İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan dava kapsamında 'özel belgede sahtecilik' ve 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 77 yıldan 252 yıla kadar hapis istemiyle tutuklu yargılanan Seçil Erzan ile 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 3 yıl ile 85 yıl arasında değişen oranlarda hapisleri istenen diğer 6 şüphelinin İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılanmaları sürüyor. Davanın 3'üncü duruşması 8 Mart'ta görülecek.
Mahkemenin, incelenmeleri için bilirkişiye gönderdiği sanıklar Seçil Erzan'a ait 4 adet cep telefonu ve 3 adet sim kart ile Nazlı Can, Ali Yörük ve Atilla Yörük'e ait birer adet cep telefonu ile sim kartlara ilişkin bilirkişi raporu tamamlanarak mahkemeye gönderildi. Cumhuriyet’ten Fahrettin Öztürk’ün haberine göre, Seçil Erzan'ın, kuzeni Tanın Yılmaz ile arasındaki yazışmaların yer aldığı raporda Tanın Yılmaz'ın, Erzan'dan parasını istediği, Erzan'ın ise parayı ayarlamaya çalıştığını bildirdiği ifadeler yer aldı. Raporda yer alan mesajlaşmalarda Tanın Yılmaz'ın, Erzan'ın verdiği sözlere inanmadığı görüldü. Tanın Yılmaz'ın eşi Merve Özer Yılmaz'ın ise Erzan'a, "Bugün bizden çaldıklarından geri ödeme yapmaya başlamazsan yarın show başlasın", "Sana çocuğumuzun geleceği olan, emanet edilen her kurusu kurduğun sahte fona bizden habersiz transfer edip yok etme hakkını kim verdi", "Senin ipini ben çekerim", "Köylü kurnazı foncu", "Bu numaramı da azrailim diye kaydet", "Seni pis lağım faresi foncu. Seni kaçtığın yere kovalayacağım" şeklinde mesajlar gönderdiği, Erzan'ın ise, "Merve beni rahat bırak ben bu işleri çözücem", "Sen gel öldür beni kurtul" dediği, bunun üzerine Merve Yılmaz'ın ise, "Hırsız senin ölün de para etmez" karşılığını verdiği kaydedildi.