İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın Voleybol Milletler Ligi'ndeki performansını kutlayarak, "Devam ettirdikleri muhteşem galibiyet serisinden dolayı Kadın Milli Voleybol Takımımızı tebrik ediyor, bize yaşattıkları gurur ve sevinç için partim ve milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum. Ne diyelim? Kendi avaneleriyle bir öğle yemeğine gitmek için özel uçak kiralayanlar, gönüllerimizdeki yeri cihana sığmayan Cumhuriyet kadınlarını, bir karış koltuk mesafesinde 13 saat uçuranlar utansın" dedi.
Siyasette yumuşama tartışmalarına değinen Dervişoğlu, "Anlıyoruz ki anormallikleri kendilerine bile şaşırtıcı hale geldiğinden normalleşmeden bahsediyorlar. Buradan iktidar ve avenelerine sesleniyorum. Hodri meydan, haydi normalleşelim. Yargıda, emniyette, jandarmada, devletin tüm kurumlarında cemaatleri, tarikatları söküp atın normalleşelim. Türk vatandaşlığını tasfiye halindeki butik vitrini misali, yerli ve milli pazar malı olmaktan çıkartın normalleşelim. 2011 yılından beri açık kapı politikanızla kevgire dönmüş hudutları koruyun. Mitinglerde Kur'an sallamayı, şehit tabutunu vaaz kürsüsü yapmayı, meydanlarda ölü çocukları yuhalatmayı, her sözünüzle milletin kimliğiyle, fikriyle, zikriyle oynamayı, onu bölüp kutuplaştırmayı bırakın normalleşelim. Kapı arkalarında görüştüğünüz teröristlerle ve terör örgütleriyle yaptığınız pazarlıkların millete hesabını verin normalleşelim. Sınavlarda değil; referanslarda yarıştırdığınız, mücadele edeni mülakatlarla elediğiniz, liyakati değil dayısı olanı işe aldığınız kamu yönetimini düzeltin normalleşelim. Türk milleti adına adil karar veren, cübbesine düğme dikmeyen, o ağabeyin, bu hocanın, şu siyasinin değil Türk milletinin hakimlerini, Cumhuriyetin savcılarını, hak ettikleri makamlara getirin normalleşelim. Türk milletinin akılda, hukukta ve inançta birleşerek el ele kurduğu bu Gazi Meclis'in kanun yapabildiği, idareyi denetleyebildiği ve sizlerden hesap sorabildiği bir parlamenter sistem kurmak için çabalayın normalleşelim. Başımıza ördüğünüz belaların en karanlığı olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden vazgeçin; hukukun üstünlüğüne, kuvvetler ayrılığına dönün normalleşelim" diye konuştu.
Dervişoğlu, İYİ Parti'den istifa ederek CHP'ye katılan Antalya Milletvekili Aykut Kaya ile ilgili, "Bir milletvekilinin parti değiştirdiğine ilk kez şahit olmuyoruz. Ayrıca bu zamana kadar partimizden ayrılıp, başka partilere intisap eden kişilerle ilgili olumsuz beyanlarda da bulunmadık. Suçu, hep kendimizde ve tercihlerimizde aradık. Şimdi de aynı noktadayız. Onlarca liyakat sahibi arkadaşımız sorumluluk üstlenmek üzere görev beklerken, bu sorumluluğu taşıyamayacak vefasızlara makam ve mevki vermişiz. Onları Allah'a ve kendilerini bir makama getirmek için emek sarf edip, ter akıtan dava arkadaşlarımızın tertemiz vicdanlarına havale ediyorum. Bizi ilgilendiren asıl mesele, milletvekili transferlerinin Güneş Motel pazarlıklarını aratmayacak bir arsızlıkla ve siyasi ahlaktan nasiplenmemiş bir pervasızlıkla yapılmış olmasıdır. Suçlulukları psikolojilerine yansımış olacak ki bir de utanmadan mazeretlerini sıralıyorlar. Yok yerel seçimlerde şu oldu, yok Bilecik'te şöyle böyle oldu türünden gerekçeler yaratarak, güya bir haklılık oluşturmaya çaba sarf ediyorlar. Utanın beyler, utanın. Bir milletvekilinin partisi ile bağını koparmadan kendisine siyasi ikbal aramak üzere başka bir partinin kapısında istikbal dilenmesi ne kadar ayıp ise bir siyasi parti genel başkanının böyle bir işe çanak tutmak için plan kurması da aynı derecede ayıp ve utanç vericidir. Ancak grup başkan vekili aracılığıyla TBMM'de siyaset yapmak yerine avlanmaya çıktıysanız, o başka tabii" açıklamasında bulundu.
Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD/YPG'nin, 11 Haziran Suriye'nin kuzeyinde yapılacağını ilan ettiği yerel seçime değinen Dervişoğlu, terör örgütünün bu sayede Suriye'nin kuzeyindeki varlığını meşrulaştırmak istediğini belirterek, şöyle konuştu: "Eş zamanlı olarak terör örgütüne yakın sözde medya kuruluşlarında, Suriye merkezi hükümetinin yakın gelecekte Suriye'nin kuzeyindeki PKK/YPG varlığını tanıyacağına yönelik spekülasyonlar yapılmaktadır. Suriye merkezi hükümetinin, bölgedeki PKK terör örgütü varlığını meşru bir siyasi yapı olarak tanıması ihtimali, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bekası açısından çok büyük bir tehdittir. Bu bıçağın iki yüzü vardır. İlk yüzü emperyalizm eliyle sınırlarımıza müzahir bir terör devleti projesi, ikincisi ise Suriyelilerin geri gönderilmesine engel teşkil edecek şekilde Türkiye'nin kalıcı bir hendek ülke haline gelmesidir. Bizim bu iki ihtimali de kabul etmemiz asla mümkün değildir. Yanlış ve artık kasıtlı olduğunu düşündüğümüz Suriye politikasının bu haliyle devam etmesi durumunda Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti için varoluşsal bir kriz kaçınılmaz olacaktır. Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan'ın bile Suriye'ye yeniden büyükelçi ataması göz önünde bulundurulduğunda Suriye merkezi hükümeti ile ilişkileri yeniden tesis etmek, Türkiye açısından artık bir zorunluluk ve milli güvenlik meselesi haline gelmiştir. Hükümete açık çağrımızdır; derhal İYİ Parti'nin önerdiği milli güvenlik politikalarını yaşama geçirin. 1997 Adana Mutabakatı'na ve 2010 yılında iki ülke arasında imzalanmış terör örgütlerine karşı iş birliği anlaşmasına dayanarak, Suriye hükümeti ile bir müzakere ve iş birliği süreci başlatın. Bu müzakere sürecinde temel hedefleri, Suriye'nin birliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Suriye'de siyasi istikrar ve Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü olarak belirleyin."