Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dostum Trump'tan eski yönetimin hatalı politikalarını terk etmesini bekliyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Vakfı'nın "Yapay Zekâ ve Kadın" temasıyla düzenlediği 6'ncı Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, "Amerika'nın seçilmiş başkanı Sayın Trump'la yaptığımız telefon görüşmesinde, hem kendisini tarihi seçim zaferinden dolayı tebrik ettik, hem de Gazze ve Lübnan'daki katliama dikkat çektik. Değerli dostum Trump'tan ikinci başkanlık döneminde, eski yönetimin hatalı politikalarını terk etmesini bekliyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) 'nın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte 'Yapay Zeka ve Kadın' temasıyla Haliç Üniversitesi’nde düzenlediği 6’ıncı Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan da eşlik etti. Programda, açılış konuşmalarını Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu gerçekleştirdi. Demirören Medya’nın iletişim sponsorları arasında yer aldığı programa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul Valisi Davut gül, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin yanı sıra, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören'in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Programda KADEM’in, Türkiye ve yurt dışında yürüttüğü çalışmalara ilişkin film izletildi.

‘YAPAY ZEKANIN ADALETSİZLİKLERİ DERİNLEŞTİREN YÖNÜ KİMİ ZAMAN GÖZ ARDI EDİLİYOR’

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dijital kültürün insanın hayata bakış açısını altüst ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Dijitalleşmenin ortaya çıkardığı ürünlerin, sunduğu imkanların, getirdiği kolaylıkların yanı sıra insanı nesnelleştirdiğini, insanın biricikliğini örselediğini çok net biçimde görüyoruz. Çok boyutlu bir dijital hegemonya hayatımıza daha fazla nüfuz etmekte, üstelik etki alanında her geçen gün genişletmektedir. Bu çerçevede bir diğer husus da şudur: teknolojinin, özellikle de yapay zekanın adaletsizlikleri derinleştiren yönü kimi zaman göz ardı ediliyor. Oysa yapılan araştırmalar, yapay zekanın kötü uygulamaları tekrar ederek toplumsal eşitsizlikleri pekiştirdiğini ortaya koyuyor. Şunu söylemek durumundayım; yapay zeka teknolojileri ve algoritmaların mağdurları arasında ilk sırada kadınlar yer almaktadır. İş başvurularından sosyal medya platformlarına kadar kadınlar, yapay zekanın eşitsizlikleri artıran bu çirkin yüzüne çok sık muhatap olmaktadır. Sadece dezavantajların önüne geçilmesinde değil, kadınların eşit haklara erişebilmesinde ve kendilerini geliştirmesinde yapay zekadan istifade edebiliriz. Bunun için yapay zeka algoritmalarında dezavantajlı kesimleri gözeten temel prensiplerin belirlenmesine ihtiyaç duyuluyor. Daha fazla mağduriyet oluşmadan, sorunlar kronik hale gelmeden bu konuda evrensel bir deklarasyona imza atılması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

'22 YIL BOYUNCA ÇOK CİDDİ ENGELLERLE KARŞILAŞTIK'

Erdoğan, kadın hakları için mücadele verdiğini vurgulayarak, "Türkiye’de son 22 yılda en fazla dokunduğumuz kesimlerin başında kadınlar vardır. Geriye dönüp baktığımızda gurur duyduğumuz mücadelelerimizden biri kadınların hak ve hürriyetlerini genişletme yolunda verdiğimiz kararlı, çetin ve sancılı mücadeledir. Evet gerçekten çok zorluk çektik. 22 yıl boyunca çok ciddi engellerle karşılaştık. Vesayetin, baskının hücrelerine kadar işlemiş yasakçı zihniyetin her çeşidiyle muhatap olduk. Kadınların zaten sahip olmaları gereken haklara kavuşturma çabamızda muhalefeti hep karşımızda bulduk. Maalesef anayasamızın apaçık hükümlerine rağmen kadınlar yıllarca bu ülkede sırf başörtüsünden dolayı eğitim ve çalışma hayatından dışlandı. Üniversitelerin kapısına faşizmin kapısına ikna odaları kuruldu. Kraldan çok kralcı davranan özel sektör kuruluşlarımızda kadınlar özgürce çalışamadı. Mesleği ve inancı arasında tercih yapmaya zorlandı. İBB Başkanı ve Başbakan olarak biz de eski Türkiye'nin dayatmalarıyla karşılaştık. Son 22 yılda verdiğimiz mücadele neticesinde tüm bunları Türk demokrasisine dair kötü birer hatıra olarak geride bıraktık. Eğitim ve çalışma hayatı başta olmak üzere her alanda ülkemizin beşeri sanayi zenginleşmesi için tüm engeller kaldırıldı" dedi.

