İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Marmaray ve diğer metrolarla entegre olacak ve 6 ilçeyi birbirine bağlayacak olan Yenidoğan-Söğütlüçeşme Metro Hattı’nın Yapım Çalışmalarına Başlama Töreni’nde konuştu.
İmamoğlu’nun konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
Temel atmanın heyecanını birlikte yaşıyoruz. Bir projeyi anlatmanın heyecanını beraber yaşıyoruz.
Bu işi birlikte yapıyoruz duygusu bu milletin aklına zihnine girdiği sürece hiç kimse bu ülkede ve bu şehirde artık tek kişilik kahramanı oynayamayacak. Milletçe başarıyoruz duygusunu büyütecek. Bu böyle olduğu sürece demokrasinin temelleri daha sağlam olur.
Yapılan birtakım eksiklikler nasıl çözüldü bunları yazarsanız geleceğe nakledilir. İnsanlar gelecekte bu eksiklikten bu hatadan ya da doğrunun nasıl desteklendiğinden ders alır. Bunların hepsi hayatın çok özel anlarıdır. İstanbul’da yaptığımız hiçbir şey İstanbul’da kalmaz. İstanbulda yaptığımız her şey Türkiye’yi etkiler, inanınız dünyayı etkiler. O bakımdan Ekrem İmamoğlu olarak, sizlerin temsilcisi olarak ben kendimi sadece bu şehirden sorumlu bu şehire sorumluluk hisseden biri olarak görmüyorum. İstanbulda büyükşehir başkanı olmak tarihe olan sorumluluğunuz insanına olan sorumlululuğunuz maneviyata olan sorumluluğunuz insanlığa olan sorumluluğunuz olarak önemsenmelidir. Çünkü bu kadim şehir dünyanın en önemli en özel, en güzel , en büyük en nitelikli en içerikli şehirlerin başında gelir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak hatta büyükşehir belediyelerinin sınavlarının en zoru metro sınavıdır. Çünkü metro sınavının çok fonksiyonel düşünülmesi gereken çok aşamalı bir şekilde zaman, finans planlaması gereken meşakatli bir iştir. Metro sınavından geçemeyen bir belediye başkanı diğer bütün derslerden geçse bile sınıfta kalır. Çünkü metro ve raylı sistemler İstanbulun ulaşım sorunlarının en temel en acil çözümüdür. Eğer yeterince verimli hızlı bir biçimde metro yapamıyorsanız İstanbulu yönetirken çok büyük bir yanlış yapıyorsunuz demektir. Bizden önce İBByi yönetenler 25 yılda 125 kilometre metro yaptılar. Elbette emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum, teşekkür edeceğiz. Kimsenin hakkını yemeyiz, kimsenin hakkını da yedirmeyiz. Ama sırası geldiğinde gerçekleri de konuşacağız. 25 yılda 125 kilometre metro yapanlar yıllarca çok büyük bir iş yapmışlar gibi bunu anlatırlar. Fakat esasen karşılaştırma imkanı olmadığı için kendi kendilerini metro şampiyonu ilan ederler.
2019’da er meydanına biz çıktık, biraz işler değişti. Biz metro yaptıkça biraz da onların gerçek fotoğrafı meydana çıkmaya başladı. Biz beş yılda tam 64 kilometre metro yaptık. Yani bizden önce 25 yılda yapılan metronun yarısından fazla metroyu sadece 5 yılda yaptık. Bu çok değerli bir başarıdır. Tabi eğer planlama, verimlilik ve özellikle sürecin iyi işletilmesi yönünde hazırlıklı değilseniz ve de israf dolu bir dönem var ise o zaman işiniz zor demektir. Biz ne yaptık? Bu plansız, verimsiz, israf dolu döneme son verdik ve Türkiye tarihinin en büyük metro atılımını bu beş yıl gerçekleştirmiştir.
Bizim bu performansı geçmeyi bırakın yanına yaklaşacak bir yönetimi bile bu arkadaşlar gerçekleştiremez. Ama kendilerine çeki düzen verirlerse, aklı, bilimi, tekniği, işi bilen insanlarla, iyi bir diyalogla süreç yönetimi önlerine koyarlarsa belki bizim peşimizden gelmeye başlayabilirler.
5 yılda 65 kilometre metro on binlerce kişinin emeğiyle üretildi. Bu muazzam emeği hiçe sayamayız. Bu hani var ya 5 kilometre 5 yılda 8 kilometre metro yapıp adım sayan arkadaş tarihe geçti. Bir şey diyeceğim diyemiyorum yani o kadar garip bir durum ki… Ama söyleyeyim ciddi bir tarafı daha var bu işin içinde emek hırsızlığı var. Böyle saygısız siyaset olmaz. Kameralar önünde 8 adım atarak 5 yılda yaptığımız 65 kilometreyi 8 kilometre gibi gösterebileceğini söyleyen akla şaşıyorum. Bu emekçilere, firmalara zerre saygısı yok. Allah akıl versin. Bunlar kendilerini nimetten zannediyorlar. Vatandaşı aldatabileceklerini zannediyorlar.
Aynı akıl ne yaptı biliyor musunuz? Hatırlayın 2019’da milletin iradesini beğenmeyim bizim için ‘seçimi çaldılar’ dediler. Bu yalanla milleti kandırabileceklerini düşündüler. Bunu unutmayacağız hiç. Niye biliyor musunuz? Vallahi billahi bu unutulmamalı, millet bunu beynine kazımalı ve bir daha milletin iradesine bu çıkışı yapacak insanların karşısında topyekün bir olmalı. Ama millet açık söyleyeyim kimin hırsız, yalancı vesaire olduğunu sandıkta tescil etti. Hem de bir kere değil, 100 kere değil, 100 bin kere de değil tam 806 bin kere bunu sandıkta tescilledi. Kendini milletin üzerinde görenlere, milleti aldatmaya kalkanlara atılmış 806 bin demokrasi tokadıydı. Ama bunlar akıllanmaya da niyetleri yok, hala iftiralar atıyorlar, hala milleti aldatmaya kalkıyorlar. 31 Mart vatandaşı kandırmayı marifet sayanlara, vatandaşa saygı duymayanlara hep birlikte ders verme günüdür, bunu unutmayınız.
5 yıl boyunca biz onlara belediyecilik dersi verdik. İcraat, hizmet, yatırım nedir, nasıl yapılır gösterdik. 31 Mart’ta da siz onlara herhalde ciddi bir demokrasi dersi vereceksiniz."