Manisa'nın Salihli Durasıllı Mahallesi'ndeki üreticiler, üretim maliyetlerindeki artışlara rağmen sattıkları ürünlerin, iki yıl önceki fiyatlara bile ulaşmadığını ifade ettiler. Üreticiler, tarla ve manav arasında yaşanan fiyat dengesizliklerine yönelik yetkililerden bir çözüm bekliyor.
Çeşitli tahıl ürünleri ekimi yapan Mehmet Ali Karabulut şunları söyledi:
“Ben Durasıllı Mahallesi'nde çiftçilik yapmaktayım. Bu ülkede değişmeyen fiyatlar, buğday, mısır, arpa fiyatlarıdır. Ne kadar baştakiler deseler de '1 lira, 2 lira, yüzde 20 yüzde 30 zam yaptık' deseler de, biz çiftçiler her sene, 3 yıldan bu yana 7 lira, 6 liraya satmaktayız. Ülkemizde 3 yıldan beri fiyatı değişmeyen tek şey arpa, buğday, mısır fiyatları. Bizlere 3 yıldır fiyatları değişmeyen bir şey söyleyin var mı değişmeyen bir şey? 9 liradan aldığımız mazot 44 TL oldu. 300 liraya aldığımız gübre 800- 1000 lira bandında. Devletimizin yem bitkileri destekleri 2016 yılından beri 90- 100 lira destek veriyoruz diyorsunuz. Bunu hiçbir artırmanız olmuyor mu? Biz de çoluk çocuk bakıyoruz evlerde. Bu maliyetler altında ezilip gidiyoruz. Önümüzdeki senelerde arpa, buğday, mısır ekmek çok zor. Bu şartlar altında zor yetiştiririz. Yurt dışından gelen buğdaylar, mısırlar siloları doldurdu. İlk önce kendi üreticisine baksın, kendi üreticinizden bir alsın. Bakarsınız yetip yetmeyeceğine ondan sonra yurt dışından alırsınız. Tam bizim hasat dönemimizde yurt dışından Rusya'dan gelen gemiler TMO kasalarını dolduruyor. Bizim mallarımız ne oluyor? Tüccara veriyoruz öldü pahasına. 3 seneden beri 6- 7 lira olur mu?”
Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, “Bulunduğumuz yerde şu anda kapya biber üretimi yapılıyor. Ben bu konuyu üç köyde de takip ediyorum. Biber 7- 8 lira. Geçtiğimiz sene 6- 7 lira. Evet, şu anda da 6- 7 lira. 3 yıldan bu yana bizim kullanmış olduğumuz mazot, gübre, ot ilacı, her şeyimiz yüzde 100 artmışken maalesef biz üç yıldan beri aynı fiyata satıyoruz. Burada bir terslik var. Terslik şu, tarlada 5- 6 lira, halde 22 lira, manavda 45- 50 lira. Bu konuda devletimizin hal yasasına önem vermesi gerekiyor. Çünkü böyle mantıksızlık yok. Çiftçi burada üretiyor, 90-100 gün bunun başından eksik olmuyor. Suyunu, ilacını, gübresini veriyor, emek veriyor, 6 liraya tarlada veriyor, 22 lira halde, 40 lira manavda. Çiftçilerimiz şunu söylüyor, 'Böyle giderse ben bir daha ekmem, dikmem, bu işi bırakırım' diyor. O yüzden destek, destek, destek” dedi.
Kapya biber üreticisi Durasıllı Mahallesi'nden Gürsel Tuncer, “Ben üreticilik yapmaktayım. Maliyetler çok yüksek. Fakat fiyatlar 4- 6 lira arasında gidiyor. Dekarında şu anda 20 bin- 25 bin lira arasında masraf ettik. Şu anda böyle giderse elimize 10- 15 bin lira anca geçer. Fidan maliyeti aldı başını gitti. Bu yıl yaklaşık fidan maliyetinde bir tanesi 10 liraya kadar çıktı. Damlama hortumları geçen yıl bin lirayken, bu sene topu 2 bin-2 bin 500 liraya kadar çıktı. Gübre deseniz ona keza, 300 liradan 700 liraya kadar çıktı. Su zaten yer altında kalmadı. Çiftçi mağdur durumda. Hal yasasının acilen ele alınması gerekir. Mağduruz, gerekli mercilerin duymasını istiyoruz” diye konuştu.
Diğer kapya biber üreticisi Mehmet Ali Karabulut, “Biber, domates, zeytin üreticisiyim. Öyle bir yıl yaşıyoruz ki, domates kötü, biber deseniz ona keza. Ben şu biberin fidanının bir tanesini 10 liraya alıyorum. Bu bir tane biberden 3 kiloya yakın biber çıkıyor. Ben şu anda 6 liradan satıyorum, biberin kilosunu 18 lira para yapar. Ben bir fidanı 10 liraya almışım. Geri kalan 8 lirasını ben gübreye mi vereyim, damlamaya mı vereyim, ameleye mi vereyim, tarla kirası mı vereyim, ben ne yapayım? Benden çıkışı 6 lira, git hale 22 lira, git manava 40 lira, var mı böyle adaletsizlik? Ben bunu ne yapayım? Ben bunu ürettim halkımız yesin diye, kötü mü yaptım” şeklinde konuştu.