolaylığı için 6 sıfır atıldı. Onunla övünüyor değil mi? O paradan 6 sıfır atıldığında, 2009’daki en büyük banknot 200 lira, 131 dolar alırken bugün sadece 6 dolar alıyor. Şaka gibi. Ülkeyi getirdikleri nokta budur. Bir başka hesap. Israrla söyleyeceğiz. Emekliler bunu duysun, bilsin. Biliyorsunuz ilk emeklilere bayram ikramiyesi nasıl verildi? Hakkını teslim edelim, buradan bir de selam yollayalım. Vallahi de billahi de Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde verildi. 2015’te dedi ki 2 bayramda birer maaş ikramiye. Bunlar olmaz dediler, sonra baktılar seçim gidiyor. Biz de vereceğiz dediler. 2018’e kadar kulaklarının üstüne yattılar. Seçim gelince 2018’de ilk kez bin lira verdiler, biz olmaz dedik. Bir asgari ücret ver dedik. Yetmez dedik. Beğenmedik. O gün itiraz ettiğimiz bin lira 24 kilo dana kıyma alıyordu. Bugün 3 bin lira veriyor ya, 5 bin demişlerdi, 3 binde bıraktılar. Ne kadar dana kıyma alıyor, 6 kilo. Yani sadece bayram ikramiyesinden, bayram günkü sofrasından 6 kilo kıymayı yine çalmış durumdalar.

“Bin odalı sarayda bir emekli maaşını, tam 26 saniyede senin maaşı yiyip bitiriyor"

Ben ne yapacağımızı biliyorum. Ben Tayyip Erdoğan’a diyorum ki gel emekliye bir emekli kart çıkaralım. Gel diyorum, ayda 7 bin lira emekliye seyyanen fark verelim. En düşük emekli maaşı alana. Gel diyorum, elektrik, su, doğal gaza emekliler için yüzde 25 ile 40 indirim yapalım. Kabul etmiyor. Tuhaf tuhaf hesaplar yapıyor. Ben diyor, emeklilere asgari ücret verirsem 1,4 trilyonum gider diyor. Ben hesapladım, yarısı yetiyor. Ama o para yok diyor ya, nasıl yok? Hesaplara bir bakıyorsun, şu İliç’te 9 insanı götüren, hani madenci paraları istiflerken, kumu ve toprağı da böyle dağ yapmış, istiflemiş ya. Döküldü ve 9 kişiyi yuttu. O şirketin tam 222 milyon lira vergi borcunu affetti. Bütün Türkiye’de vazgeçtiği gelirlerin toplamı yani şirket kar etmiş, beyanname vermiş, vergisi çıkmış, tam ödenecekken Plan ve Bütçe Komisyonu’na Tayyip Beyden bir talimat. Altın, kömür çıkaran şirketlerin, yandaş müteahhitlerin, beşli çetelerin vergi borçlarını siliyor. Toplam 690 milyar lira gelirden bir yılda vazgeçti. Size lazım olan para da sadece bu kadar. Ben diyorum emekliye verelim. O para yok diyor. Ama uçan saraya buluyor, yüzen saraya, kışlık saraya, yazlık saraya buluyor, bin odalı sarayda bir emekli maaşını, tam 26 saniyede senin maaşı yiyip bitiriyorlar. O yüzden şunu söylüyorum, Tayyip Bey emekliye para yok diyor. Peki 31 Mart’ta Tayyip Beye oy var mı? Bundan sonrasını o düşünsün.

