Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Somalı 301 madenci, facianın 10. yılında anıldı: Adaleti AİHM'de bir gün bulacağız

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait maden ocağında meydana gelen ve Türkiye'nin en büyük maden faciası olarak tarihe geçen Soma maden faciasının 10. yıl dönümünde, '301'i unutma' sloganıyla düzenlenen yürüyüşle hayatını kaybeden madenciler anıldı.

2014 yılında Soma maden faciasında hayatını kaybeden madenciler, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütler, sendikalar, dernekler, siyasi partiler, madenci yakınları ve çok sayıda vatandaşın katıldığı yürüyüşle anıldı.

Soma Cengiz Topel Meydanı'ndan başlayıp Madenci Anıtı'nın önünde son bulan yürüyüşte, “İşçiler somaya hesap sormaya”, “AKP'nin ipleri sermayenin elinde”, “Katillerden hesabı işçiler soracak”, “Somanın kömürü katilleri yakacak”, “Kaza değil katliam kader değil cinayet” sloganları atılırken, gruplar ellerinde “Soma kaza değil; katliam”, “Düzeniniz batsın, işçiler yaşasın”, “İş cinayetleri politiktir”, “Soma için adalet istiyoruz” pankartları taşıdı.

Madenci Anıtı önünde gruplar adına basın açıklamasını Eğitim Sen üyesi Mustafa Sabur okudu. Sabur, 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin yaptığı konuşmada, geçen 10 yılda yaşanan hukuki süreci de aktararak, şunları söyledi:

“Bugün bütün bu sorumlular dışarıda gezerken, aileler adına müdahil olan avukatlar başka davalar gösterilerek cezalandırıldılar, cezaevindeler. Katledilen 301 maden işçisinin mücadelesinde ve madencilerin örgütlenmesinde hak mücadelesi veren Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ve maden İşçisi Ali Faik İnter 'i saygıyla anıyoruz. Madenciler iş yerlerinde ölmeye devam ediyor. 8 Ekim 2014'de Ermenek'te 18 maden işçisi, 17 Kasım 2016'da Şirvan'da 16 maden işçisi, 14 Ekim 2022'de Amasra'da 42 maden işçisi, 12 Şubat 2024'te İliç'te 9 maden işçisi yaşamını yitirdi. 301 işçinin hayatını kaybettiği 2014'teki maden faciasıyla ilgili haklarında dava açılan ve 'görevi kötüye kullanmakla' suçlanan 28 kamu görevlisi ancak 10 yıl sonra hakim karşısına çıkarılabildi. İlk duruşması 8 Mayıs 2024 Çarşamba günü Soma Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Dava 12 Eylül 2024 tarihine ertelendi. Bu dava maden ocaklarında gerekli önlemlerin alınabilmesi için denetimlerin düzenli olarak yapılabilmesi için büyük önem taşımaktadır. Bu davanın takip edilmesi yeni ölümlerin olmaması için önemlidir. Herkesi 12 Eylül 2024 tarihinde yapılacak duruşmaya davet ediyoruz.”

“Acımız ilk günkü gibi devam ediyor”

ANKA Haber Ajansı'na konuşan Soma 301 Madenciler Sosyal ve Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmial Çolak, maden faciasında oğlunu kaybettiğini ifade ederek, “Ne söyleyelim? Söyleyecek çok şey var. Bulamadığımız adaleti mi anlatalım? Adil yargılamanın olmadığını mı anlatalım? Hiçbir tutuklu sanığın kalmadığını mı anlatalım? Savunma yapan avukatların adaletsizce, uydurma birtakım bahanelerle, Selçuk Kozağaçlar, Can Atalay'ın içeride tutulduğunu mu anlatalım? Ne anlatalım? Anlatacak çok şey var. 10 yıl oldu. Ülkemizin ve Cumhuriyet tarihinin en büyük işçi katliamının olduğu 10. yılını doldurdu. Bizim acılarımız aileler olarak halen ilk günkü gibi tazedir. Bizim içimizi acıtan, kanatan adaleti olmayan bir ülkede 301 kişinin adaleti aramamızdır. Bu mahkeme süreçlerinde ağır ceza mahkemelerinde önce mahkeme savcısı, arkasından mahkeme üyelerini ve daha sonra da mahkeme başkanını alarak katlettiler. Geçmişte şaibeli kararlar veren Elbistan Maden Ocağı'ndaki dosyaya bakan, orada hapislik cezalarını paraya çeviren bir mahkeme başkanını buraya atayarak bir daha katlettiler. Bizi istinaf mahkemelerinde katlettiler. Yargıtay mahkemelerinde katlettiler. Anayasa mahkemelerinde katlettiler. Biz adaleti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde bir gün bulacağız” dedi.

Acılı aileler adalet istedi

Faciada eşi Mustafa Kaya'yı kaybeden Naciye Kaya, “10 yıldır bitmeyen bir acı var. Adaleti bulamadığımız sürece acılarımız devam edecek. Adalet istiyoruz. Adalet adalet. Türkiye'de de adalet bulamıyoruz maalesef” diye konuştu.

Oğlu Uğur Çolak'ı kaybeden acılı anne Gülsüm Çolak ise “10 yıldan beri sokaklardayız. Biz hukuk mücadelesi veriyoruz. Adaletimiz neden işlemiyor da bizi de Avrupa ülkesine kadar gönderdiler. Avrupa'nın mahkemelerine kadar gönderdiler. Bu adalet değil. Devlet şunu soruyorum. Devletlerin dini varsa adalettir. Eğer adaleti yoksa dinsizdir benim gözümde. Umarım adaleti Avrupa'da değil de Türkiye'nin adaletine bütün dünya saygı duyar. Onu bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Açıklamanın ardından Soma Maden Anıtı'na karanfil bırakıldı.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER