Bakan Kurum, 17 Ağustos 1999 depreminin 25'inci yıl dönümünde, olası İstanbul depremine ilişkin çalışmalarla ilgili DHA'ya değerlendirmede bulundu.
Bakan Kurum, İstanbul'un, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını ve dünyanın en büyük şehirlerinden biri olarak her zaman stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, "Ancak bu güzel şehrimizin üzerinde deprem gerçeği gibi büyük bir risk bulunmaktadır. Biz de İstanbul'u daha güvenli, daha yaşanabilir bir şehir haline getirmek için çalışıyoruz. Çocuklarımızın, evlatlarımızın, torunlarımızın güven içerisinde yaşayabileceği bir İstanbul inşa etmek istiyoruz" dedi.
Afetlere dirençli ve modern bir İstanbul'u hep birlikte kuracaklarını ifade eden Kurum, "Deprem gerçeği karşısında en hızlı ve güvenilir projeleri hayata geçirdik ve geçireceğiz. Geleceğe güvenle yürüyen bir İstanbul için durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz. Bu dönüşüm, sadece binaların değil, aynı zamanda geleceğimizin de dönüşümüdür.
Bu vesileyle, değerli vatandaşlarımızdan kentsel dönüşüm seferberliğine katılmalarını bekliyoruz. Geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz. Marmara Bölgesi'nde beklenen depreme karşı hazırlıklarımız sürüyor.
Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında kısa vadede riskli binaların hızla yenilenmesi, orta vadede deprem master planlarının uygulanması, uzun vadede ise dayanıklı ve sürdürülebilir şehirler inşa etmek öncelikli hedeflerimiz arasında.
Deprem riski en yüksek bölgelerde kentsel dönüşüm projelerimizi hızlandıracak, bu süreçte riskli yapıların dönüştürülmesine her zaman öncelik vereceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Olası İstanbul depreminin sadece şehri değil, tüm Marmara'yı hatta tüm Türkiye'yi etkileyeceğini vurgulayan Kurum, "Çünkü ülke ekonomimizin yüzde 80'i İstanbul'umuzda, bu bölgede, Marmara'da gerçekleştirilmektedir. Bunun yanında İstanbul’da yaşanacak bir deprem gerek ekonomik, ticaret ve turizmde gerekse eğitim, savunma ve ulaşımda çok ciddi sıkıntılara yol açacaktır. Biz de özellikle son 12 yılda İstanbul'da bilim insanlarımızla istişareler yaparak, şehrimizin her köşesinde kentsel dönüşüm çalışmalarımıza hız kazandırdık. Bugün, İstanbul'un 39 ilçesinde risk analizlerimizi tamamladık. Ve gördük ki bu şehirdeki toplam ev sayısının 5'te 1'i, yaklaşık 1,5 milyon ev sağlıksız durumda. Olası bir depremde 600 bin konutun yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gördük, yine 2,5 milyon insanımızın bu riski taşıdığını belirledik. Bu durumun ciddiyetinin sonuna kadar farkındayız ve acil olarak bu binaların dönüştürülmesi gerektiğini biliyoruz" diye konuştu.
İstanbul'daki riskli binaların bir kısmını dönüştürdüklerini, eğitim ve sağlık yapıları dahil olmak üzere kamu binalarının depreme dayanıklılığını artırdıklarını işaret eden Kurum, "2012 yılından bu yana, 6306 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle, İstanbul'un her bir ilçesinde kentsel dönüşüm faaliyetlerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu kapsamda 505 bin bağımsız bölümün yıkımını gerçekleştirdik. Ve bugüne kadar bakanlık ve özel sektörle birlikte 903 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Şu anda da 181 bin bağımsız bölümün dönüşüm çalışmalarına devam ediyoruz. Bugün İstanbul'umuzda; dönüşümü sokak sokak, mahalle mahalle, ilçe ilçe sürdürüyoruz. İşte Kağıthane'ye gittiğinizde bizim eserimizi görürsünüz. Güngören Tozkoparan'da, Gaziosmanpaşa’da, Üsküdar Ferah ve Kirazlıtepe mahallelerinde süratle devam eden deprem dönüşüm çalışmalarımıza şahit olursunuz. Ümraniye’de, Bağcılar’da, Kağıthane’de, Ateşehir Şerif Ali Çiftliğinde, kangrene dönmüş sorunların çözüldüğü Fikirtepe’de, sarı çizmeleriyle, beyaz baretleriyle bizim arkadaşlarımızı görürsünüz. Yine Esenler'imizdeki rezerv alanda, 60 bin konutluk dünyaya örnek dönüşüm projemize devam ediyoruz. Beykoz Tokatköy’de, Beyoğlu Okmeydanı'nda dönüşümün en güzel örneklerini gösteriyoruz. Bu süreçte, devlet olarak her zaman vatandaşlarımızın yanında oluyoruz. 2012 yılından bu yana, sadece İstanbul'da 15,5 milyar liralık kira yardımı olmak üzere toplamda 132 milyar lira destek ödemesi yaptık. Bu destekler, İstanbul’u daha güvenli ve sağlıklı bir şehir haline getirme yolunda kararlılıkla attığımız adımların bir göstergesidir" dedi.
Bakan Kurum, İstanbul'da kentsel dönüşüm uygulamalarını hızlandırmak amacıyla geçen yıl başlatılan 'Yarısı Bizden Kampanyası'na ilişkin de şunları kaydetti:
"Yarısı Bizden Kampanyamızda; 2,5 ayda tam 1 milyon 225 bin bağımsız bölüme ilişkin başvuru aldık. Projelerimizi, vatandaşlarımızla el ele vererek bitiriyoruz. Şimdi vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu bazı iyileştirmeleri yapıyoruz; Yarısı Bizden'de yeni başvuru dönemini başlattık. Artık Yarısı Bizden'de tarih kısıtlamasını tamamen kaldırdık; 39 ilçemizde, vatandaşımızın süresiz başvuru yapmasının önünü açtık. Proje kapsamında hak sahiplerine 700 bin lirası hibe, 700 bin lirası kredi ve 100 bin lirası da tahliye desteği olmak üzere toplam 1,5 milyon liralık destek veriyoruz. Kredi geri ödemeleri ise yapı ruhsatının alınmasından 2 yıl sonra başlıyor. 10 yıl vadeli kredinin ödemesinin başladığı ilk yıl da faiz uygulanmıyor. Yine, yeni üretilecek projelerde, otopark ve sığınak alanlarını proje metrekaresinin dışında tutuyoruz. Hiçbir kardeşimizin, hak kaybı yaşamasına izin vermiyoruz. Yüklenici firmalarımız için de bir iyileştirme yapıyoruz. Söz konusu firmalarımıza işe başladıkları anda sözleşme bedelinin yüzde 30'unu hemen ödüyoruz. Böylece işi olabildiğince hızlandırıyoruz. Biz Yarısı Bizden Kampanyası ile hep birlikte İstanbul’umuzu en kısa sürede depreme, tüm afetlere hazırlıklı hale getireceğiz."