“Yerelde güçlü bir ittifak lazım, o ittifakın adı Türkiye İttifakı'dır"

Ya sizin sesinizi duyacaklar ya da bu seçimlerde artık kimse, hiçbir AKP’li ve MHP’li bu kadar zamma, bu kadar enflasyona, bu kadar hayat pahalılığına dayanamaz. O yüzden ben buradan bütün Uşak’taki herkesi şuna davet ediyorum. Geçen seçimleri Cumhur İttifakı kazandı ama elindeki güçle kimseyi görmüyor. Onun gücünü yerel seçimlerde dengelemek lazım. Bunun için de yerelde güçlü bir ittifak lazım. O ittifakın adı Türkiye ittifakıdır. Herkesi Türkiye ittifakına davet ediyorum. Türkiye ittifakında elbette sosyal demokratlar var. Ama yalnız değiliz. Türkiye ittifakında milliyetçi demokratlar var, yakasında güneş olan, gözünde güneş parlayan, iyi insanlar var. Onlar bu AKP devam etsin istemez. Onlar saray rejimi devam etsin istemez. Onlar bu zamlar, baskılar, zulümler devam etsin istemez. Onun için bütün iyi insanları geçmiş seçimlerde birlikte olduğumuz, listelerimizde yer alan ittifak yaptığımız bütün ortaklarımızın çok kıymetli seçmenlerini, hayat pahalılığına ‘dur’ demek için. Yoksulluğa ‘dur’ demek için, enflasyona ‘dur’ demek için, bundan sonra gençler ümidini kaybedip de hayata küsmesinler diye. Esnaf borcunu ödeyemeyip iflas noktasına sürüklenmesin diye. Çiftçi daha mayıs ayında 19 lira olan mazot, 40 lira oldu çiftçinin hali perişan. Çiftçinin durumuna bir ‘dur’ denilsin diye hep birlikte Türkiye’deyiz, Türkiye ittifakındayız. Bizim bir prensibimiz var. Eski dosttan düşman olmaz. Dün birlikte olduklarımıza bugün kötü söz söylemeyiz. Eski ittifak ortaklarımızı hain ilan etmeyiz. Ama daha bir saat önce Malatya’da Tayyip Bey miting meydanlarındaydı, Yeniden Refah Partisi’ne, Erbakan Hoca’nın oğluna demediğini bırakmadı. Geçtiğimiz günlerde, ip cambazı demişti, bugün de demiş ki ‘Sırf bana kaybettirmek için türlü türlü numaralar çekiyor.’ Geçen Mayıs ayında Tayyip Bey Yeniden Refah’ı ittifakına aldı. Ondan kıymetlisi yoktu. Hatta diyordu ki Erbakan Hocamın esas partisi budur, oğlu, gelini buradadır, damadı buradadır. Kızı buradadır. Herkesten oy istiyordu. Ne yapmış Yeniden Refah, sadece bir belediye başkan adayı çıkarmış, ondan kötüsü yok. Hakaretler, iftiralar, sert söylemler, tehditler ve basın mensupları sorunca ben onun adını anmam diyor. İşte bir tarafta eski dosttan düşman olmaz diyen, herkesi kucaklayan, CHP ve Türkiye ittifakı, işte bir tarafta Erbakan Hocanın oğluna dahi hokkabaz, cambaz diyen, hedef gösteren, ağzına geldiğini söyleyen Cumhur İttifakı.

“Ankara ile kardeş belediye olacak"

