Ramazan ayında oruç tutarken dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta var ki bunlar hem sağlık açısından önemli hem de ibadetin gereğini yerine getirebilmek adına önem taşıyor. Ramazan boyunca beslenme düzenindeki değişiklere dikkat edilmediği takdirde başta mide, bağırsak sorunları olmak üzere bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
İstanbul Okan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Ayça Aydın, "Ramazan’da oluşabilecek hazımsızlık ve şişkinlik problemlerine karşı zencefil, adaçayı, karanfil, kuşburnu çayını tüketebilirsiniz. Bu hem yediklerinizi çabuk sindirmenize hem de metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olacaktır. Bunun yanı sıra Ramazan boyunca yenen tatlılar kan şekeri düzeyinizin kontrolünü zorlaştırabilir. Ardıç, kuşburnu, yaban mersini, ceviz, fındık ve badem kan şekerinizi dengelemenize yardımcı olacaktır. İki fincandan fazla kahve tüketmeyin. Bu arada çaylarınızı da açık içmeye çalışın" ifadelerini kullandı.
Aydın şöyle devam etti:
"Ramazan ayında vücudun sıvı ihtiyacı daha da artıyor. Uzun süreli açlık sonrası gerekli olan sıvıyı yerine koyabilmek için iftardan sonra belirli aralıklarla bol bol su içmek önemli. Özellikle böbrek, kalp ve tansiyon hastalarında ve yaşlılarda sıvı tüketiminin doktorlarının takibinde olması daha sağlıklı olur. Ergenlik döneminde oruç tutan gençlerin ise Ramazan ayı boyunca günde en az 2.5-3 litre su tüketmeleri öneriliyor. Soğuk içilen su, midede kasılmalara ve hazımsızlığa yol açarak sindirimi zorlaştırabilir. Bu nedenle Ramazan boyunca içilen suyun oda sıcaklığında olması öneriliyor"
İftarda her besin tüketilebilir: Uzun süreli aç kalmak kalori bakımından bireyin tamamlaması gereken bir durumu oluştursa da bu enerji alımı kaliteli kaynaklardan vücudun gereksinimlerini karşılamalı ve sindirim sistemi sorunlarına yol açmamalıdır. Buna bağlı olarak orucun açılması ile her besini tüketmek doğru değildir.
Çay harareti alır: Çay, kahve, limonata, gazoz gibi içecekler suyun yerini alamaz. Çay ve kahve diüretik olduğu için fazla tüketimi vücutta sıvı kaybına yol açacaktır. Çay, harareti almaz, vücudun sıvı gereksinimi su ile karşılanmalıdır.
Ramazan ayında pide tüketmek kilo aldırır: Hiçbir besin tek başına kilo almaya veya kilo vermeye sebep olamaz. Bu noktada önemli olan kavram ‘porsiyon’ ’dur. Porsiyon kontrolü sağlandığı müddetçe yalnızca Ramazan ayına özgü olan Ramazan pidesinin ‘kişinin gereksinimine bağlı olarak uygun porsiyonlarda’ tüketilmesi ağırlık kazanımına yol açamaz.
Milliyet'e konuşan Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Unutmaz Duman, yıl içinde en çok kilo alınan zaman dilimi olan Ramazan ayında formunuzu korumanın yollarını anlattı:
“Ramazan ayında akşam saatlerinde iftardan 2 saat sonra açık havada ailenizle veya arkadaşlarınızla yapacağınız 1 saatlik yürüyüş sizi hem ruhen rahatlatacak hem de iftarda aldığınız fazla kalorinin yağa dönüşümünü engelleyecek. Eğer tatlısız yapamıyorsanız, 1 porsiyon baklavayı yakmak için 1 saat tempolu yürüyün ya da 40 dakika yüzün ya da bisiklete binmeyi seviyorsanız 25 dakika bisikletle tur atın."
Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi beslenme ve diyet uzmanı Merve Öz ise “Uzun süre açlık metabolizma hızının yavaşlamasına neden oluyor. Bununla birlikte sahura kalkmadan oruç tutulduğunda metabolizma hızı iyice yavaşlamış oluyor. Dolayısıyla Ramazan Ayında kilo alan kişilere bakıldığında genelde sahura kalkmadıkları görülüyor. Uzun açlık sonrasında zengin iftar sofraları çok cazip gelse de ana yemek için bir süre beklemek gerekiyor. Hafif bir çorba sonrasında 15 dakika bekledikten sonra ana yemeğe geçmek sofradan çok daha rahat kalkılmasına yardımcı oluyor” dedi.