Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Murat Kurum: Demek ki o kadar becerikliyim ki ocağı yakmadan da menemen pişirebiliyorum

AK Parti'nin İBB adayı Murat Kurum, öğrenci evinde katıldığı sahurla ilgili gelen eleştirilere, "Demek ki o kadar becerikliyim ki ocağı yakmadan da menemen pişirebiliyorum" diye yanıt verdi.

AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) adayı Murat Kurum, rakibi mevcut başkan Ekrem İmamoğlu'nu istifaya çağırdı.

Haber Global yayınına katılan Kurum, seçimi kazanacaklarını iddia etti, "Ben size seçim sonucu açıklayayım, 31 Mart'ta onlar ne derse desin biz kazanacağız. Tüm İstanbul sevinecek, kaybeden kimse olmayacak. Gençlerimiz, kadınlarımız sevinecek" dedi.

Kurum'un açıklamalarından satır başları şöyle:

"Sevgi selini görseniz inanamazsınız"

Korku filmlerini aratmayacak görüntüleri görüyoruz metrobüs duraklarında, otobüslerde, yollarda. İnsanımız artık kendileri için çalışan çabalayan birilerini istiyor. Sahada gördüğümüz bu. Sevgi selini görseniz inanamazsınız. Onlar için her şeye değer. İstanbul gibi aziz bir şehre hizmet etmek, bunun için yola çıkmak bizim için bir gurur meselesi olacak. Gençliğimizle, bu motivasyonla sahadayız.

"Sınıfta şımarık, laf ebesi çocuklar olur ya"

Söyleyebilecek eleştirebilecek bir şey bulamıyorlar, yok ocağın altı yanmadı... Sınıfta böyle şımarık çocuklar olur ya. Şımarık, laf ebesi denebilecek kişiler vardır. Orada biz gençlerle bir araya gelmişiz, hem onları dinliyoruz, hep beraber sahur yapıyoruz. Bununla mutlu olan yok, ocak yandı, yanmadı... Demek ki o kadar becerikliyim ki ocağı yakmadan da menemen pişirebiliyorum. Bunlar israfa alışmış ya, bütün ocakların yanması gerekiyor. Çok güzel de pişirdik yedik. Sandığa gidip gitmemek arasında kararsızlığı olan bir gencimiz vardı o gün orada, ben de ona şunu söyledim, "Siz bu ülkenin karar vericilerisiniz. Buradaki takdiriniz çok önemli. Gelecek sizin geleceğiniz. Kötü gidişata dur diyecek son nesil sizlersiniz" İkna ettim onu, bizden yana oyunu kullanacak.

Maalesef muhalefet bizi yapacağımız işlerle ilgili eleştiremiyor. Tek konuştukları ne; şurada gaf yaptı, burada şöyle söyledi. Aslında en büyük gafı kendileri yapıyor. Sırtında küfesi boş, yaptığı bir iş yok, 5 seneyi boşa geçirdi. İstanbulluları üzdüler, kırdılar. Yok bareti ters giydi, yok Gazze ile ilgili gaf yaptı. Bareti görse bunlar kayak tatilinde üzerine binip kayarlar. Ben eserler, hizmetler yaparak buraya geldim. O bareti biz eser yaparken giydik. Baretin ne olduğunu bilmezler.

"Ben böyle bir durumda olacağım bir dakika durmam"

Bir bakıyorsunuz kendi ikballeri için nerede fırsat görseler oraya çadır kurmalar, kendi arkadaşlarını sırtından hançerlemeler. Ne oldu? Her şeyi biz biliriz anlayışı İstanbul'un ihtiyacı olan bir anlayış değil. İstanbul'da yaşayan gençlerin umudu olmak zorundasınız. İnsanlar trafikte 3 saatte işe gidiyorsa dönüp aynaya bakmak zorundasınız. "Algıyla 5 seneyi geçirdim yine algıyla devam ederim..." Yok öyle yağma. Siz evinize gideceksiniz, gidemiyorsunuz. Nasıl olur ya böyle bir şey. O metroda, metrobüs kuyruklarını, duraklarını her gün izliyoruz. Bırakın ikinci bir 5 yıla yeniden aday olmayı, şu an istifa etmelidir. Ben böyle bir durumda olacağım, bir dakika oturmam orada.

"Benim Ankara'da dayım yok"

Depremle ilgili çalışmayalım, ulaşımla ilgili çalışmayalım, müsilaj devam etsin, Marmara kirlensin, içme suyu noktasında İstanbul'a bir damla yeni kaynak getirmeyelim, sahipsiz hayvanlar sokakta gezmeye devam etsin, çözüm bu yani öyle m? Sen bu şehri yöneten belediye başkanıysan bunlara çözüm getirmek zorundasınız. Metrobüslerin yandığı, her gün arıza yaptığı bir İstanbul'u görüyoruz. Vaat vermesini biliyor. E ne oldu bugün? Ne oldu da 5 senedir hani bu sıkıntıları aşacaktık. Yeşil alan yapacaktın hani, hani her şey güzel olacaktı? İstanbul'da güzel olan bir şey söyleyin. Biz çalışacağız, biz çalışarak buraya geldik. Birilerinin ayağına taş koyarak gelmedik. Emin olun derler ya "Bir yere gelmek için Ankara'da dayın olacak..." Benim Ankara'da dayım yok. Dayım var Ankara'da ama köyde çiftçilik yapıyor. AK Parti'de Cumhurbaşkanımız kim en iyi işi yapacaksa onu oraya getirmeye gayret gösterir. Bakın örneği benim.

'Kent lokantaları... Ben 2 günde açarım'

11 tane Kent Lokantası yapmışlar, marifetmiş gibi anlatıyorlar. Fatih Belediyesi 16, Pendik Belediyesi 11, hepsinin sosyal tesisleri var. Ben 2 günde açarım, yine söylüyorum. Kadir ağabey zamanında ramazanda 500 bin kişiye ücretsiz yemek veriyorduk, ücretli verdiği yemeği marifet gibi anlatıyorlar. Biz ihtiyaca koşan bir anlayışız. Ücretsiz yemek dağıttığımız yerde ücretli yemek dağıtır hale gelmişsin, marifetmiş gibi anlatıyorsun. 7 gün 24 saat hizmet veren kreşler açacağız. Biz senin gibi süt dağıttığımız işi davulla zurnayla anlatmıyoruz"

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER