Türkiye İttifakı Partisi Genel Başkanı Sinan Oğan Çorum’da partisinin İl Başkanlığı binasının açılışını yaptı, ardından ise gazetecilerin ülke gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.
"Mehmet Şimşek'in attığı adınlar var ancak yetersiz"
Sinan Oğan, konuşmasında şunları söyledi:
"Türkiye ekonomisinin son üç yılı kayıp yıldır. Türk ekonomisinin son 3 yılı mevcut sayın Cumhurbaşkanı ve ekonomi yönetimi tarafından yanlış bir şekilde uygulanmıştı. Şimdi doğru şeyler yapılıyor ancak sırtımızda son üç yılın kamburu var. Birikmiş yanlış ekonominin faturası var ve faturayı bugün vatandaş çekiyor. Sayın Mehmet Şimşek’in attığı adımlar var ancak yetersiz. Bu faturayı sadece vatandaş değil, kamu da üstlenmelidir. Kamuda tasarruf tedbirleri hiçbir taviz verilmeden derhal uygulanmaya başlanmalıdır. Topyekun bir ekonomi seferberliği başlatılmalı ve halkımız bu ekonominin cefasını daha fazla çekmemelidir. Biz bugün düzeltilebilecek bir ekonomik krizden bahsediyoruz.”
"Yanlış ekonominin ceremesini çekiyoruz"
Açılışın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Oğan, ekonomiye ilişkin şunları söyledi:
"Özellikle son üç sene yanlış ekonomi politikasının ceremesini şu an hep beraber çekiyoruz. Sadece iktidara oy vermiş, muhalefete oy vermiş değil, bütün Türk Milleti olarak biz, bugün yanlış ekonomi politikasının kurbanlarıyız. Şu an Mehmet Şimşek’in uyguladığı politika doğru ve eksik. Doğru nedir; ekonomiyi şartlarına göre yönetmeye çalışıyor. Toparlamaya çalışıyor. Eksik nedir; kamunun tasarrufu. Kamu da tasarruf tedbirleri tam olarak uygulanmadan bu ekonomik programın başarıya ulaşma şansı yoktur. Şatafatlı açılışlar, büyük kamu harcamaları, kamunun tutun araçtan tutun da bilmem neye kadar, birçok kiralık ve milyonlarca lira ödenen filoları ve aklınıza gelebilecek her konuda tasarruf tedbirleri uygulanmalıdır. Bu konuda bir girişim başlatıldı ama eksik. Ben sayın Mehmet Şimşek’in doğru şeyler yaptığını ancak eksik şeyler yaptığını düşünüyorum. Saray da bu tasarruflara dahildir. Bakın tasarruf sadece A bakanlığı B belediyesi ile olmaz. Tasarruf bir bütün olur. En tepeden en aşağıya kadar elbette ki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de tasarruf etmelidir, bakanlıklar da tasarruf etmelidir, belediyeler de tasarruf etmelidir. Dört sene artık seçim yok. Seçim yatırımı, seçime harcama kaygısı olmadan bir bütün olarak Türkiye’nin tasarruf hareketi başlatması ve buna Cumhurbaşkanından en uç yerel birimdeki herkes uymalıdır."
"İktidarın tasarrufu, muhalefetin tasarrufu olmaz"
Tasarruf Tedbirleri kapsamında muhalefetin belediyelerine bir baskı olur mu yönünde ki soruya da yanıt veren Oğan, "Tasarrufda iktidarın tasarrufu, muhalefetin tasarrufu diye bir şey olmaz. Şu olursa o da yanlış; tasarruf adı altında muhalefet belediyelerine eğer özel bir ayrımcılık yapılırsa bu da yanlış. Biz doğrunun yanındayız" dedi.
"Türkiye'deki sığınmacılar meselesi çözülmelidir"
Mülteci ve sığınmacılara yönelik iktidar politikasına ilişkin soruya ise Oğan şu şekilde yanıt verdi:
"Böyle bir tehditle karşı karşıya kalacağını hep ön görüyorduk. Hep ifade ediyoruz. Sığınmacı meselesi bizim çok öncelikli ve hassas bir konumuz. Bugün de daha dün akşam görüştüm ilgilileriyle bu konuda ciddi çalışmalar yapılıyor. Her ne kadar kamuoyuyla pek fazla paylaşılmasa da bunu eleştiriyorum. Yapılan doğru şeyler paylaşılmalıdır kamuoyuyla, sığınmacı meselesi Türkiye’nin gündeminden çıkarılmalıdır. Buradan çağrıda bulunuyorum; kamuoyu önünde Suriyelilere yapılan hastane ayrımcılığı ortadan kaldırılmalıdır. Yani Suriyeli sığınmacılar birçoğu iş adamı olmuş hala bu kitleler devlet hastanelerinden ücretsiz bir şekilde faydalanıyorlar. Bu doğru değil. Bunun kaldırılması lazım. İnsan onuruna Türk Milletinin onuruna yakışır bir şekilde Türkiye’deki sığınmacılar meselesi çözülmelidir."
"Biz iktidara bir şeyin pazarlığını yaparak destek vermedik"
"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Cumhur İttifakını destekleme sürecinde şaibeli iddialar ortaya atıldı. Ekonomik bir destek aldınız mı" sorusuna ise Oğan şu yanıtı verdi:
"Şimdiki yaşadığımız ev 2020 yılında aldığımız benim Instagram hesaplarına baktığınızda oralarda paylaştığımız, her metrekaresinde emeğim olan bir yer. Maalesef ki insanlar, illa bir şey almanızı bekliyor. Yani hiçbir şey almadan da ülkenin istikrarı ve istikbali için de destek verebilirsiniz. Bir taraf diyor size cumhurbaşkanlığı yardımcılığı önerdi. Kabul etmediniz ki sayın Kılıçdaroğlu önerdi. Biz bir şeyin pazarlığını yaparak destek vermedik. Sayın Kılıçdaroğlu ile de olumlu olarak anlaşsaydık ki biz bunu bir şeyin karşılığı olarak yapmayacaktık. Parlamento çoğunluğunu kendilerinde görseydik, HDP ile aralarında mesafe koyduklarını kendilerinde görseydik ve 22 yıla rağmen, hala cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda ikinci çıkmayıp birinci çıksaydı o zaman desteklerdik, niye desteklemeyelim."