CHP’nin seçim bildirgesi ve aday tanıtım toplantısı Ankara Spor Salonu’nda başladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, salona kadın belediye başkanları ile giriş yaparak tribünleri selamladı. Özel’in salonu selamlaması sırasında Zülfü Livaneli’nin “Merhaba” şarkısı çalındı.
Öte yandan eski CHP Genel Başkanları Murat Karayalçın, Hikmet Çetin toplantıya katılırken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılmaması dikkat çekti.
Aday tanıtım toplantısında Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı ilan edilmedi. Daha önceki açıklamalarda yerine alternatif arandığı belirtilen Lütfü Savaş ise toplantıya katılmadı. Öte yandan İstanbul'da Esenyurt ilçesinin de adayı açıklanmadı.
Konuşmasını yapmak için kürsüye çıkan Özel şunları söyledi:
"Türkiye’yi yeniden tek yumruk yapacak, yeniden birlikte bir direnişe bir şahlanışa tek bir kişinin bir partinin çıkarıyla değil tüm toplumun çıkarlarını önceleyen bir şekilde yönetilebilecek olduğuna inandıracak bir birliktelik için bizleri görevlendirdi.
Ben bugün burada iki sayın genel başkanımın huzurunda, ve ilk günden bugüne kadar partimize hizmet etmeyen tüm genel başkanlarımızı, hayatta olmayanları rahmetle, aramızda olmayan iki genel başkanımızı minnetle ve burada olan genel başkanlarımızı sevgiyle selamlıyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.
Bir partinin önceki genel başkanlarına vefa göstermek onlardan alınan emaneti, onların partisini, CHP'yi iktidar yapmakla olur. Bunu başaracağız.
Adaylarımızı belirlerken örgütümüzü dinledik, seçmenimizi dinledik, aday adaylarımızı dinledik, sokağın sesine kulak verdik, kanaat önderleriyle görüştük, partililerimizi görevlendirdik, onların raporlarını aldık, 3 bin araştırma yaptırdık, 339 bin tekil anket sonucuyla adaylarımızın belirlenmesi için çok önemli veriler elde ettik. Memnuniyet anketleri olumlu olması durumunda adaylığa devam sürecini gerçekleştirdik. Bazı özel durumlarda 5 ankete kadar sahadan veri toplamayı seçmenin taleplerini okumayı tercih ettik. Sonuç olarak burada karşınızda adaylarımız var. Aday adayı olup da adaylaşamayanlar oldu. Son günlerde bazı televizyonlarda bazı gazetelerde 3,5, 10 memnuniyetsiz arkadaşımızın partiden ayrıldığını eleştirel açıklamalarını görüyoruz. Hepsine sonuna kadar saygı duyuyorum ama esas konuşulması gereken benim gönlümde manşette olan benim gönlümün kahramanı kendisi aday olmadığı günün ertesi sabahı adaya telefonu açıp, çok istedim olmadı sizi belirlediler ben çalışmaya hazırım dediği telefonda görevine başlayanlar var, kampanya için kendisine ayırdığı bütçeyi ilçe başkanına teslim edenler var. 3-5 kişi partiyi tartıştırıyor ama partililiğini kimseye tartıştırmayanlar var.
Kazanmak zorundayız. Çünkü bizim akşam evine ekmek götüremeyenlere borcumuz var. Çünkü bizim ülkeyi terk etmeyi düşünen bavullarını kafasında toplamış 'gitmek istiyorum' diyen gençlere borcumuz var. Çünkü bizim bundan sonraki süreçte bu ülkede yaşamanın nasıl olacağını endişeyle bekleyenlere borcumuz var.
Belediyelerde yaptığımız en önemli hizmet şudur milletin parasını millet için harcadık. İsraf etmedik tasarruf ettik. Doğal afetlerde yangınlarda sellerde tüm belediyelerimizin gücüyle vatandaşlarımızın yanından durduk. Dayanışmayı örgütledik. Pandemide hükümetin veremediği hizmetleri halkımıza ulaştırdık. Belediyelerimiz bağış hesaplarına bil el koyan iktidarın çıkardığı tüm engelleri halkımızla birlikte aştık. Su borcunu ödeyemeyen 1 milyon 173 bin abonenin suyunu partimizin aldığı kararla kesmedik bunların bir kısmını önce erteledik sonra çok önemli bir kısmını affettik.
Bugün yapılan tüm araştırmalarda en yaşanılabilir kentler CHP’li başkanların yönettiği kentler. Öğrenciler üniversite sınavlarında tercih ettiği kentlerin en başında yüzde 85 oranıyla CHP’li belediye başkanlarının olduğu kentler geliyor. Tatile bizim kentlere geliniyor. CHP’li belediye başkanına oy vermek demek aslında hem geçmişi ödüllendirmek hem de geleceğe umutla bakmak demek. Türkiye’deki herkesi CHP’li belediyelerde ağırlayamayız ama Türkiye’de herkes CHP’nin adaylarına oy vererek bugün hayranlıkla uzaktan izlediği o CHP’li belediyeleri kendi kendisine getirebilir. Çağrım Bursa’yadır, Denizli’yedir, Manisa’yadır, Samsun, Uşak, Balıkesir, Malatya, Tokat, Tunceli’yedir, çağrımız Türkiye’nin dört bir yanındaki CHP belediyelerinden mahrum vatandaşlarımızadır.
Bir yola çıkıyoruz, liyakatli kadının gücünün gençliğin enerjisinin hakim olduğu kadrolarımızda şehirlerimizi afetlere karşı dirençli hale getirmek için daha fazla sosyal yardımı daha adil ulaştırmak için, gençlerimize daha sosyal alanlar oluşturmak için, belediyeleri halkın söz sahibi olduğu kurumlar haline getirmek için yeni bir yola çıkıyoruz.
Açıkça netçe şunu söyledi 'Hatay mağdur oldu çünkü belediyesi bizde değildir' dedi. Bu söze siyaseten verecek bir cevap bulamadım bu söze söyleyecek söz bulamadım çünkü karşımızdaki depremzedeyi geçmişte verdiği oydan dolayı cezalandıracak gelecekte vereceği oya göre şantaj yapabilecek bir taş kalpliliğe bağlıydı. Onun kalbinde taş var, kalbinde vicdan, insaf yok. Ancak onun karşısında Hatay’ı da Türkiye’yi de çok seven Cumhuriyet Halk Partililer var. Bunu öğrenecek.
Kampanyamızın ana sloganı işimiz gücümüz Türkiye. Bu slogan CHP’li belediye başkanlarımız tarafından kendi kentlerinde işimiz gücümüz Ankara işimiz gücümüz Malatya kendi ilçelerinde işimiz gücümüz Kadıköy, işimiz gücümüz Çankaya olarak kullanılacak. Bu sloganla ilgili önemli bir gündem var. Bu sloganı bir parti diyor bizim bir adayımız 3 ay önce bir adayımız kullandı, bir parti diyor 10 gün önce billboard giydirdik. Ama şimdi o arkadaşlara şu çağrıyı yapıyorum hemen bilgisayarları başına geçsinler hemen işimiz gücümüz bursa sitesine bir baksınlar. Bu isimlerin başvuru hakları bundan iki ay önce kampanyanın başladığı günde alındı. 9 Ocak tarihinde başvurusunu yaptığımız domainini aldığımız bu sloganımızı beğenenler varsa o beğenen arkadaşlarımıza işimiz gücümüz Türkiye diyen CHP’nin kurumsallığına saygı duymasını bekliyoruz.
Yerel Yönetimler Koordinasyon biriminin başında hepimizin çok sevdiği birisi olacak. Onu biz seviyoruz ama en çok eski öğrencileri seviyor. Önceden yetiştirdiği 6 tane basın yayın öğrencisinin hazırladığı bir sürpriz var. Onu hep beraber izleyelim. Bütün belediye başkanlarına geride böyle anılmak nasip olsun.
CHP'nin hizmetlerinin tüm Türkiye taşınmasına yapacağı katkılarla en gencimizin hepiniz adına ellerinden öpüyorum.
Türkiye’ye sizin bize emanet ettiğiniz belediyelere nasıl baktıysak bundan sonra da mevcut belediyelerde bunu artırarak devam edeceğiz, yeni seçecekleriniz öncekilerin tecrübeleriyle aynı iyi uygulamaları sizin kentinize getirecekler. Dürüstlükten asla taviz vermeyeceğiz. Beş yıl önce Mansur Başkan müjdeleyene kadar AKP’nin aklında yoktu. Ardından ilk belediye meclis toplantılarını canlı yayınladı. Arkadaşlarımız şeffaflığı bu boyutuyla bırakmayın özgüvenle birlikte CHP’li belediyelerde ihaleleri canlı yayınladılar. Birileri ihaleleri eşe dosta peşkeş çekmek için adrese teslim yaparken, Mansur başkan, Ekrem başkan Adana Mersin Muğla Tekirdağ İzmir Eskişehir ve tüm il belediyelerimiz büyük bir özgüvenle ihalelerini olağanca şeffaflıkla yaptılar. Kimse kamu kaynaklarını hortumlayamadı. Bundan sonraki süreçte de CHP’li belediyeler bunları artırarak ve zorunlu olarak devam ettirecekler.
Beş yıl önce CHP'nin içinde bulunduğu ittifak bugün aynı isimler seçimlere girmiyor. bu ittifak ortaklarımızın verdiği bizim de saygı duyduğumuz karar. Bizim işimiz genel siyasette iktidara muhalefet etmek. muhalefete muhalefet iktidara yaradığının bilincindeyiz.
O yüzden muhalefetle uğraşmayız. Bugün geçmişte beraber olduklarımız ayrı adaylarla karşımızda olabilirler buna da saygı duyacağız ama gücümüzü aldığımız yetkimizi aldığımız, hizmetlerimiz değişmedi. Aksine o günden bugüne yeni oy kullanacak çok seçmenimiz var, hepsi dayanışmacı belediyeciliği biliyor her birisi CHP’nin belediye başkanlarının anketlerinde diğer yaş gruplarına göre çok yüksek oy verdiler. O yüzden geçen seçimde saraya itiraz edenler buradalar, geçen seçimde israf bitsin tasarruf oldun diyenler buradalar. Geçen seçimin muhafazakar demokratları yine buradan kendi değerlerine saygılı belediye başkanlarımızı n arkasında. Geçen seferin bizim belediye başkanlarımıza destek veren milliyetçi demokratları onların vatan millet bayrak sevgisine beş yıl boyunca şahit oldular. O yüzden bundan sonra hep birlikte cumhuriyet Halk Partisi’nin seçime ittifaksız girdiğini kimse kabul etmesin. Biz bir ittifakın parçasıyız, bu ittifakın adı Türkiye ittifakıdır"