‘KADIN İSTİHDAMINI YÜKSELTTİK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle kadına ve çocuğa yönelik kötü muameleye sıfır tolerans anlayışı ile yaklaştık. Bu doğrultuda kadın konukevi, elektronik kelepçe gibi devrim niteliğinde uygulamaları hayata geçirdik. İstihdam başta olmak üzere olumlu yansımalara her alanda şahit olduk ve oluyoruz. Kadınların işgücüne katılım oranlarında önemli ilerlemeler yaşandı. 2002 yılında, yüzde 27,9 olan işgücüne katılım oranı 2024 yılı Ağustos ayı itibari ile yüzde 37,3’e çıktı. Kadın istihdam oranı yüzde 25,3’ten yüzde 33’e yükseldi. Bu rakamları görmediğimizi söylüyoruz. Amacımız 2028 yılı sonuna kadar kadın işgücüne katılım oranını yüzde 40’ın, istihdamı da yüzde 36’nın üzerine çıkarmaktır. Savaşlar, çatışmalar, yıkımlar, sadece şehirleri, sadece ülkeleri, haneleri vurmakla kalmıyor. Onlarla birlikte masumları, çaresizleri, , yaşlıları, çocukları ve en çok da kadınları hedef alıyor. Suriye’den Afganistan‘a, Yemen’den Ukrayna’ya kadar pek çok çatışma bölgesinde bu gerçeği çok acı biçimde tecrübe ettik. Ancak son yıllarda, kadınların ve çocukların Gazee’deki soykırım kadar hedef alındığı başka bir savaş hatırlamıyoruz. Hastanelerden okullara, çadırlardan yardım sıralarına, ibadethanelerden evlere kadar önüne ne gelirse en ağır silahlarla saldıran, vuran, öldüren bir cinayet şebekesi ile karşı karşıyayız. Son 13 ayda Gazze’de katledilen 50 bini aşkın masumun 3’te 2’sini kadın ve çocuklar oluşturuyor. Buna rağmen silahların gölgesi altında, yoklukta, yaşamaya, yaşatmaya, yuvasını korumaya, çocuklarını karınlarını doyurmaya çalışan kadınlar tam anlamıyla tarih yazıyor. Gazze’de bombaların, silahların altında çocuklarına, ailesine, yurtlarına, davasına kol kanat geren Gazze’nin Filistin’in yiğit kadınları, ümmetin iftihar anıtı olarak devleşiyor" ifadelerini kullandı.

'TRUMP‘TAN ESKİ YÖNETİMİN HATALI POLİTİKALARINI TERK ETMESİNİ BEKLİYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk devletler Teşkilatı 11’inci Liderler Zirvesiyle Avrupa Siyasi Topluluğu’nun 5’inci toplantısında da Gazze, gündemimizin ilk sırasındaydı. Çarşamba akşamı Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deyken, Amerika’nın seçilmiş başkanı Sayın Trump’la yaptığımız telefon görüşmesinde, hem kendisini tarihi seçim zaferinden dolayı tebrik ettik, hem de Gazze ve Lübnan’daki katliama dikkat çektik. Değerli dostum Trump‘tan ikinci başkanlık döneminde, eski yönetimin hatalı politikalarını terk etmesini bekliyoruz. Sayın başkanın savaşları sonlandırma noktasında, elini taşın altına koyacağını yürekten inanıyor bunu da samimiyetle temenni ediyoruz. Daha fazla kan akmaması, özellikle kadın ve çocukların hayatına mal olan onların hayatını mahveden bu çatışma, savaş ve gerilimin sürmesi için biz de elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bugün Karabağ Zaferi’nin 4’üncü yıldönümünü büyük bir coşkuyla ve gururla kutlayan can Azerbaycan’ı, Azerbaycan halkının zafer gününü yürekten tebrik ediyorum. Adlarını tarihe şerefle yazdıran aziz şehitlerimizin tamamını rahmetle yad ediyor, asil ruhları şad olsun diyorum. Karabağ’ın semalarında nazlı hilal dalgalansın diye can veren o kahramanları her zaman şükranla anacağız. Her günü acıyla geçen 30 yıllık işgalin ardından Karabağ nasıl azatlığına kavuştuysa, inanıyorum ki Gazze ve işgal edilmiş Filistin toprakları da, bir gün özgürlüğü tadacaktır. Biz o kutlu günün gelmesi için azimle sabırla sarsılmaz bir imanla çalışacağız. Hukuk ve hakkaniyet zemininde mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER