Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Uzmanı uyardı: Sert zeminde yatma tekniğinde süreye dikkat

Bel ve boyun ağrılarını rahatlatmak için iki yöntem olduğunu belirten Doç. Dr. Mehmet Ağırman, “Birincisi yürümek iken, ikincisi düz bir zeminde kısa süreli uzanmaktır. Ancak uzanmak sadece kısa süreli rahatlama sağlayacaktır, yürümek kadar etkili olmayacaktır. Sert zemin üzerinde sırt üstü 5-10 dakikalık uzanmalar omurga ve kasların doğru postürü bulması açısından faydalı olabilir. Ancak gün içerisindeki sırt üstü yatış pozisyonunun 15 dakikayı geçmemesi gerekir” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ağırman, toplumda oldukça sık karşılaşılan bel ve boyun ağrılarına karşı günümüzde popüler hale gelen ‘sert zeminde yatma’ tekniğine ilişkin açıklama yaptı. Doç. Dr. Ağırman, bel ve boyun ağrılarının en sık karşılaşılan sağlık sorunlarının başında gelmekte olup, önemli derecede fiziksel ve psikolojik kayıplara neden olduğunu belirterek “Özellikle çalışan kişilerde ortaya çıkan bu sorunlar aynı zamanda ciddi ekonomik kayıplara ve iş gücü kaybına da neden olur. Yapılan araştırmalar 40 yaş üzerindeki kişilerin yüzde 80’inin hayatları boyunca en az bir kez bel ağrısı geçirdiğini gösterir. Yaşam kalitesinde bozulma, ağrı nedeni ile iş kayıpları, hastane başvuruları ve tedavi maliyetleri de düşünüldüğünde oldukça önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu açıktır. Omurgayı bir bütün olarak değerlendirmek gerektiği için, bel ağrılarının sırt ve boyun ağrıları ile birlikte görülme olasılığı da artar” diye konuştu.

Ağrı kollara, bacaklara ve başa da yayılabilir

Bu ağrıların yansıyan ağrı şeklinde kollara, bacaklara ve baş bölgesine de yayılabileceğine değinen Doç. Dr. Mehmet Ağırman, şöyle devam etti:

“Kas iskelet sistemi hastalıkları çoğunlukla ağrı şikâyeti ile başladığı için hastaların da hekime başvurmasına neden olan ilk bulgu genellikle ağrıdır. Ağrıların süresi, karakteri (yanıcı, batıcı tarzda olması vs.) artıran veya azaltan nedenleri, ilk nasıl başladığı gibi durumlar altta yatan hastalıklar hakkında ipucu verebilir. Günlük kliniğimizde en sık karşılaştığımız ağrı nedeni kas kaynaklı ağrılardır. Bir travma sonrası başlayabileceği gibi soğuk, ters hareketler veya ağır-ani hareketler sonrası da başlayabilir. Bu ağrılar çoğunlukla kendini sınırlar, ancak kas problemlerinin kronikleşmemesi (süreklilik kazanmaması) açısından erken dönemde tedavi edilmeleri, neden olan faktörün de ortadan kaldırılması gerekmektedir. Özellikle masa başı çalışanlarda, tekrarlayıcı hareket yapanlarda veya düzenli egzersiz yapmayanlarda bu problemler daha sık görülür. Uzun süre yanlış postürde duranlar; özellikle masa başı çalışanlar, gün içerisinde az hareket edenlerde omurgada öne-arkaya veya sağa-sola eğrilikler oluşabilir. Zaman içerisinde kaslarda başlayan kısalma veya bozukluklar omurga-kemik ve eklemlere doğru ilerleyebilir.”

“Zemine temas etmek, beden-uzay algısının yerleşmesine katkı sağlar”

Doç. Dr. Ağırman, bu durumu engellemenin 2 yolu olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi:

“Bunu engellemenin ve rahatlamanın yöntemlerinden birincisi yürümek iken ikincisi de düz bir zeminde kısa süreli uzanmaktır. Ancak uzanmak sadece kısa süreli rahatlama sağlayacaktır, yürümek kadar etkili olmayacaktır. Sert zemin üzerinde sırt üstü 5-10 dakikalık uzanmalar omurga ve kasların doğru postürü bulması açısından faydalı olabilir. Zemine temas etmek, propriosepsiyon denen beden-uzay algısının yerleşmesine katkı sağlayacaktır. Beyindeki bu algı ile uzuvlarımızın birbirlerine ve ortama uyumu, yerleşimi kuvvet ve hareket kabiliyeti denge hissi gelişir. Bunu besleyen en önemli husus da yer çekimi ile bedenin fiziksel teması-yükü hissetmesidir. Astronotlar uzun süreli yerçekimsiz ortama maruz kalmalarından dolayı uzay yolculuğu dönüşlerinde yürüme problemi yaşarlar. Zemin-beden algısının bozulması bunu yaşamalarının temel nedenidir.”

“Mide yanması, horlama veya uyku apnesi olanlar süreye dikkat etmelidir”

Sırt üstü yatarken boynun altına ince bir yastık-yükseklik konmasını tavsiye eden Doç. Dr. Ağırman gün içerisindeki sırt üstü yatış pozisyonun 15 dakikayı geçmemesi gerektiği konusunda da uyardı. Ağırman,”Mide yanması, horlama veya uyku apnesi olanlar süreye dikkat etmelidir. Süre uzayacaksa yan yatış pozisyonu daha doğru olacaktır. Özellikle hamileliğin son dönemlerinde olanlar sırt üstü yatmaktan kaçınmalıdır” dedi.

“Yumuşak zeminler omurganın düz dizilimini desteklemez”

Yumuşak zeminden ziyade sert zeminin daha sağlıklı olduğunu belirten Doç. Dr. Ağırman, olması gereken yatış pozisyonu ile ilgili örneklerde de bulundu. Doç. Dr. Ağırman, “Yumuşak zeminler (yaylı yataklar veya viskositesi yüksek yataklar) omurganın düz dizilimini desteklemez, bu nedenle orta sertlikteki zeminler daha idealdir. Yine orta sertlikte, boyun boşluğunu dolduracak bir yastık ile boynun desteklenmesi gerekir. Sırt üstü yatar pozisyonda iken elleri baş üstünden geriye doğru iterek bir yere uzanıyormuş gibi esnemek hem kasların hem de omurgaların esnemesini sağlayacaktır. Yine sırt üst yatarken bacakları önce tek tek, sonra her ikisini beraber karna doğru çekmek kaça-bel kaslarının esnemesine yardımcı olacaktır. Bu egzersizleri 10 tekrar şeklinde 5’er saniyelik periyotlarla yapabilirsiniz. Ancak uzun süreli oturarak çalışan, gün içerisindeki aktivitesi kısıtlı olanlara sırt üstü yatmaktan daha faydalı olan 15-20 dakikalık tempolu yürüyüşleri öneriyoruz” diye konuştu.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER