Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hatay İskenderun Sahil Düzenlemesi Yenileme Projesi için düzenlenen törende yaptığı konuşma şöyle:
Kıymetli Hataylı Hemşerilerim,
Sizleri sevgiyle, saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
İskenderun’dan Antakya’ya, Reyhanlı’dan Samandağ’a, Defne’den Kırıkhan’a tüm Hataylı kardeşlerime kucak dolusu muhabbetlerimi gönderiyorum.
Ve elbette sizlere; “Hatay eskisinden çok daha görkemli bir şehir olmadan bize durmak yok!” diyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını, sevgilerini iletiyorum.
Bugün bu alana teşrif eden tüm annelerimize, yavrularımıza, kardeşlerimize hoş geldiniz, şeref verdiniz, safalar getirdiniz diyorum.
Kıymetli Kardeşlerim,
Göreve geldiğimiz 2 Temmuz tarihinden bu yana, altıncı kez Hatay’ımızdayız ve sizlerle yeniden kucaklaşıyoruz.
Hatay’a, İskenderun’a verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin huzurunu yaşıyor; İskenderun Sahil Düzenleme ve Yenileme Projemizi hep birlikte başlatıyoruz.
İskenderun sahilimiz, hem ticari hem de sosyal hayatımız açısından çok çok değerli bir doğa harikasıdır.
Vatanımızın Akdeniz kıyısında bulunan en büyük ikinci limana ev sahipliği yapmaktadır.
Bildiğiniz gibi İskenderun sahilimiz, 6 Şubat depremi nedeniyle 80 santim çökmüştü.
Bu tespitin ardından milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla birlikte bu alanı karış karış incelemiş; sahilimizi koruma adına irademizi ortaya koymuş ve Hataylılara sözümüzü vermiştik.
Geçen zaman içinde; İskenderun Sahili’ni; eskisinden çok daha güzel bir hale getirmek için çalışmalarımızı başlattık.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız hemen denizin dibindeki tahkimatını ve güçlendirmesini tamamladı.
Güçlendirme çalışmasının hemen ardından, bu kez bayrağı biz devraldık ve 303 bin metrekarelik alanda, Türkiye’nin sahillerinde yapılan en büyük düzenleme projesi olabilecek kentsel tasarım projemizi bitirdik. İhalemizi yaptık ve bugün de ilk adımı atıyoruz.
İnşallah projemizin açılışını da Cumhuriyetimizin 102. Yılında, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mızda yapacağız.
2025 yılı sonuna geldiğimizde tüm depremzede kardeşlerimizin yeni yuvasında oturduğu; Mavi ve yeşilin kucaklaştığı sahiliyle bölgenin cazibe merkezi olmuş;
Bisiklet ve yürüyüş yollarında, basketbol ve futbol sahalarında, yeni restoran ve kafelerinde keyifle vakit geçirilen;
Birbirinden güzel nar ve turunç bahçeleri, oyun alanları ve parkları çocuk sesleriyle dolup taşan;
Gün doğumu ve gün batımında kurduğumuz manzara platformlarında Akdeniz’in eşsiz güzelliğinin seyredildiği Yeni İskenderun’a, Yeni Hatay’a hep birlikte kavuşacağız.
Ben şimdiden, büyük bir özenle hazırladığımız İskenderun sahil projemizin; Hatay’ımıza, Hataylı kardeşlerimize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Kıymetli Kardeşlerim,
Millet olarak, asrın felaketini yaşadık. Çok ağır bir imtihandan geçtik. Hatay’ımız da bu felaketten dolayı büyük bir yara aldı.
Tüm acılarımıza rağmen; birliğimiz, beraberliğimiz, dayanışmamız tek bir an bile sarsılmadı, bozulmadı.
Dün nasıl o soğuk günlerde aynı ekmeği bölüşür gibi acımızı bölüştüysek; bugün de; devlet-millet el ele veriyor Asrın İnşasını gerçekleştiriyoruz.
İnşallah önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle; 44 bin 227’si Hatay’da olmak üzere 200 bin yuvamızın anahtarlarını sizlere teslim edeceğiz.
Bildiğiniz gibi, şu anda deprem bölgesinde afetzede kardeşlerimiz için yapmamız gereken konutlarımızın yüzde 93’ünün inşaatı başlamış durumda.
Ben buradan ilan etmek istiyorum. Ocak ayının 15’i itibariyle, deprem bölgesindeki şehir merkezlerinde bulunan rezerv alanlarda ve uydu kentlerimizde inşaatı başlamamış tek bir proje kalmayacak, inşaatlarımızın yüzde 100’ü başlamış olacak.
Bu hızla inşallah; 2025 yılı sonuna kadar 157 bin 892’si Hatay’da olmak üzere toplam 453 bin konutumuzu alnımızın akıyla tamamlayacağız.
11 ilimizde huzurla, güvenle, mutlulukla yuvasına kavuşmayan tek bir depremzede kardeşimizi bırakmayacağız!
Kıymetli Kardeşlerim,
Sizler Hatay’lısınız. Bu dünyada güzel olan, değerli olan ne varsa onu temsil eden bir şehrin evlatlarısınız.
Biz ne zaman Hatay’a gelsek, ne zaman sizlerle kucaklaşsak; sizin hoşgörünüze, sevginize ve kardeşliğinize şahit oluyoruz.
Bu sevginize, bu kardeşliğinize layık olmak için de, deyim yerindeyse canımızı dişimize takıyoruz.
Hatay’a şöyle bir uğrayıp; “Bunca inşaatı yapamazlar” diye düşünenlere rağmen, Antakya’ya şöyle bi göz ucuyla bakıp “bu enkazın altında kalırlar” diye umutlananlara inat; depremin ilk saatlerinden bu yana azimle, gayretle, kararlılıkla çalışıyoruz.
Çünkü biz, tüm arkadaşlarımızla, tüm vekillerimiz ve başkanlarımızla birlikte şuna yürekten inanıyoruz.
Deprem bölgesinin ayağa kalkması, sadece bir yeniden inşa meselesi değildir; bu mesele, Türkiye için yeni bir milli mücadele meselesidir.
Herkesten de meseleye böyle bakmasını bekliyoruz, bu hassasiyetle yaklaşmasını umuyoruz.
Çünkü Elâzığ Palu Köprüsü’nden, Adıyaman Cendere’den akıp geçen tarih, hepimizin tarihidir!
Diyarbakır on gözlü köprüden, Antep kalesinden yakılan türkü, hepimizin türküsüdür!
Habib-i Neccar’dan, Ulu Cami’den yükselen ezanlar, hepimizin ezanlarıdır!
Tüm bu değerlere hep birlikte sahip çıkmalıyız; çünkü bu vatan; Alevisiyle Sünnisiyle, Arabıyla, Kürdüyle, Türküyle hepimizin vatanıdır.
Bütün zamanını, mesaisini, tecrübesini afetzede kardeşlerinin geleceğine adamış kadrolar olarak, bizim anlayışımız budur!
Hatay’ın her karışı, Asi’nin her damlası, Amanos’un her kayası şahit olsun ki; deprem şehitlerimize, şehit anne ve yavrularımıza verdiğimiz sözü asla yerde bırakmayacağız.
Hatay’ımızın her sokağında biz olacağız; yıkılan her taşın altından kocaman umutları yükselteceğiz.
Hatay’da tarih ve kültürü yeniden ayağa kaldıracağız! Asi Nehri’nin kenarında, Hatay’ın simge mekânları olacak projelerimizi tek tek tamamlayacağız.
Uzun çarşımızı, Ulu Camimizi, Habib-i Neccar Camimizi, Kurtuluş Caddemizi aslına uygun şekilde ihya edeceğiz.
Ve hep söylediğimiz gibi; kim neyin peşinde koşarsa koşsun, biz milletin yanında koşacağız; kim hangi hesabı yaparsa yapsın bizim tek hesabımız milletin mutluluğu olacak!
Biz dün buradaydık, bugün buradayız, yarın da burada olacağız!
Tüm yuvalarımız bitene kadar yanınızda olacağız, sizleri tek bir an bile yalnız bırakmayacağız.
Ben sözlerime son verirken, yaşadığı 13 yıllık karanlık dönemi kapatan Suriye’li kardeşlerimizin gösterdikleri onurlu mücadeleyi bir kez daha kutluyorum.
Bu 13 yıl tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir ki; “Türkiye insanlığın ruhudur, Türkiye dünyanın vicdanıdır!”
Dün kardeşlerimize Ensar olan bizler; bugün de, yarın da komşuluğumuzu en güzel şekilde sürdüreceğiz.
Tüm gücümüzle, tüm devlet tecrübemizle Suriyeli, Lübnan’lı, Filistinli kardeşlerimizin yanında olacağız.
Ben tek bir an bile kardeşlerinden vazgeçmeyen, Suriye’nin masum evlatlarını zalim Esed’in ellerine bırakmayan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Hataylıların huzurunda sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
13 yıldır Suriyeli kardeşlerimize ev sahipliği yapan sizlere; kardeşlik yapan, evini, sofrasını, kalbini açan aziz milletimize sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Bu duygularla İskenderun Sahil Yolu Projemizin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.
“Yüzlerin yeniden güldüğü bir Hatay için; Yeniden ayağa kalkmış bir İskenderun için; durmak yok, yola devam!” diyorum, sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.