İYİ Parti Genel Başkanı seçilen Musavat Dervişoğlu, ilk grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Konuşmasına Meral Akşener'e teşekkür ederek başlayan Dervişoğlu, "Ben sadece bir makamı, kürsüyü, koltuğu devralmadım. Bir bayrak teslim aldım" dedi.
Partiden ayrılan isimlere de çağrı yapan Dervişoğlu'nun satırbaşları şöyle:
7 yıllık siyasi hareketimiz içerisinde mücadele etmiş, partisinden ayrılmış yol arkadaşlarıma sesleniyorum, İYİ Parti dün olduğu gibi bugün de sizindir. Gelin küslükleri sonlandırılalım ve mücadelemize devam edelim.
İYİ Parti hangi amaçla kurulduysa bugün de o noktadadır. İYİ Parti Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen fanilerin ihtiraslarını millete dayatma rejimini meşrulaştıracak hiçbir pazarlığın içinde olmayacak. Bu hesapları güdenlere de bünyesinde yer açmayacaktır. Her hal ve şartta devletin partileştiği, devletin partileştiği, bürokrasinin yozlaştığı, Türk milletinin perişan edildiği bu sisteme karşı mücadelemiz sürecektir.
İktidar tarafından ülke gündemine dayatılan yeni anayasa tartışmaları, Türkiye’nin değil Erdoğan’ın ve varlıklarını sayın Erdoğan’ın varlığına armağan etmiş çevresine gündemidir. Sayın Erdoğan'ın müflis ve batık gemisinden bir filika bulup kurtulma gündemidir. Yeni anayasa Türk milletinin ihtiyaçlarına yönelik değildir. Sayın Erdoğan'ın siyasi ikbaline ve ölene kadar Cumhurbaşkanı olmasına dair takviye çabasıdır.
Milletin cebini yakan enflasyon durdurulamazken; ayda on bin lira ile “sürün” denilen emeklinin evinde tencere kaynamıyorken, yaşıtlarından Bir gün sonra işe başladığı için kusura bakma sen “On yedi yıl sonra emekli olacaksın” denilenlerin gelecekleri mevzu bile edilmiyorken, memuru, işçisi, ek hesaptan para çekip evine ekmek götürmeye; kredi kartının asgari borcunu da başka bir kredi kartından ödemeye çalışırken; öğrencisi KYK bursuyla hayatta kalma mücadelesi verirken; işsiz genci bir imkân bulup başka ülkelere kaçmak isterken yeni Anayasadan bahsediyoruz. Hukuksuz bir ülkede adaletsiz bir düzende ekmeksiz bir millete “Yeni Anayasa demek” ancak, abesle iştigaldir ve ancak, “Ekmek bulamıyorsanız Anayasa yiyin” demektir.
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, hukuk devletinden anladıkları, darbeciler kadardır. Adil yargılamadan, eşitlikten, hak ve hürriyetlerden anladıkları ise 12 Eylülcüler kadardır.
Milletimiz, anayasadan dolayı açlık sınırının altında yaşamıyor! Gençlerimiz, anayasadan dolayı ülkeden gitmenin yollarını aramıyor! İnsanımız, anayasadan dolayı çile çekmiyor! Adalet, anayasadan dolayı işportaya düşmüyor! Kadınlarımız, anayasadan dolayı öldürülmüyor, esnafımız, anayasadan dolayı siftahsız güne başlayıp, günü öyle kapatmıyor, hastalarımız, yaşlılarımız anayasadan dolayı hastane randevusu beklerken ölmüyor, bugünün sözde sivilleri, dünün cuntasına özenir hale geldiği için millet bitap düşmüştür. Bu millet artık, bir zamanlar Anayasa fırlatıldığı için değil, Anayasanın temelleri her gün her fırsatta çiğnendiği için ekmeksiz kalıyor! Ekmeksiz kaldıkça hukukundan oluyor.
Siz iktidar sahipleri, Anayasa’da uymanız için koyulan kurallara uymadığınız için, millete karşı yerine getirmeniz gereken görevleri yerine getirmediğiniz için, ne milli, ne yerli ne ahlaki, ne vicdani ne akla, ne inanca dair hiçbir değer ve sorumluluğa sahip olmadığınız için denetlenemediğiniz ve hesap vermediğiniz için insanımız bu halde yaşıyor.