Cumhur İttifakı korku ittifakıdır. Tehdit eder, küfreder, kötü söz söyler, hedef gösterir. Şeytanlaştırır, terörist ilan eder, hain ilan eder. Türkiye ittifakı ise iyi sözden şaşmaz. Milli takım gol atınca kim seviniyorsa, Türkiye ittifakındadır. Filenin sultanları şampiyon olunca kim seviniyor ve ağlıyorsa Türkiye ittifakındadır. Madem Ekrem Başkanın sloganını dediniz, Tayyip Beyin hiç sevmediği ama Trabzonluların çok sevdiği, Türkiye’de de duyan herkesin hoşuna giden bir şey var. Ekrem Başkan ile Tayyip Bey ikisi de Karadenizli. Ben Tayyip Beye diyorum ki daha doğrusu Trabzon’a gittiğimde, Trabzonlulara diyorum ki Ekrem Başkan İstanbul’dayken, Trabzon’da kaç milletvekiliniz vardı? 4 diyorlar, kaç bakan vardı, 4 ve etti 8. Trabzon’un büyükşehri kimde, AKP’de. 9. Trabzon’un merkez ilçesi kimde, AKP’de ve 10. Peki size hafif raylı sistem, bir küçük tramvay yapıldı mı? Yok yapılmadı, 10 tane AKP’li Trabzon’a bir tane tramvay yapamadı, bir tane Trabzonlu İstanbul’da 10 tane metro yapıyor. Dün Mansur Başkan ile beraberdim. Mansur Başkana dedim ki yarın Uşak’a Özkan’ın yanına gideceğim. Özkan’a. Özkan’ın projeleri var. Örneğin aynı Mansur Başkan gibi, Mansur Yavaş tam 25 ay oldu, en düşük emekli maaşı alan, geliri düşük olan, asgari ücretin altında olan emekliye bin lira Ankarakart’a yatırıyor, Özkan Yalım da aynısının sözünü veriyor. Mansur Yavaş’a dedim ki hem bir kilo et projesi, hem doğalgaz hem de emekliye katkı çok önemli projeler. Biliyorsunuz, Yılmaz Büyükerşen genel koordinatör oldu, belediyelerin iyi hizmetlerde birleştirilmesi için çalışacak. Ama dedim ki Mansur Başkan, Özkan bizim için kıymetli, Uşak benim için çok kıymetli. Oraya gidip bir müjde verelim. Onun da olurunu aldım. Uşak Belediyesi, CHP’li olunca, Özkan Yalım belediye başkanı olunca, kardeş belediyecilik projesi ile Mansur Yavaş ile kardeş belediye oluyorsunuz. İnanılmaz katkıları olan bir iştir. Oranın iş makine parkı, oranın hizmet araçlarından fazla olanı, bakıma ayrılanı, ihtiyaç fazlası olanı ya da protokollerle burada yapılacak parklar, hizmet binaları büyükşehir belediyesinin bir il belediyesi ile yaptığı kardeş belediye protokolü ile o şehrin çehresi değişiyor. Herkes sırada İstanbul ve Ankara ile kim kardeş olacak diye. Vallahi Özkan kardeş olacak. Uşak Belediyesi, Ankara’nın kardeş belediyesi olacak. 31 Mart’ta siz Özkan Başkanı belediye başkanı yapmaya var mısınız? 31 Mart’tan sonra Uşak’ta herkesin yüzünü güldürmeye, belediyenin kapılarını ardına kadar açmaya, hangi partiden olursa olsun, oy verdiği parti ne olursa olsun herkese eşit davranmaya var mısınız?”

“Kapılar tüm siyasi partilere açık"

Özel konuşmasında, Uşak’tan önce Afyonkarahisar’da düzenlediği mitinde CHP’nin Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’ın, “Belediye başkanı olarak seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları DEM Parti hariç, bütün siyasi partilere açık olacak” şeklindeki sözlerini ‘sürçü lisan’ olarak nitelendirdi. Özel şunları söyledi:

"Demin gelirken Afyon’dan geldim, çok yakın arkadaştırlar. Burcu Başkandan da selam getirdim. Bu sırada Afyon’da konuşurken belediyenin kapılarını ardına kadar açacağız diye söylerken orada küçük bir sürçülisan oldu. Aman başkanım sen düzelt dedi. Afyon Belediyesi’nin de Uşak Belediyesi’nin de seçildikten sonra kapıları ardına kadar tüm siyasi partilere, Uşaklılara, Afyonlulara açıktır. Şimdi Türkiye ittifakının renkleri ay yıldızlı, al bayraktandır. O rengi ben söyleyeyim, siz tekrar edin. Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Sizi seviyoruz, Uşak’ı seviyoruz, 31 Mart günü sizden büyük bir başarı, zafer ve Uşak Belediyesini istiyoruz”

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER