Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

'On ay önce oy vermeyen halk neden CHP’yi birinci yaptı' sorusuna İmamoğlu'ndan yanıt: O seçimde çok eksikler, hatalar var

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulundu. "On ay önce cumhurbaşkanlığını size vermeyen halk neden CHP’yi birinci yaptı? CHP ne yaparak bunu elde etti?" sorusuna yanıt veren İmamoğlu, "O seçimde çok eksikler, hatalar var" dedi.

31 Mart yerel seçimlerinde bir kez daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına (İBB) seçilen Ekrem İmamoğlu, yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulundu.

CHP'deki değişim sürecine atıfta bulunan İmamoğlu, "Değişmeyen her parti bu seçimde eridi, kaybetti. Değişen parti de ciddi bir başarı elde etti. CHP’nin değişim süreci bu başarının önemli bir paydasıdır" dedi.

Sözcü’den İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin olarak da “Şu an bulunduğum yerdeyim. Çok işimiz var. Tümden oraya odaklıyım” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, 10 ay önceki genel seçimler hakkında da açıklamalar yaptı. “Bu zafer on ay önce elde edilebilir miydi?” sorusuna cevap veren İmamoğlu ”Tabii ki elde edilirdi. Onun için diyorum, seçimi o dönem biz kaybettik. Çok hatalar vardı. Bugün çok az hata var” dedi.

İBB Başkanı, seçimde 1 milyon bin 104 fark attığı Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum hakkındaki soruya ise, "İyi bir rakipti. Bu kadar" yanıtını verdi.

'CHP kazandı, AK Parti kaybetti'

İmamoğlu'nun Saymaz'ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

"Sizce CHP mi kazandı, AK Parti mi kaybetti?

Ben 14 Mayıs’taki genel seçimden önce “Seçimde ancak biz kaybederiz, iktidar kazanamaz” demiştim. Ve kaybettik. Bu seçime de ancak biz kazanırız ve biz kaybederiz modunda bakıyordum. Tabii ki ekonomik kriz etkili oldu. Ama kesinlikle seçimi CHP kazanmıştır.

Daha yukarıya çıktığım zaman, seçimi millet kazandı. Halkın inanılmaz bir karar mekanizması işledi. Sosyolojik olarak tariflenmeli. Tek duyguyla, tek mantıkla, tek mekanizmayla değil, çok farklı mekanizmaları birleştirerek, üstün bir karar alma sistemi işletti halk. Bunu oy çeşitliğinde, oy kaymalarında görebiliyoruz. O bakımdan seçimi CHP kazanmıştır. AK Parti kaybetmiştir. İncelenmesi gereken bir seviyede “Halk kazandı” diyeceğimiz seçimdir.

On ay önce cumhurbaşkanlığını size vermeyen halk neden CHP’yi birinci yaptı? CHP ne yaparak bunu elde etti?

O seçimde çok eksikler, hatalar var. Daha önce söyledim ama detaylarını tek başına konuşmam doğru değil. Bunun iç mekanizmamızda tartışılması gereken sayfaları var. Belki artık mümkün olmayan, muhalefetin kendi içinde konuşması gereken sayfaları vardı. Ama yapılmadı, istenmedi o dönemde.

Bu zafer on ay önce elde edilebilir miydi?

Tabii ki elde edilirdi. Onun için diyorum, seçimi o dönem biz kaybettik. Çok hatalar vardı. Bugün çok az hata var. Bir elin parmaklarını geçmeyecek derecede az hatayla süreç yönetildi.

Aslında işin ışığı tek: Bilimden, veriden faydalanıldı.

Meseleyi aday tercih üzerinden okumuyorum. Sistem, yol yürüyüş biçimi açısından okuyorum. Her zaman en iyi adayın daha iyisi vardır. Fakat o kadar az hata yapıldı ki...

Aradaki fark o.

Başlattığınız değişim bu sonucu getirdi diyebilir miyiz?

Kesinlikle büyük bir paydasıdır. Ve farkındaysanız, değişebilen tek parti biz olduk. Ve buraya ulaştık. Çok büyük etkisi var. Değişmeyen her parti bu seçimde eridi, kaybetti. Değişen parti ciddi başarı elde etti. CHP’nin değişim süreci ve mücadelesi, başarının önemli bir paydasıdır.

CHP kurultayı öncesi, değişim olmadığı takdirde partinin başarılı olamayacağını vurgulamıştınız. Bu bir öngörü müydü?

Öngörü değil, tespitti. Kişilerden ari konuşuyorum. Sakın, sözlerimden şu anlaşılmasın, ki Genel Başkanımız Özgür Özel de kabul etmez, sanki değişimi bitirdik, her şey oldu, bitti. Değil... Aslında değişim sürecinin başlamasının bugün etkisini yaşadık. Önümüzde çok yol var. Partimizin alması gereken yol; yenilenmesi gereken birçok husus var. O dönem yayınlanan değişimle ilgili belgede bunların birçoğu var. Henüz bunlar hayata geçmedi. Bunlarla birlikte daha da iyi bir seviyeye geleceğini biliyorum. Bir adım atıldı, o adım samimi bir adımdı, değişim adımıydı.

Bugün kazanan bütün belediye başkanlarında değişim rüzgarının, yenilenme başlangıcının ciddi etkisi vardır. Aksi takdirde hiçbir aday “Bu seçimi alırdım” demez.

AK Parti niye kaybetti sizce?

AK Parti parti olma süreciyle ilgili ciddi bir sorun yaşıyor. AK Parti, bir parti mi? Kurulları veya heyetleri çalışıyor mu? Yoksa sadece Cumhurbaşkanı’nın makamı altında bir yapı mı? Bunu niye söylüyorum? Vatandaş olarak şikayetçiyim. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak şikayetçiyim.

İki parti konuşur. Konuşmama refleksi yeni değil AK Parti’de. Çok zamandır var ama 5-10 yıllık periyotta çok daha ileriye evrildi. Artık ülkenin valisi de seninle konuşamıyor, bürokratı da bakanı da.

İstanbul’un olimpiyatını 20 yıldır tanıdığım spor bakanıyla görüşemiyorum. Niye görüşmüyor benimle? Kendisinin görüşmeme refleksi olduğunu düşünmüyorum. İmamoğlu’ndan uzaklaşan, İmamoğlu ile arasına bariyer ören mekanizmanın vatandaşla arasındaki bariyeri düşünsenize.

Bu yapı vatandaştan koptu.

Kopmasa 18 aydır niye Beylikdüzü metrosunun belgesi imzalanmasın? Ya bir kalem ya, başka bir şey değil. Kefil olmuyorsun, bir şey olmuyorsun. Bu yapılır mı?

Bu kadar kopukluk ve bunun gibi davranışlar elbette etkilemiştir AK Parti’nin başarısını. Bundan fazlasını kendileri ele alsın. Ben sadece yaşadıklarımdan söyleyeyim.

Murat Kurum nasıl bir rakipti?

İyi bir rakipti. Bu kadar.

Dünya basını sizi “2028 yılında Erdoğan’ın karşısına çıkacak doğal cumhurbaşkanı adayı” olarak niteliyor. Siz kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?

2019’da yoğurda üflemeyi öğrendim. “Allah bilir” sözünün bile, ki en çok kullandığım söz, cezasını çektim. Şu anda bulunduğum yerdeyim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 39 ilçesi, hatta Türkiye’deki yeni seçilmiş bütün CHP’li belediyelere katkı sunmakta, destek olmakta mecburiyet hisseden, inanılmaz işi olan biriyim. Hiçbir belediyemizin başarısız olmasına tahammülümüz olamaz. Çok işimiz var. Tümden oraya odaklıyım şu anda.

Beykoz mitinginizde bana “İstanbul’da 14’te 14 yapacağız” demiştiniz. “Biraz zor” diye düşünmüştüm. 14’te 12 oldu. Ayrıca Kilis, Adıyaman, Kastamonu ve Kırıkkale’yi aldınız. Bu kadarını bekliyor muydunuz?
Açık söyleyeyim, arkadaşlarımla veri ve anketleri konuşuyorduk ve ben 14 artı 14’te iddialıydım. Bir, o ilçeleri hissediyordum. İki, adaylarımıza güvenim vardı. Vatandaş acayip pozitifti. Benim 15 yıllık siyaset tarihimde 15. seçimdi. Kendi namıma yürüttüğüm dördüncü seçimdi. Vatandaşın pozitif ruhundan hissetmiştim ama Anadolu’ya gitmedim. Her zaman biliyoruz ki İstanbul’da yaşanan rüzgarın başka yerlere bambaşka etkileri oluyor. Benzer şeyler yaşanmıştır diye düşünüyorum. Bunu ne zamandır yaşıyorum? Üç aydır yaşıyorum.

Mazbata töreninde “Bu seçim Türkiye siyasi tarihinin en önemli kırılmalarından birisidir. Artık dünyada demokrasinin kalbi Türkiye’de atıyor” dediniz. Avrupa ırkçılığa kayarken, Türkiye sosyal demokratlara şans verdi. Bu kırılma neden oldu? Nasıl tanımlıyorsunuz?
Bir kere demografik yapısına bakmamız lazım Avrupa ve Türkiye’nin ya da İstanbul ve Berlin’in.

Alman ya da İngiliz nüfusuna baktığınızda yaş ortalaması çok daha farklı seviyede. Konformist bir yapı var. Sosyal demokrasinin ve demokrasi talebinin daha yoğun hissedilmesi için o zorluğu yaşamak ve değerini bilmek gerekiyor. Bence Türk halkı bunun değerini anladı. Özgürlüğün değerini anladı.

Belki bunu bize hissettiren, başka bir yönetimle karşı karşıya kalmamızdır. Özellikle son cumhurbaşkanlığı rejimiyle beraber...

Avrupa’da konformist yapı, kişi başı gelirin belli seviyede olması nedeniyle, otoriter yaklaşımların halk tarafından bizim kadar hissedilmediğini düşünüyorum. Bizde daha derin, daha acı hissediliyor.

Adaletle, hukukla, özgürlüklerle, liyakatsiz tavırlarla, işe alımdan tutun sınavlara kadar hukuksuzluklarla ilgili, yaşanan birçok şey bizi çok derin etkilediği için demokrasi ve adalet talebi daha yüksek seviyedeydi. Biz de bunu halkımıza çok samimi anlattık. Anlatıyoruz, anlatmaya devam edeceğiz. Böyle bir kıvılcımın İstanbul’dan başlaması doğal.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER